ANKARA (AA) - Keçiören'deki bir apartmanda 2 kişinin ölümü, 13 kişinin ise etkilenmesiyle sonuçlanan tahta kurusu ilaçlamasına ilişkin apartmanda oturan 1 kişi ile ilaçlama yapan 2 kişinin, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölüm ve yaralanmasına sebebiyet verme" ve "zehirli madde imal ve ticareti" suçlarından yargılanmalarına devam edildi.
31. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya ilaçlanan dairede ikamet eden sanık Ramadan Abass Aden katılmazken sanıklar İbrahim Çatuk ve Burak Akça ile avukatları salonda hazır bulundu.
Duruşmada beyanı alınan müşteki Gözde Nur Taşpınar, 16 Haziran 2023'te evindeyken baş dönmesi ve mide bulantısı şikayetiyle hastaneye kaldırıldığını anlattı.
Hastanedeki 4 günlük tedavisi sırasında zor zamanlar yaşadığını belirten Taşpınar, "Olaydan önce Abass bize ilaçlama yapılacağı haberini vermedi. Yöneticiye de haber verilip verilmediğini bilmiyorum, Salondaki sanıklar binayı ilaçladıklarını haber vermediler. Şikayetçim." diye konuştu.
Söz alan tutuksuz sanık Burak Akça, kredi kartının üvey babasında bulunduğunu ve olay günü kullanılan ilaçları babasının bu kredi kartıyla aldığını ifade etti. İlaçlanan daireye hiç girmediğini ve ilaçları da görmediğini ileri süren Akça, suçsuz olduğunu söyledi.
Tutuklu sanık İbrahim Çatuk ise uzun yıllardır haşere ilaçlama firması olduğunu, bu firmanın bakanlık onaylı ürünleri kullanma belgesine sahip bulunduğunu anlattı.
Çatuk, savunmasına şöyle devam etti:
"Ben tahta kurusunda kullanılan bir ilacı istemiştim ancak dükkandaki ziraat mühendisi istediğim ilacın ellerinde olmadığını ancak muadili başka bir ilacın kendilerinde olduğunu söyledi. Bana ilacın ismini de söylememişti. Bu ilacın daha etkili olduğunu söyledi. Alışveriş yaparken oğlum Burak'ın kartını kullandım. Sadece ilaçlama yaparken oğlum beni arabasıyla eve kadar götürdü. Ben ilaçlama yaparken binanın dışındaydı, yanıma gelmedi."
Sadece Abass'ın evini ilaçladığından apartman yöneticisine haber vermediğini savunan Çatuk, yaşananlar dolayısıyla üzgün olduğunu belirtti.
Sanık avukatı Hatice Taştan da ilk başta binanın ortak havalandırmasının kapalı olduğunun belirtildiğini, mahkemenin emniyete yazdığı müzekkerenin ardından ise ortak havalandırmanın açık olduğunun tespit edildiğini anlattı.
Bunun büyük bir çelişki olduğunu ifade eden Taştan, "Ortak havalandırma alanını kim kapattıysa sorumlu odur. Ayrıca müvekkilimin bina sakinlerini veya apartmanda yaşayanları uyarma ve bilgilendirme gibi bir hükümlülüğü yoktur. Bu bizzat daire sahibinin sorumluluğundadır. Bu nedenle müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, duruşmaya mazeretsiz katılmayan tutuksuz sanık Ramadan Abass Aden hakkında yakalama emri çıkartılmasına ve Çatuk'un tutukluluğunun devamına karar vererek, davayı 16 Haziran'a erteledi.
Çatuk, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet verme" ve "zehirli madde imal ve ticareti" suçundan 3 yıl 2 aydan 23 yıl 6 aya kadar, Aden ve Akça ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet verme"den 3'er yıldan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
