İSTANBUL (AA) - Esenyurt'ta 21 yaşındaki Aleyna Nur Gökçe'nin otomobilin çarpması sonucu kaldırıldığı hastanede 18 gün sonra hayatını kaybetmesine ilişkin hakkında dava açılan sanığın 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu sanık Sezer Hükümdar, müştekiler maktulün babası Recep Gökçe, annesi Döndü Çalboğazı, ağabeyi Hakan Gökçe ve tarafların avukatları hazır bulundu.

Duruşmada savunması alınan Hükümdar, olay günü aracını bakımdan almak için Esenyurt'a gittiğini söyledi.

Akşam dönerken D-100 yan yola girdiğini belirten sanık, şu ifadeleri kullandı:

"Arkamdan hızla gelen bir araç bana defalarca selektör yaptı. Yol verip sağa yaklaştım. Rampa aşağıya inerken bir anda frene bastı. Ben de ona çarpmamak için aniden frene bastım, sağ şeride geçtim. Orada da bir minibüs yolcu indiririyordu. Ona da çarpmamak için alışveriş merkezinin otopark girişinden girdim. Bu olay nedeniyle 3 kere sağ yaptığım için aracın kontrolünü kaybettim. Güvenlik kulübesiyle karşı karşıya kaldım. Çarpmamak için sola geçtim. AVM'ye yürüyen yayalar vardı. Onlara da çarpmamak için istinat duvarına yöneldim. Orada da yürüyen 3 kişi vardı. İkisi kaçtı, maktul olan kişi kaçamadı."

Hükümdar, kaza olduğu esnada alkollü olmadığını, makas atmadığını savunarak tahliyesini ve beraatini talep etti.

Aleyna Nur Gökçek'in ağabeyi Hakan Gökçe, sanığın kız kardeşine çarptığı yerin yaya yolu olduğunu dile getirdi.

Kazanın olmaması için çok sebebin bulunduğunu kaydeden Gökçe, "Alkol almasaydı, ehliyetsiz araba kullanmasaydı kardeşim hayatta olurdu. Ambarlı Kavşağı'ndan kapışa kapışa geliyorlar. 80 kilometre hızla gitse aracı durdururdu. Kulübeye niye vurmadı, gelip kız kardeşime vurdu?" diye konuştu.

Müşteki baba Recep Gökçe ise sanığın alkolmetreyi üflememek için polislere direndiğini belirtti.

Gökçe, sanığın arkadaşlarını çağırıp 3-4 bardak kahve ve su içtiğini iddia ederek, "Olaydan sonra yaklaşık 40 dakika geciktiriyor. Trafik polisleri destek ekip çağırdığı için alkometreye üflüyor." ifadelerini kullandı.

Müşteki anne Döndü Çalboğazı da vefat eden kızının dikkatli olduğunu anlatarak, şunları söyledi:

"(Sanık) Ne kadar ceza alırsa alsın, sonuçta yiyip içiyor, nefes alıyor. Benim kızım toprağın altında. Her gün gidip kızımın mezar taşını, toprağını öpüyorum. Yalnız başıma ev temizliğine giderek büyüttüm. Nefes alıyoruz ama acı çekiyoruz. Hostes olacaktı. Ben yandım, başka anneler yanmasın, başka çocuklar ölmesin. Bu sanık daha önce de başka bir kişiyi araçla öldürmüş. Ölen kişinin oğlu bizi buldu. Geri geri gelirken kadın dur demiş, durmamış, kadını ezmiş. Bahanesi de 'Aynam kirliydi görmedim' diyor. Bu yaşta iki can aldı."

Mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, kazayla ilgili bilirkişi raporunda sanığın kamerada tüm hareketlerinin izlendiği belirtilerek, frene basması sonucunda oluşacak ışık hüzmesinin gözlenmediğinin, sanığın savunmaları aksine maktul yaya ile karşı karşıya kaldığı anda hiç frene basmadığının açıkça tespit edildiği ifade ediliyor.

Sürücü Sezer Hükümdar'ın sevk ve idaresindeki otomobil ile D-100 kara yolu kuzey yan yol Torium AVM önünde en sol şeritte ilerlerken sağ manevra yaptığı sırada 10 metre 15 santimetrelik yol platformunda tutunamadığı aktarılan iddianamede, ortalama akıl ve düşüncedeki bir sürücüde bulunması gereken en basit özeni göstermeyip bu alanı kasten öngördüğü, yayaların ölebileceği tehlikesinin gerçekleşmesini umursamayıp kullandığı kaydediliyor.

İddianamede, sürücünün taşıt ve yaya trafiğinin yoğun olduğu bir zaman dilimi ve alanda, yayaların yoğun bulunduğu AVM giriş alanında yol mahal hızına uygun davranmadığı, önünde seyreden araçları güvenli ve yeterli mesafede takip etmediği, arkasından selektör yapan plakası tespit edilemeyen araç ile yarış halinde olduğu, şeritler arasında makaslar attığı aktarılıyor.

Sürücünün yüksek hızda seyir halinde olduğundan maktulü çiğnediği halde duramayıp duvara çarparak idaresindeki aracı durdurabildiğine dikkati çekilen iddianamede, sanığın kaza anında ehliyetinin olmadığı ve alkollü araç kullanmayı alışkanlık haline getirdiği ifade ediliyor.

İddianamede, sanığın "olası kastla öldürme" suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.