Öğretmen atamaları ülkemizin kanayan yaralarından biri olmaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı ise atama bekleyen öğretmenlerin beklentilerine cevap verecek sayıda öğretmen alımı yapmaktan çok uzak. Yüzbinlerce öğretmen bakanlıktan atama beklerken, MEB bu beklentilere 20 bin gibi çok az bir rakamla karşılık veriyor. Geçtiğimiz yıllarda zaman zaman tatmin edici alımlar yapılmasına karşın öğretmen açığını kapatacak alım hiç yapılmadı. Bu da bakanlığın atama bekleyen öğretmenlerin dertlerine tam anlamıyla derman olamayacağını açıkça gösteriyor.rnKaldı ki MEB daha önce açıklanan 110 bin civarında öğretmen açığını tamamen kapatsa da yine yüzbinlerce öğretmen dışarıda kalacak ve atama beklemeye devam edecekler. Peki atama sorununu nasıl çözeceğiz. Aslında çok kolay çözümler üretilebilir. Ben 2 maddelik çözüm öneriyorum. MEB yetkilileri de biraz cesaret gösterirse atama sorununun minimuma indirileceğini düşünüyorum. Nasıl mı? Daha önceki yazılarımda zaman zaman atama bekleyen öğretmenlere farklı alanlara yönelmeleri tavsiyesinde bulunmuştum. Bu tavsiye öğretmenlere idi. Bir tavsiye de MEB'e yapayım. Bu tavsiyemin atama sorununu önemli ölçüde çözeceğine inanıyorum.rnMEB'in öğretmen atamaları sorununu çözmek ve atama bekleyen öğretmenlere umut olmak için öğretmen açığının kapatılması önemli bir adım olacaktır.rn'E bunu zaten biz de biliyoruz' dediğinizi duyar gibiyim...rnBenim önerdiğim iki madde ise bundan tamamen bağımsız ve özel okullara yönelik olacak. Daha fazla uzatmadan sadece geleyim: 1. Öneri maddem:rnÖzel okullarda görevlendirilecek öğretmenler devlet kadrolarında görev yapan öğretmenlerin maksimum yüzde 15 (bakanlık bunu düzenleyebilir) düşük maaşla çalıştırılabilir. Haftada 15 saat maaş karşılığı çalıştırılır, fazla çalışmaya hafta içi normal, hafta sonu ise artırımlı ek ders ücreti ödenir. Öğretmenler bakanlığın belirleyeceği süreden fazla çalıştırılamaz. Okul işleri, tören, hazırlık vb. fazla çalışma, okulda bulunma durmlarında ise fazla mesai ücreti ödenir. 2. Öneri maddem:rnÖzel okullarda çalışan öğretmenler, devlet okullarında çalışan öğretmenlerin özlük haklarına, emeklilik haklarına sahip olur. Çalışma sürelerince öğretmen kadrosunda kabul edilir. Dönemlik işçi, mevsimlik işçi, geçici işçi gibi tanımlamalar kaldırılır. Özel okuldaki çalışma süreleri ve edinilen tecrübeler, alınan belgeler, edinilen kazanımlar devlet kadrosuna geçtiğinde korunur. Bu maddeler kabataslak düşündüğüm maddeler. Tabiiki konunun uzmanları daha etkili eklemeler yapabilir. Ancak bu durmda özel okulların büyük direnci ortaya çıkabilir. Özel okullar da öğrenci başı ek maliyet çıkartarak bu sorunu çözebilir. MEB'e düşen bu durmda yüzbinlerce öğretmenin sorununa çözüm üretmektir. Yılda 20-30 bin öğretmen ataması ile sorunun çözülemeyeceği ortada iken farklı çözümler aranması zorunludur. Kaldı ki her geçen yıl özel okulların sayısının hızla arttığı düşünüldüğünde, birkaç yıl sonra MEB'e atanmak da hayal olacaktır. rnÖzel okullarda çalışma şartlarının iyileştirilmesi öğretmen atama sorunlarını da çözecektir.  Bizden söylemesi... MEB'den uygulaması...rn