Yükseköğretim Kurulu  YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, MHP lideri Bahçeli’nin gündeme getirdiği üniversiteye giriş sınavının kaldırılmasına ilişkin bir çalışmanın şu an gündemde olmadığını belirtti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Üniversite sınavlarını kaldıracağımız günler çok uzak değil” sözleri üzerine gündeme gelen üniversiteye giriş sınavlarına Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’dan açıklama geldi.

Medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle Hacettepe Beyaz Ev’de bir araya gelen Özvar 

“Dünyada üniversiteye seçme ve yerleştirme usulleri farklı olabiliyor. Bazı ülkelerde herhangi bir genel sınav yapılmıyor. Çocuklar ilk, orta eğitimi boyunca ortaya koydukları akademik başarıyla üniversitelere müracaat ediyorlar, üniversiteler kendi içinde bu öğrencileri değerlendirerek seçim yapabiliyor. Bizim gibi ülkelerde de genel bir üniversite giriş sınavı yapılıyor. Bizde yapılmasının sebebi üniversiteye erişmek isteyen aday sayısının çokluğu. Burada tabii siyasilerin iradesi önemlidir. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı’mızın bizlere bir talimatı olursa, biz bu konuda çalışabiliriz. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın bu konuda bir iradesi olursa, sınavlar konusunda alternatif çalışmalar yapabiliriz” 
ifadelerini kullandı.

‘BİR PROFESÖR 32-33 BİN LİRA ALIYOR’

Özvar, öğretim elemanlarının özlük haklarına ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti: 

“Asgari ücretle alakalı güzel bir çalışma meydana geldi. Kamuda bütün çalışanlarla alakalı hükümetimizin üniversite öğretim elemanlarını da içine alacak şekilde bir düzenleme hazırlığı içinde olduğunu biliyorum. Biz de ilgili muhataplarımızla üniversitelerimizde çalışan gerek akademik gerek idari personelin özlük haklarıyla ilgili güncel durumu paylaşıyoruz. Bu konuda iyileştirmeler yapılması için Cumhurbaşkanlığı nezdinde gerekli girişimlerde bulunduğumuzu söylemek isterim. Bir profesör şu anda net 32-33 bin lira alıyor. Doçent 27-28 bin lira, araştırma görevlileri 18-20 bin lira civarında. Sağlık çalışanlarıyla alakalı üniversitelerde birkaç ay önce Sayın Cumhurbaşkanı’mızın takdirleriyle yürüttüğümüz bir çalışma vardı.

‘BİR İKİ AY İÇİNDE…’

Üniversitelerin sağlık alanındaki akademisyenlerde ciddi bir iyileştirme meydana geldi. İnşallah o iyileştirmenin sağlık dışında kalan diğer akademik programlarda çalışan öğretim elemanlarını da yakın zamanda teşmil edeceğini umuyoruz. Bunu ilgili muhataplarımızla paylaştık. Onlar da konuyu gayet iyi biliyorlar. Biz üniversiteleri kamuda çalışan diğer istihdam edilenlerden ayrı gayrı görmüyoruz. İnşallah üniversite öğretim elemanlarıyla da alakalı gerekli çalışmanın neticesinin önümüzdeki bir iki ay içinde alınacağına, diğer kamu çalışanlarıyla birlikte onların özlük haklarında da önemli iyileştirmeler meydana geleceğine inanıyoruz.”

‘YAPAY ZEKA ÜNİVERSİTESİ’Nİ TARTIŞIYORUZ’

Özvar, yükseköğretimde yapay zekanın kullanımına ilişkin bir soru üzerine, 

“Birkaç seneden beri bu saha üzerinde çalışıyoruz. Yapay zeka üzerine çalışan bir komisyonumuz var. Bu o kadar ciddi bir mesele ki sonuçları üzerine çalışan arkadaşlarımız var. Mesela yapay zeka kullanarak sınav, araştırma yapan, makale yazan, ödev hazırlayan öğrenci, akademisyen veya idari personelle alakalı, bu işin etiğini, hukukunu ve tekniğini Türkiye’de bizim kurmamız gerekiyor. ‘Yapay zeka yükseköğretime nasıl tesir eder?’, ‘Türkiye’nin kendine mahsus bir yapay zeka modeli olabilir mi?’, bunlar üzerinde tartışmalar Yükseköğretim Kurulu’nda devam ediyor. Bu, fevkalade önemli bir konu. Hatta bir yapay zeka üniversitesi kurulabilir mi, kendi aramızda böyle soruları tartışıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

AA