Birinci Dünya Paylaşım Savaşı sonrası Haçlı emperyalist batılı devletler tarafından işgal edilen Türk vatanı, Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk’ün başçılığındaki Kuva-yı Milliye tarafından verilen istiklalci ve milliyetçi bir Millî Mücadele ile kurtarıldı. Bu kurtuluş, irade-i milliye üzerine kurulan Cumhuriyet ile tamamlandı. Cumhuriyetin kuruluşu o zaman kutlu oldu ama Atatürk’ün mekân değiştirmesinden sonraki süreçte kademe kademe kurtlandı. Cumhuriyeti bu kurtlarından temizleyerek sıhhatine kavuşturmak, bugün Cumhuriyeti kutlayanların sorumluluğundadır. 29 Ekim 1923’de ilan edilen Türk Devletinin Cumhuriyet idare sistemi, esası ve özü itibariyle 2 yanlış ve zararlı iradeye karşı bir doğru iradenin hâkimiyetinin kurumsal şeklidir. Osmanlı Devletinin son yıllarında Türk milletinin üzerine kâbus gibi çökmüş olan 2 iradeden biri irade-i ecnebiyye, diğeri de irade-i seniyye idi. İrade-i ecnebiye demek, yabancı devletlerin, Batılı Haçlı devletlerin siyasi iradesinin baskıları, dayatmaları ve dolaylı iş görürlülüğü demekti. Bu irade Türk milletinin kanını emiyor, herşeyini sömürüyor, maddi ve manevi varlığını sürekli tehdit ediyordu.rnBir de bu Haçlı emperyalist yabancı iradesi olan irade-i ecnebiyyenin emrinde olan köleleşmiş, sünepeleşmiş irade-i seniyye vardı. Yani padişahın yüce iradesi. Yani bütün kararları tek başına alan ve uygulayan bir kişinin siyasi iradesi, Türk milletini kıskıvrak esir almış, perişan etmişti.rnTürk’ün hürriyetini, istiklalini, şahsiyetini, maddi ve manevi kutsallarını ve geleceğini elinden alan bu haricî ve dahilî bedhâh (dış ve iç düşmanlar) işbirliğine karşı Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk, büyük bir cihat kıyamı gerçekleştirerek irade-i ecnebiyye ile irade-i seniyyeyi çöpe attı ve Türk’e istiklal, hürriyet, şahsiyet ve güven veren irade-i milliyeyi yani Türk milletinin bağımsız iradesini ve bunun kurumsal şekli olan bağımsız millî Türk devletini hediye etti.rnİrade-i milliyenin kurduğu Türk Cumhuriyetinin 94. yıldönümünü kutlamak demek, tekrar arkadan dolanıp gelen ve dahilî bedhahların şahsi menfaatlerini müstevlilerin (istilacıların) siyasi emelleriyle tevhid ederek (birleştirerek) bize musallat ettiği Avrupa Birliği, NATO ve Amerika ile stratejik ittifak adını alan irade-i ecnebiyyeyi üstümüzden silkip atmak ve yeni padişahlara, yeni irade-i seniyyelere imkan ve fırsat vermemek demektir.rnTürk’ün cumhuriyetine yani irade-i milliyesine sahip çıkması demek; onuruna, şahsiyetine, özgürlüğüne, istiklaline, kendi vatanında kendi millî devleti çatısı altında millî ve dinî bağlamdaki bütün kutsallarına ve geleceğine sahip çıkması demektir. Türkseniz akledersiniz, düşünürsünüz, sorgularsınız, neyi kutladığınızı ve neye sahip çıkmanız gerektiğini bilirsiniz. Bilmiyorsanız, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9) evrensel ilkesi gereğince yaşama hakkınızı kaybedersiniz. (29.10.2017)