Öğretmenimizin sağlık durumunun iyi olmasının sevindirici olsa da öğretmene yönelik bu tarz şiddet olaylarının artmasının endişe verici olduğunu kaydetti. Toplumun hiçbir kesiminde şiddetin kabul edilebilir gerekçesi olmadığını, mesleğini icra etmeye çalışan öğretmenlere yönelik şiddet karşısında da eğitim camiasının birlik olması gerektiğini vurgulayan Şengör, toplumun bu konularda sesini çıkarması gerektiğini belirtti. Öğretmene dönük şiddetin yasal düzenlemelerle caydırıcı hale getirilmesini; bunun yanı sıra toplum ruh sağlığının iyileştirilmesi üzerine de çalışmalar yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Eğitim Gücü Sen arşamba ilçe temsilcisi Yasemin Şengör “Toplum genelinde giderek yaygınlaşan şiddet olaylarını önlemenin yolu okullarda şiddetle mücadeleden geçer. Geleceğimizi şekillendiren eğitimcilerimize yönelik şiddeti engelleyemezsek toplumun hiç bir kesiminde şiddeti engelleyemeyiz. Öğretmenlerimizin can güvenliğini tehdit eden dinamikler değerlendirilerek, öğretmene dönük şiddetle toplum ve hukuk düzleminde, etkili politikalarla mücadele edilmelidir” diyerek, öğretmenlerimizin can güvenliklerinin tehdit altında olmasının çalışma motivasyonlarını olumsuz etkilediğini ve camianın artan ekonomik baskılarında etkisiyle ciddi bir tükenmişlik yaşamaya başladığını gözlemlediklerini sözlerine ekledi. Şengör, Eğitim Gücü Sendikası olarak eğitim camiasına hizmet etmenin tek gayeleri olduğunun altını çizdi ve öğretmenimize, ailesine ve tüm eğitim camiasına geçmiş olsun dileklerini yineleyerek öğretmenimizin istemesi halinde hukuki destek de sağlayacaklarını dile getirdi. “Eğitimcilerimiz yalnız değildir , her daim yanlarındayız ve böyle üzücü olayların bir daha yaşanmaması tek gayemiz” dedi.