Aslında bazı özel günler ihdas edilmesinin faydaları da var. Hiç olmazsa bu vesileyle bazı insanî, medenî, İslamî, millî değerler hatırlanıyor, toplumun ıslahına yarayacak bazı etkinlikler yapılıyor. Bu çerçevede bugünün; 11 Ekimin “Dünya Kız Çocukları Günü” olması da faydaya dönüştürülebilecek bir fırsat olabilir. Kız çocuklarının sorunları erkeklerden biraz farklı. Dünya genelinde en yaygın sorun, sapıklar tarafından kolayca tecavüz nesnesi olarak görülmeleridir. Devletin ve toplumun bütün kişi, kurum ve kuruluşlarının bu konuda etkili önlemler alması gerekiyor. Bu tür fecaatlar ülkemizde de olmakla birlikte, dünyanın her yerinde ve her zaman maalesef vukua geliyor. Ama bugün kız çocuklarına tecavüz hadisesi, en çok Batı ülkelerinde olmaktadır. Kendilerini medenî, eğitimli, kültürlü olarak lanse eden Avrupa ve Amerika’da kız çocuklarına tecavüz inanılmaz boyutlardadır. Issız, sessiz mahalle aralarında, sokaklarda, kuytu kenar köşe yerlerde, tenha mekânlarda kız çocuklarına tecavüz hadiseleri, en çok işlenen suçlar arasındadır. Avrupa bulvar gazetelerinde bu tür haberlerden geçilmez. Hatta kiliselerde bile papazların kız çocuklarına tecavüz hadiseleri ayyuka çıkmıştır ve Kilise kurumu bu meseleyi ciddi şekilde ele almakta ve çare üretmeye çalışmaktadır. Batıda durum o hale gelmiştir ki, sokakta, çarşıda, pazarda gördüğünüz başkasının küçük kızına, hatta erkek çocuğuna masumane sevgi göstermek, sevip okşamak için bırakın dokunmayı, selam bile veremez, ona bakıp tebessüm bile edemezsiniz. Yoksa sizi sapık diye tutuklatırlar. Oralarda durum tam bir paranoya halindedir. Bizde başkasının çocuğunu sevmek normal; hatta iyi bir şey olarak karşılanırken, Batıda tam tersidir. İkinci önemli sorun, ülkemizin bazı bölgelerinde cahillikten dolayı nasıl olsa başkasına gidecek diye kız çocuklarına önem verilmemesi, ikinci plana atılması, okutulmaması, haklarının verilmemesi, itilip kakılması, kaşık düşmanı olarak görülmesi, erkek çocuklarıyla eşit tutulmaması, erkek çocuklarla aralarında ayırım yapılıp erkeğe daha çok önem verilmesi, hatta kız babası olmanın utanılacak bir durum olarak algılanmasıdır. Hatta bazı bölgelerde kızlar çocuktan bile sayılmıyor; bir babaya kaç çocuğu olduğu sorulduğunda, sadece erkek çocuklarını sayıyor. Bütün bu ilkellikler, İslam öncesi Cahiliye döneminden gelmektedir. İslam bunlarla da mücadele etmiş ve daha insani, daha medeni, vicdan merkezli bir toplum düzeni kurmaya çalışmıştır. Nitekim İslam öncesi Cahiliye Araplarının bir kısmı erkekliklerine yakıştıramadıkları için, bir kısmı açlık ve fakirlik korkusu yüzünden, bir kısmı savaşta rakip kabile tarafından esir alınacağı korkusu ile, bir kısmı namusuna musallat olunacağı endişesiyle, ya da başka gerekçelerle kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı. İslam işte böylesine cahil, vahşi, vicdansız bir toplumu ıslah etmek, savunmasız kız çocuklarını, masumları, öksüzleri yetimleri, haksızlığa uğrayan insanları, çaresizleri korumak için geldi. Kur’an’da bu durum şöyle ifade edilir: Onlardan birine Rahman olan Allah'a isnat ettikleri bir kız evlâd müjdelense içi öfkeyle dolarak yüzü simsiyah kesilirdi. (Zuhruf, 43/17) Onlara birine dişi çocuğu olduğu müjdelendiği zaman içi öfkeyle dolarak yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen kötü müjde yüzünden, halktan gizlenmeye çalışır; onu utana utana tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün? Bak ne kötü hüküm veriyorlar! (Nahl, 16/58-59) Ortak koştukları Şeyler müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterirdi. (En'âm, 6/137) Diri diri toprağa gömülen kız çocuğunun hangi suçla öldürüldüğü sorulduğu zaman... (Tekvir, 81/8-9) Hangi gerekçe ile olursa olsun kız çocuklarını sırf kız oldukları için diri diri toprağa gömmek, değişik şekillerde onu öldürmek, itip kakmak, varlığı utanılacak bir hal olarak görülmek, hiçbir şekilde insanlığa yakışmayan iğrenç bir durumdur. Kız çocukları masumiyeti, zarafeti, şefkati, merhameti çağrıştıran meleklerdir. Ailenin neşe ve bereket kaynağıdır. Kız çocukları kaba saba, yontulmamış herifleri, vicdanı kararmış, ruhu kirlenmiş, kalbi katılaşmış, sırf menfaat ve madde kesilmiş kişilere insanlığı, inceliği, medeniyeti, merhameti, vicdanı hatırlatan meleklerdir. Kız çocukları hayatın kaynağı, hayatı düzene sokan ve güzelleştiren, toplumu medenileştiren, sıkıcı, kuru ve soğuk hayata renk ve ruh katan mübarek çocuklardır. Kız çocuğu babaları şanslıdır. Zira kız çocukları onların duygularını terbiye eder, kalplerini yumuşatır, hayatlarına anlam katar, ömrüne serin esintiler ekler, gerçek manada insanlaştırır, hayatın gerçek yüzünü görmelerini sağlar, sorumluluk bilinci yükler. İki kız çocuğu babası olarak ben, bütün bu söylediklerimi yaşayarak yazdım. Son söz: Bir milletin medenilik derecesi, kız çocuklarına verdiği değerle ölçülür.(11.10.2018)