Efsaneleri severiz değil mi? Pek çoğu olağanüstü, hatta bazıları gerçeküstürnanlatımlardır. Etkileniriz. Zümrüdü Anka kuşunun da böyle muazzam bir hikayesirnvar. Kesinlikle okunulası denilecek türde muazzam birrnhikaye! Aynı zamanda öğretisi olanda bir hikaye! Rivayet içerse de, özette” Zümrüdü Anka Kuşu”,  tüm zorluklara rağmen, sebat gösterip yenidenrndirilmenin simgesidir. Hangimizin hayat sürecinde, her daim kumsalda kirnkumlardan mevcut ki? Nefes alıyoruz ve hani o en mutlu dediğimiz, o enrnmuhteşem gördüğümüz insanların bile hayatlarında defalarca devasa çakıl taşlarırnayaklarına batmış, hani zifiri geceyi anımsatmayan günleri olmuştur, olacaktırrnda! Değil mi? Yaşıyorsak, günlük güneşlik günler de, ve elbetternzor günlerde göreceğiz! Önemli olan o zor, o bizi alaşağı eden günlerde, Hani pimi patlayan o an’ lar da, dirayetle kalıp,rnyeniden ayakta durabilmek! Doğrulabilmek! “Zümrüdü Anka Kuşu “ da bunu temsil ediyor işte! “Küllerindenrndoğmak! “ Herkeste var olan bir “Zümrüdü Anka Kuşu “ yüreğirnvar! Kalkamıyorsak ta eğer öyle çarçabuk, sadecernbazılarımız, o içimizdeki muazzam (Zümrüdü Anka Kuşu) gücün, gücünün(!) belkirnbiraz daha geç farkına varıyor hepsi bu! Peki, biz bu efsaneye neden pabuç bıraktık? Ben, Milli Eğitimin yaralarının sarılamayacağına,rnsil baştan başlamadan, Konusunda uzman kişilerin bu işe el atmadan, bu işterngüçlü bir şekilde duvar olup, siyasi reaksiyonlara boyun eğmeden, eğdirmeden(!)rnşekil alabileceğine, yön bulabileceğine itiraf etmem gerekirse inancım hemenrnhemen yoktu! Yani bende sizler gibi, “EĞİTİM SİSTEMİ düzeliyor”  lakırtılarına, bıyık altı gülenlerdendim diyernitiraf edebilirim. Malumunuz, EĞİTİM SİSTEMİNİN, mesnetsiz kişilerce oyunrnhamurunu bile alt üst edebilecek bir ustalıkla yürütülen argümanlarına buncarnsene tanık olduktan sonra, kimse kızmasın lakin, sizde bende oldukça haklırnvarsayımlardan sayılabilir takdir edersiniz ki! “İğneyi başkasına, çuvaldızı kendine!” demeli zirarntüm bakanlıklar gibi MEB!de ! Şuraya bir “İdim”! bırakayım! Çünkü artık sanırım bu balçıkla sıvanmaz, bu kötü, burnbedbaht, bu makus kader öyle sanıyorum ki, kendi kendini imha etmek üzere! Makale için biraz bekleme isteğimde bundan zira. Gözlem, izlenim belki de en güzel tecrübe! Bekleyip izleme istedim. 9 Temmuz 2018 den bu yana bir ay geçti ve izledikçernbiraz daha içim ısındı. Biraz daha “Oh! Şükür bugün de iyiye yürüyoruz. Bugünrnde doğru adımla ilerliyoruz.” Diyorum. Tıpkı sizler gibi! Eğitimin çıtasının kalınlığı ile bir ülkenin feraharnerişebileceğini, ülkelerle yarışta, eğitimin çıtasının kalınlığı ile enrnmuktedir düzeyde yarışılabileceğini sizler gibi bende bildiğimden, her geçenrnbir günde, biraz daha umut kırıntıları yeşerttiğimi itiraf etmeliyim. Eğitimde çıtamız, eksenimiz nihayetinde doğrurngöstergeler göstermekte! Pek çok olumsuzluk içinde ( Ekonominin tabanarnderinliğine vurduğu günler geçiriyorken!) eğitimde atılan istikrarlı ve dik duruşlarrnaçıkcası büyük sevinç! Atılan adımlardan,” 147 ‘ nin kaldırılması”, “100 GünlükrnEylem Planı “ belki de Eğitim Sistemi adına sayılabilecek ilk, lakin etkilirnicraatlarından! Geçtiğimizrngünlerde açıklanan “100 Günlük Eylem Planı”nda, MillirnEğitim Bakanlığına ait 100 günlük 12 başlıkta yer alan hedefler, eğitim sistemininrniçeriğinin hassasiyetle irdelendiğinden, büyük bir veri sistemi oluşturulduğunarnkadar geniş bir yelpazeyle değerlendirildiği çıkarımı yapılabilir Gören Adam vernEkibince! Yine işin mutfağından gelişinin verdiği ustalıkla, eğitimdernkarşılaşılan sorun alanlarına dair çözümler üretmek odaklı bir eylem planınırniçerdiği, bir diğer güzel gerçek. Haksız mıyım? Çok değerli meslektaşlarım uzun süredir yaşadıklarırnitibarsızlaştırma içerisinde boğulurlarken, Ziya SELÇUK bir ışık görevi gördü! Kendi ifadeleri ile belirtmek gerekirse,  GÖREN ADAM! Oldu! Dediği gibi de oldu! Sahiden de, Personelini anlamayan bir işveren veya öğrencisinirnanlayamayan bir öğretmen edasıyla, Öğretmenlerini anlayamayan MEB’in, sırtrnçevirip te, icraatları balta görevi ile itina ile işaa ederken, kusura bakmayınrnda,  öğretmenlerin/personelin/öğrencinin motivasyonundarnbir eksilme var (!)  ifadesi kullanmaya,rnhatta ve hatta bir de üstte çıkıp, şikayette bulunmaya kimsenin veya hiçbirrnkurumun hakkı yok! Olmamalı da! Bu; Öğrencisine “ Geri zekalı !!”diyen bir öğretmenin,rnaynı öğrencisinden bahsederken, “anlamıyor !“ ifadesi kadar elzem!, Öğrencisini ana sınıfından, üniversite yaşamınarnkadar bir birey yerine koymayıp, o’nu dinlemeyen, örgencisinin sorgulamasınarnizin vermeyen, her dediğine boyun eğmesi ile egosunu şişiren bir öğretmenin, yinernörgencisi için“ Pısırık!!” demesi kadar ironik!  değil midir sizce de? Yıllardır izlediğimiz, günü kurtarma telaşı ile,rneğitim adına yapılan bir dünya icraatlar argümanyaları! içerisinde, Eğitim Atağırndiye nitelenebilecek, EĞİTİM SİSTEMİNİ  yenirnbaştan kurgulayan bir gören! sonunda dümeni devraldı. İnanır mısınız?! Klavyemin tuşlarının bile şuanrnsevinçle şakıdığı bir gerçek! Malumunuz, uzun zaman koyu fırtınalarda boğuşan birrnEĞİTİM SİSTEMİ, daha yeni yeni durulmalar göstermekte! Öyle sanıyorum ki, dik duruşu ile (görevini yürütmernkararı devamı olursa! ), EĞİTİM SİSTEMİ, GÖREN ADAM sayesinde, engin denizlerdernçok büyük sıyrıklar almadan yol almaya devam edebilecek! Maviyi görür gibiyiz artık! Sığ, koyu ve zifiri dalgalar artık yavaş yavaşrnyerini dinginliğe bırakma eğilimi gösterecek gibi! Sihirli değnek yok elbet elde! Hele ki EĞİTİM SİSTEMİ, geri dönütleri yıllarırnkapsadığı düşünülecek olursa, yavaş ama verimli geri dönütlerin sahada boyrngöstermesi olası! Bu arada bir önceki makalemde dediğim gibi, bu birrnyazı dizisi olsun istemiş ve sizlerinde bana katılım sağlamanızı ıstırhamrnetmiştim. Olumlu, umutlu pek çok dilek, temenni, istek ve önrngörü maillerinizi aldım. Her birini bu makalemde paylaşamasam da,  gelen maillerinizden bir liste oluşturdum. Pek tabi ki, zaman zaman makalelerimde sizlerin ifadelerinizern(birebir) de yer vereceğim ki, sizler baş tacı öğretmenlerim, idarecilerim; MEBrnkalbinize bir adım daha yakın olsun! Çünkü ben hep inanırım ki, Kalbine erişemediğinizrnhiç kimseyi kazanamazsınız! Diyeceğim o ki; “ Öğrencisinin yüreğine erişememiş öğretmen de kalmasın!”                             “Öğretmenininrnkalbine erişememiş MEB de kalmasın…”     EĞİTİMİN DÜMENİ DÖNERKEN, SİZLERDEN GELEN MAİLLERrnden oluşan GÖREN ADAMA İTHAFEN ; EĞİTİM SİSTEMİNDE YAPILABİLECEKLER LİSTESİ;                   rn“ ÖĞRETMEN/İDARECİ GÖZÜNDEN” “Öğretmenrnmutlu olamazsa öğrencilerini de mutlu edemez. Onlara faydalı olamaz. Öğretmenrnteşvik edilmeli ki bir şeyler değişsin. Dünyanın en iyi sistemini de getirsenizrnöğretmenin itibarını vermezlerse öğretmeni teşvik etmezlerse o sistemden yinernbir sey çıkmaz. Nihayetinde biz de insanız. Her türlü siyasi düşüncedenrnuzaklaşıp tamamen ülkenin eğitimine yön veren, üreten bir sisteme enrnaciliyetinden geri dönüş yapılmalı” (Okuyucu)“rnNeredeyse her yıl Meb Bakanı değişiyor ve her gelen yeni bir şey çıkarıyor.rnYenisi eskisini kötüleyip hep bu sistem bir turlu oturmadı diye yenisi ve birrnyenisi daha. Olan kime oluyor?” (Okuyucu) “Sporrntiyatro ve sinema okulları açtırır, ilkokuldan bu dersleri zorunlu dersrnyapardım.” (Okuyucu) “Değerli Bakanım. (Okuyucu) -Hangi partilirnolduklarını bastıra bastıra söyleyebilen Müdür ve Müdür Yardımcılarından, -Öğretmenin ekrndersini yatırmamak için geç geldiği on dakikanın hesabının yapıldığı nice rezilrndurumdan, -Öğretmen odasındarnfutboldan ve euro gününden başka şey konuşmayan öğretmenden, -Okula gelmese dahirndevamsızlıktan kalamayan öğrenciden, -Öğretmen yaralayan,rnöğretmen döven, öğretmene dersi hakkında yorum yapmaya dil uzatacak kadarrnhadsizleşen velilerden, -Müdürden çok Müdürrnolan Müdür Yardımcılarından, -Müdürden çok Müdürrnolan Müdür sevdalısı öğretmenden, -Ayda bir kararnkaşımızı kara gözümüzü izlemeye doyamayan sendika temsilcilerinden, -Stajyerrnöğretmenlere çay ocağından çay verilmeyecek yazısını asabilen zihinrnfukaralarından,  -Sendikasından mülakat listesinerngirebilenlerden, - Siz daha çokrngençsiniz biz neler gördük. diyebilen ancak tek kitap okumayanrnçınarlardan, GEL BU EĞİTİMrnSİSTEMİNİ TEMİZLE !”     Devamına bir sonra ki makalelerimizde yer verelim. Son olarak güzel bir skeç ile bu makalemize de noktarnkoyalım. Hoşça kalın Ve Arzımdır, lütfen; illaki her sabah o güzel yüreklerinizernbir su çarparak günü kolunuza takın … GÖRENrnADAM ;  “ Mahmut Hoca( Kel Mahmut) Hababam sınıfı  J” _rn”Duydum ki 147 Şikayet hattı kurmuşsunuz, kurdutmam! “ _rn”Gördüm, ön bahçede Mülakat yapıyor muşsunuz, yaptırtmam! “ _rn“Eee! Herhalde, Öğretmene “Performans Sistemi” getireceksiniz,  getirtmem! Ben bu saçları Siyasette değil,rnOkullarda ağarttım.”   LiderrnEğitimci Yazarlar Derneği Üyesi NazmiyernESKİ