İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti'nde, ulaşılan parasal sıkılık düzeyinin finansal ve ekonomik koşullar üzerindeki gecikmeli etkilerinin önümüzdeki dönemde yakından izleneceği belirtilerek, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı bildirildi.

TCMB Para Politikası Kurulu'nun 22 Şubat'taki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.

Kaspersky, İstanbul Şeffaflık Merkezi'ni açtı Kaspersky, İstanbul Şeffaflık Merkezi'ni açtı

Özette, ocakta aylık manşet enflasyon ve enflasyon ana eğiliminin enflasyon tahmin patikasında öngörülen şekilde artış kaydettiği belirtilerek, tüketici fiyatlarının ocak ayında yüzde 6,70 yükseldiği, yıllık enflasyonun 0,09 puan artışla yüzde 64,9 olduğu hatırlatıldı. Özette, bu dönemde enerji ve hizmet gruplarının yıllık enflasyona olan katkısı yükselirken, gıda, temel mal ile alkol-tütün-altın gruplarında gerilediği aktarıldı.

Ocak ayı tüketici enflasyonu görünümünde, ücret, yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamaları ve geriye doğru endeksleme davranışının etkisiyle hizmet grubu enflasyonunda gerçekleşen belirgin yükselişin öne çıktığı ifade edilen özette, "İşlenmemiş gıda grubundaki güçlü fiyat artışı da ocak ayında manşet enflasyonu yukarıya çekmiştir. Enerji grubu aylık enflasyonunda, akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarındaki otomatik maktu vergi artışının etkileri hissedilirken, doğal gazın tüketim artışına istinaden aylık tüketici enflasyonuna etkisi tahminlerle uyumlu gerçekleşerek 0,23 puan olmuştur." denildi.

Özette, ocak ayında temel mal grubu aylık enflasyonunun gerek döviz kuru gelişmeleri gerekse iş gücü maliyetlerindeki gelişmelerin yansımasıyla önceki aya kıyasla yükseldiği belirtilerek, yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyon baskılarını canlı tuttuğuna işaret edildi.

Ocakta aylık enflasyonun ana eğiliminin yılın ilk ayına özgü zamana-bağlı fiyat ve ücret güncellemeleri sonucunda yükseldiği belirtilen özette, şunlar kaydedildi:

"Mevsimsellikten arındırılmış aylık artışlar gerek B gerekse C endeksinde artmış, bu görünümü yayılım endeksi, Medyan, SATRIM ve diğer takip edilen ana eğilim göstergelerinde gözlenen yükselişler teyit etmiştir. Ana eğilimdeki yükseliş büyük ölçüde hizmet fiyat gelişmelerinden kaynaklanırken, temel mal enflasyonu da görece sınırlı olmakla birlikte bir önceki aya kıyasla yükselmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle B ve C endekslerinin aylık artış oranları sırasıyla yüzde 7,0 ve yüzde 8,2 seviyelerinde gerçekleşirken, üç aylık ortalama artışları yüzde 4,2 ve yüzde 4,6 olarak ölçülmüştür."

- “Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu ve ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip edecek”

Özette, hizmet sektörü kaynaklı fiyat baskılarının güçlü olduğu ocak ayında, özellikle ulaştırma, kira, lokanta-otel, sağlık, özel eğitim, bakım-onarım, sigorta, yönetilen/yönlendirilen hizmetler gibi kalemlerde zamana bağlı fiyatlama eğiliminin yüksek olduğu belirtildi.

Söz konusu gruplarda, geçmiş enflasyona endeksleme eğiliminin güçlü olması ve artan işgücü maliyetlerinin sektörün emek yoğun yapısı çerçevesinde, ocak ayında yüksek bir aylık hizmet enflasyonu gözlenmesine neden olduğu aktarılan özette, "Ücret artışlarının maliyet yönlü etkisi gerek mal gerekse hizmetlerde fiyatlara nispeten hızlı bir biçimde yansırken, talep yönlü etkisi zamana yayılmakta ve maliyet yönlü etkilere kıyasla daha fazla belirsizlik içermektedir. Bu çerçevede, izleyen dönemde Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu ve ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip edecektir." ifadelerine yer verildi.

Özette, hizmet sektöründe hakim olan söz konusu fiyatlama davranışının önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir süreye yayılmasına neden olduğuna işaret edilerek, şu ifadeler kullanıldı:

"Temel mal ve hizmet gruplarını içeren C endeksinde 2024 yılı ocak ayında yıllık enflasyon yaklaşık yüzde 70 seviyesindeyken, hizmet sektöründe yıllık enflasyonun yüzde 90 civarında olduğu gözlenmektedir. Ayrıca, hizmet sektörüne ait yayılım endeksi ocak ayında tarihsel ortalamasının yaklaşık yüzde 45’i kadar üzerinde seyrederek, artışların sektör geneline yayılmaya devam ettiğini göstermektedir. Yakın dönem tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri dikkate alındığında, belirli hizmet sektörü kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadır. Eğitim, sağlık, bakım-onarım ve sigorta gibi hizmet sektörlerinin bu bağlamda öne çıkmaya devam edeceği değerlendirilmektedir."

Yurt içi üretici fiyatlarının ocak ayında yüzde 4,14 yükselirken yıllık enflasyonun yatay bir seyir izleyerek yüzde 44,2 olduğu hatırlatılan özette, "Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji fiyatları ocak ayında gerilerken, diğer alt gruplarda fiyat artışlarının güçlendiği izlenmiştir. Öte yandan, yıllık enflasyon ara malı kalemi hariç alt grupların tümünde düşüş kaydetmiştir." denildi.

- "Konut fiyatlarındaki artış oranı yavaşlamaya devam etti"

Özette, 2023 yılı ekim ayından itibaren gerileyen küresel emtia fiyatlarında, ocak ayında sınırlı bir artış izlendiği aktarılarak, ocak ayında alt kırılım bazında küresel enerji fiyatları artarken, son aylarda yataya yakın seyreden enerji dışı emtia fiyatlarının bu görünümünü koruduğu belirtildi.

Şubat ayının ilk 3 haftası itibarıyla enerjide daha belirgin olmak üzere gerek enerji, gerekse de enerji dışı emtiada fiyatların sınırlı bir artış kaydettiği aktarılan özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi ocak ayında tarihsel eğiliminde seyretmiş, uluslararası taşımacılık maliyetleri ise Kızıldeniz kaynaklı jeopolitik gelişmelere bağlı olarak yükseliş kaydetmiştir. Küresel navlun ücretleri ocak ayındaki belirgin artış sonrasında, şubat ayında bir miktar azalmakla birlikte yüksek seyrini sürdürmüştür. Bu gelişmenin yurt içi fiyatlamalara henüz belirgin bir etkisi olmamakla birlikte, tedarikçilerin teslimat sürelerinde ocak ayında başlayan uzama ile beraber bakıldığında bir risk unsuru olduğu değerlendirilmektedir. Taşımacılık maliyetlerinin izleyen aylardaki gelişimi ve enflasyon üzerindeki olası etkileri yakından takip edilecek bir diğer unsurdur. Konut fiyatlarındaki artış oranı yavaşlamaya devam ederken, kira artışı ocak ayında sözleşme yenileme sayısına bağlı mevsimsel etkilerle güçlenmiştir. Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergeler, kira artış oranının ocak ayındaki yükselişin ardından şubat ayında yavaşlayacağına işaret etmektedir. Öncü göstergelere göre bu gelişmede, gerileyen sözleşme yenileme oranının yanı sıra yenilenen kiraların artış oranındaki güç kaybı da etkili olmaktadır."

Orta vadeli enflasyon beklentilerindeki gerilemenin sürdüğü aktarılan özette, Şubat Ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre, 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisinin yüzde 39,1’den 1,31 puan düşüşle yüzde 37,8; gelecek yıl sonuna ilişkin yıllık enflasyon beklentisinin yüzde 25,4’ten 0,24 puan düşüşle 25,2; gelecek 24 ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisinin ise yüzde 23,7’den 0,64 puan düşüşle yüzde 23,1 seviyesine gerilediği belirtildi.

Öte yandan, cari yıl sonu enflasyon beklentisinin 0,92 puan artışla yüzde 43,0 seviyesine yükseldiği ifade edilen özette, "5 yıl sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi de yüzde 12’den 0,32 puan yukarı yönlü güncellemeyle yüzde 12,3 olarak ölçülmüştür. 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerinin olasılık dağılımı incelendiğinde, merkezi eğilim etrafında uzlaşının arttığı, standart sapma ve değişim katsayısı gibi beklentilerin yayılımına dair göstergelerin ise bir önceki aya benzer seyrettiği gözlenmiştir." ifadeleri kullanıldı.

Özette, öncü göstergelerin, şubat ayında enflasyonun ana eğiliminde ocak ayına kıyasla yavaşlamaya işaret ettiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

"Öncü verilere göre, fiyat artışları gıda grubunda önceki aya kıyasla güçlenirken hizmet başta olmak üzere diğer gruplarda yavaşlamaktadır. Göstergeler, ramazan ayının da etkisiyle gıda fiyatlarında öngörülenin üzerinde bir seyir olduğuna işaret etmekte, bu gelişmelerin yansımaları lokanta-otel grubunda dışarıda yenen yemek hizmetleri üzerinde de hissedilmektedir. Jeopolitik gelişmelerin de etkisiyle hızlı şekilde artan petrol fiyatlarındaki oynaklık, başta akaryakıt fiyatları kanalıyla olmak üzere enflasyon üzerinde risk unsuru olmayı sürdürmektedir. Nitekim, öncü göstergeler akaryakıt fiyatlarındaki artışın şubat ayında da görece yüksek bir oranda olduğuna ve bu görünümün ulaştırma hizmetlerine yansımaya devam ettiğine işaret etmektedir. Diğer taraftan, şubat ayında doğal gazın aylık manşet enflasyon üzerinde belirgin bir etkisinin olmayacağı değerlendirilirken, temel mal grubunda aylık enflasyonun bir miktar zayıflayacağı öngörülmektedir."

- "Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek"

TCMB PPK Toplantı Özeti'nde, Kurul'un, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdiği belirtilerek, "Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir." denildi.

Kurul'un, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceğini değerlendirdiği aktarılan özette, şu ifadelere yer verildi:

"Ulaşılan parasal sıkılık düzeyinin finansal ve ekonomik koşullar üzerindeki gecikmeli etkileri önümüzdeki dönemde yakından izlenecektir. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Kurul, makroihtiyati politikaları piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürecektir. Bu çerçevede, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenecektir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin etki analizleri söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarıyla birlikte bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilerek yapılmaktadır. Sadeleştirme sürecinde önemli bir aşama kaydedildiği değerlendirilmiştir.

Geçtiğimiz dönemde kamu harcamaları ile para tabanı gelişmelerinin etkisiyle piyasada oluşan geçici likidite fazlası sterilize edilmiştir. Bu gibi durumlara karşı, parasal sıkılığı desteklemek amacıyla likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, sterilizasyon araçları etkin şekilde kullanılacaktır. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır."

(bitti)