TBMM (AA) - İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, "Parlamenter sisteme dönüşün ve güçlü bir meclisin, yeni sivil anayasa için önemli bir başlangıç olacağını düşünmekteyiz." dedi.

Usta, Meclis Genel Kurulu'nun, TBMM'nin açılışının 104. yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla özel gündemli toplantısında yaptığı konuşmada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere TBMM'nin kuruluşunda emeği geçen tüm şehit ve gazilere rahmet diledi.

"Bugün tabii ki coşkuluyuz, heyecanlı ve umutluyuz ancak aynı zamanda hüzünlüyüz, üzgünüz ve kırgınız" diyen Usta, Türk milletinin istiklalini en güçlü şekilde temsil eden Meclisin kuruluşundan beri olmadığı kadar güçsüz, dışlanmış, yetkileri elinden alınmış ve itibarı sarsılmış durumda olduğunu savundu.

TBMM'nin, kuruluşundan itibaren 1921 ve 1924 anayasalarını yaptığını, darbe dönemlerinin izlerini silmeye gayret gösterirken milletin de desteğini aldığını anlatan Usta, "Bütün bunlar normal şartlarda hür seçimlerle mümkün olabilmiştir. Ancak ne yazıktır ki OHAL şartlarındaki bir referandum sonucu yapılan sistem değişikliğiyle Meclis, darbe dönemlerinde bile görülmeyen güç ve itibar kaybı yaşamıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Usta, Türk milletinin her zaman iradesini ortaya koyan ve kendisinden kopan siyasetçilere ders vermeyi bilen müstesna bir millet olduğunu, iradesini hiçbir şartta bırakmayacağını son iki seçimde de eşsiz bir ferasetle tüm siyasi partilere verdiği mesajlarla gösterdiğini kaydetti.

- "Çocuklarımızın hayallerini karartmaya hakkımız yok"

Erhan Usta, bir asır önce emperyalistlere karşı verdiği istiklal mücadelesiyle mazlum ve esir milletlere örnek olan Türk milletinin ve Gazi Meclisin, bugün de Gazze'den Arakan'a, Doğu Türkistan'dan Karabağ'a kadar büyük bir coğrafyada mazlumlara karşı tarihi bir mesuliyet taşıdığını söyledi.

Türk milletinin tarihi müktesebatı, milli birikimi, siyasi tecrübesi ile diplomatik ve askeri kapasitesinin, bu küresel umudu haklı çıkarmak için yeterli olduğunu vurgulayan Usta, "Varlık içinde darlık çeken mirasyedi gibi bu birikimlerimizi harcayarak, hem kendi çocuklarımızın hem de mazlumların çocuklarının hayallerini karartmaya hakkımız yoktur. Türk Milleti bu durumu hak etmemektedir. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında hala eğitim hakkına eşit ve evrensel erişimi sağlayamadığımız, yatağa aç giren ama kimseye derdini anlatamayan çocuklarımız varken Gazze'deki, Doğu Türkistan'daki çocuklara nasıl umut olabiliriz?" diye konuştu.

Usta, 31 Mart'ta gerçekleşen yerel seçim sonuçlarına değinerek, şu görüşleri paylaştı:

"Seçmenin bize verdiği diğer bir mesaj ise demokrasinin araçsallaştırılarak, antidemokratik sonuçlara ulaşılmasının, bunun sonucunda da adil olmayan bir toplum yapısının tezahürünün, mevcut sistemin en önemli menfi çıktısı olduğudur. Seçmen yani milletimiz yoksulluğa, yolsuzluğa, adaletsizliğe ve en önemlisi de samimiyetsizliğe, 'yeter söz milletindir' diyerek karşı çıkmış ve 'Ya kendinizi değiştirirsiniz ya da ben sizi değiştiririm' demiştir. İYİ Parti olarak böylesine bir ortamda yeni ve sivil bir anayasanın yapılmasının mümkün olduğunu, ancak bunun mevcut siyasi kamplaşmanın bir ucunda yer alan bir yapı tarafından gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını değerlendiriyoruz. Ayrıca, parlamenter sisteme dönüşün ve güçlü bir meclisin, yeni sivil anayasa için önemli bir başlangıç olacağını düşünmekteyiz. Bu yönde atılacak adımlara da Anayasanın ilk 4 maddesi ve 66. maddeyi değiştirmemek kaydıyla destek olacağımızı belirtiyoruz."

AK Parti Gençlik Kollarından üniversitelerde Filistin'e destek yürüyüşü AK Parti Gençlik Kollarından üniversitelerde Filistin'e destek yürüyüşü

Yeni anayasa çalışmalarının 21. yüzyılın şartlarının temel alınarak yapılandırılması gerektiğine dikkati çeken Usta, dünyanın geldiği teknolojik ve bilimsel seviyenin sunduğu imkanlardan da faydalanılarak, ferdi hürriyetlerin ve toplumu etkileyen kararlara halkın etkin katılımının yeniden belirlendiği aktif demokrasi anlayışının tanımlanmasının şart olduğunu kaydetti.

Milli ve manevi değerleri koruyup, bu kazanımları cihanşümul medeniyet değerleri haline getirmenin, hem demokratlığın hem de milliyetçiliğin gereği olduğuna işaret eden Usta, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Toplumda bu anlamda bir formül geliştirmek ve uzlaşmayı başarmak ancak bu değerlere sahip, yetkin ve yeterli kadrolar ile mümkündür. Bu kadrolara hem sahibiz hem de geliştirmeye talibiz. Türk'ün kurduğu her devlette, devleti oluşturan tüm bireylerin uyduğu ortak törenin en temel ilkesi istişaredir. Kurultay geleneğimiz, divan geleneğimiz ve 1877'deki ilk parlamento tecrübemiz, Türk töresine ait bu temel ilkenin çağına uygun teşekkül etmesinden ibarettir.

Bunun bir sonucu olarak, 1920'lerin TBMM'sindeki başkanlık kürsüsünün tam arkasında 'Onlar işlerini istişare ile yaparlar' ayeti asılmıştır. Bu sebepledir ki bizim için Gazi Meclis, 5 bin yıllık maziye sahip Türk milletinin, anayasal ve egemenlik hakkını zuhur ettirecek, kökleri derinlerde olan bir ağacın son meyvesi anlamına gelmektedir. Gelin büyük bir uzlaşmayla, hep birlikte, milletin sesine kulak verelim ve milletin iradesine sahip çıkıp, milletin iradesini hakim kılalım. Bu hedef uğruna, bizim önceliğimiz, güçlü bir meclis yaratmak amacıyla, yeni anayasa çalışmalarında bahsettiğimiz şartlar altında bir uzlaşı zemininin oluşturulmasına gereken katkıyı sunmak olacaktır. Çünkü bu bizim nezdimizde gençlere ve bu bayramın armağan edildiği çocuklara borcumuzdur."