Koşsun, durmasın, söz almış torpilli;  Bu makam sana özel! Haykırsam, hakkımı arasam, nerede liyakat?  Duymaz MEB, köy kurnazlarına açık çek.  Bir liyakatsiz geliyor, tepeden inme,

Bakın…

Koş, koş, iltimaslı torpilli; 

Kaçırma, beleş makam var…

Liyakatli dururken liyakatsizce seril, 

Otur, yapış makama…

Liyakatli mobbing görsün, 

Liyakatsiz de makam…

MEB'de durum diye bir laf var; 

Buyrun, 

Size durum:

Bilsem’de liyakat istenmez olmuş,

Kovuluyor liyakat, Bilsem'den ve MEB'den.

Benim adım Meryem, soyadım ise Çıldır, 

Ağlamayın, ünvanım Dr.

Utanırdım hakkım olmamış olsa, bu şiiri kaleme almaya,

Lakin utanmıyor torpilli, hakkı olmasa da geldiği makama…

Liyakati yıkan liyakatsizler, 

Sebil üstüne sebil…

Sınavın adı EKYS,

Adı sınav ama yok liyakatten eser…

Utanmıyorlar, MEB'in müdürleri, 

Devletin makamlarını arkadaşlarına söz vermeye…

Tepe taklak oldu liyakat ve başarı!

Artık her şey mobbing ve ayak oyunu…

Bin kitap dolusu başarın olsa da laf,

Torpilli geldi mi, her şey boş, her dediğin gaf…

Müdür beyden ferman var: 

“Söz verdim köyden arkadaşıma; 

Gelip oturacak makama.”

Liyakat uçtu, atıldı, çöpe gitti…

Otur torpilli makamda, 

Nasılsa beleş, sana özel.

Hem makam beleş, hem üste maaş…

Bilsem de ders vermeye yetersiz olsan bile,

Ne olacak sana, 

Torpilin var, arkadaş…

At çöpe liyakati, 

Görmezden gel tüm başarıları, canım, ne var?

Çöpe attık, kalkamaz artık liyakat.

Rahat et, ederek itaat!

Görme MEB, liyakatsizin tırmaladığı makamı…

Liyakatli makam beklesin,

Rezervasyonlu, torpilli gelip hazıra konsun.

Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa!

Otursun makama, söz verilmiş torpilli.

Liyakatsize makam meselesiz, gerekçesiz ve yüzsüz.

Liyakat sahibi, doktoralı kadın öğretmenler bekleye dursun makamı…

Torpilli görüyor destek üstüne destek,

Liyakatliye nefes alsa, köstek…

Liyakat MEB'de çöp.

Liyakatliye emir ver: 

“Sus; kes sesini!”

Muhakkik ise yolda...

“Makamda gözün mü var yoksa?”

Çekil oradan, o makamlar rezervasyonlu…

Bahset MEB, masallarda kalan liyakat ve başarıdan,

Serbest bırak torpili, ayak oyunlarını ve köy kurnazlıklarını.

Bak liyakata, bak: 

Müdür beylerin çöp kutusunda…

Söz verilen devletin makamına bak, 

Müdür beyin torpilli arkadaşında...

Can çekişiyor liyakat, yoğun bakım ünitesinde.

Ne yaptın MEB, nerede liyakat?

Müdür beyler torpilci, ilim köle, liyakat lafta!

Hakikatler ise görmek isteyene apaçık ortada…

Ah, makam hokkabazları,

Bir köy kurnazı ile bir liyakatsiz; 

Koşun, otursun, işte beleşe torpilliye makam.

Not: “Destan” şiirinin asıl şairi Necip Fazıl Kısakürek'i bir kez daha rahmet ile anıyoruz... 

 Dr. Meryem ÇILDIR