Koyuncu, bu ülkenin kadını erkeği ile  kurtuluş mücadelesi verdiğini hatırlatarak, kadını ötekileştiren bir dili kınadı. Ümit Koyuncu’ nun basın açıklaması şu şekilde: 

“Memur-Sen Konfederasyonu'nun 8 Mart paylaşımında kullandığı görsel dikkat çekti. Görselde kadının yüzünün gizlenmesi ve “mahremiyet” vurgusu tartışma konusu oldu. Kurtuluş Mücadelesinde kadını erkeği sırta sırta İstiklal mücadelesi vermiş bir toplumun fertleri olarak kadını adeta ötekileştiren bu yaklaşımı kabul etmiyoruz.

Okullarda kadın öğretmenlerimizle toplumsal cinsiyet eşitliğine inanarak ve aynı haklarla insan yetiştiriyoruz. Dolayıyısıyla yaşama hakkı, söz söyleme hürriyeti, potansiyelleri ile üretme ve hayata katılma özgürlüğü olan kadınlarımızı, saygı duyduğumuz çalışma arkadaşı, anne, iş kadınları, üreten bireyler olarak görüyoruz. Karşılıklı saygı çerçevesinde yetki ve yeterlilik alanlarımız sınırlarında birbirimizden öğrenerek mesleğimizi icra ediyoruz.  Hal böyle olunca da kadın-erkek ilişkilerine bu bağlamda yaklaşan fertlerin ilgili paylaşımda kadının  adeta yok sayılmasını eleştirmesi ve tepki vermesi kaçınılmaz oluyor.  

Memur-Sen’ in kadını ötekileştiren tutumunu kınıyoruz. Ayrıca bir diğer konu da hala sıcaklığını koruyor! Görünen o ki Memur-Sen, eşitlik ilkesini yok sayan yüzde iki kuralında diretmeye devam ediyor. Üstelik Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle 345 TL için muhalefeti protesto ediyor! İki ayda eriyen maaş zammı için “%50 aldık” deme cüretini göstermesine yönelik tepkiler de dinmiyor. Kendilerinden algı yönetimi değil, sendikacılık yapmalarını talep ediyoruz.

Anayasa Mahkemesi’ nin yüzde iki barajı olarak bilinen ilgili düzenlemeyi ve sendikal ayrımcılığı Anayasa'ya aykırı bulmasına rağmen adil bir karardan mağduriyet yaratmaları ve hala sendikacılık taslamaları komik ve acıklıdır.

Ancak burada daha acıdır ki suç sadece Memur-Sen'de değil. Yetkili sendika tercihi değişmediği sürece memurlar; yoksulluk sınırı altında yaşamaya, emeklilikte ise açlığa mahkum olmaya devam edecektir.

Yetkili sendikalardan;  memurun hak ve hukukunu kadın-erkek ayrımı yapmaksızın, güçlü bir mücadele ile savunması,

Siyasetüstü, gerçek bir sendikacılık yapması ve memurların haklarını gerçek anlamda savunabilmesi,

Algı yönetimi ve yalan yanlış bilgilerle kamuoyunu yanıltmak gibi etik dışı davranışlardan soyutlanmış bir yapı olabilmesi, 

MEB, fen bilimleri derslerinin müfredatını özetle açıkladı MEB, fen bilimleri derslerinin müfredatını özetle açıkladı

Yetkili sendika olma vasıflarını sürekli sorgulayarak, geliştirmesi ve memurların refahı için her zaman daha iyinin peşinde olmaları beklenir. 

Bu şartlar altında; memurların sesini duyurmak ve haklarını savunmak için yetkili sendika tercihinin değişmesi elzem olmuştur. Hak ve özgürlükler için mücadele eden, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışına sahip, memurların refahı ve emeklilikteki güvencesi için çalışan bir yetkili sendikaya ihtiyaç vardır.

Memurlar, yetkili sendika tercihlerini gözden geçirerek hak ettiği sendikacılık anlayışına kavuşabilirler.”