Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, üretimin artırılmasının önemine işaret ederek "Yarın başlayacak olan asgari ücret tespit süreçlerinde hem işverenlerimizin hem de devletin kasası güçlü hale gelsin." dedi.

Aksakal, parti genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında güncel gelişmeleri, ülke ve dünya gündemini değerlendirdi.

Toplumsal gerginliğin, spor sahalarına da sirayet ettiğine dair görüntüleri "üzülerek" ve "irkilerek" izlediğini ifade eden Aksakal, "Geçtiğimiz hafta yapılan İzmir’in iki güzide takımının karşılaşmasında yaşananlar, hakikaten sözün bittiği yeri tanımlaması açısından çarpıcı bir örnektir." diye konuştu.

Aksakal, rakip takım oyuncusuna öldüresiye bir refleksle saldırmanın asla hoş görülemeyeceğini söyledi.

Hayvanlara uygulanan eziyet görüntülerini, açık bir "cinayet" olarak tanımlayan Aksakal, "Bu mahlukların taammüden cinayet suçuyla yargılanmalarının mutlak bir zorunluluk olduğuna inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Bir muhalefet partisi olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de hükümetin çalışmalarını yakından izlemeyi sürdürüyoruz diyen Aksakal, şunları söyledi:

"Uzunca zamandır ekonomide yaşanan sıkıntıların en aza indirilmesi noktasındaki tespit ve önerilerimizi ortaya koymuş, kamuoyu ile de paylaşmıştık. Bu vesileyle bir kez daha tekrarlamak isterim; gelin inat etmeyin, İzmir İktisat Kongresi'nde alınan kararlar çerçevesinde karma ekonomi modeline geçişi sağlayın. Küresel düzeyde enflasyonla başka ülkelerin yüzde 5'lerle, yüzde 18'lerle mücadele ettiği yerde biz, yüzde 123'lerle cebelleşmek zorunda kalmayalım."

Büyükşehir yasasını ilk fırsatta değiştirip köylerin köylülere geri verilmesini isteyen Aksakal şöyle devam etti:

"Kentsel tarım aymazlığından kurtulup, tarımı köylerde ve kırsalda gerçekleştirmenin gayretinde olalım. Üretimi artıralım ki, yarın başlayacak olan asgari ücret tespit süreçlerinde hem işverenlerimizin hem de devletin kasası güçlü hale gelsin."

Siyasetin finansmanının şeffaflaştırılması ile siyasi partilere genel bütçeden verilen "hazine yardımındaki adaletsizliğin" giderilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a öneride bulunduğunu söyleyen Aksakal, "Bugüne kadar herhangi bir olumlu adım atılmadığı gibi parlamento çatısı altına giren herkes, bu konuda sağır dilsiz rolü oynamaya devam ediyor." iddiasında bulundu.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) operasyonlarına da değinen Aksakal, "TSK'nın coğrafyamızda sözde bir 'Kürt devleti' kurulması planlarına yönelik kararlı mücadelesine desteğimiz tamdır. Allah kahraman Mehmetçiklerimizin ayağına taş değdirmesin, onları muzaffer eylesin. Vatanı uğruna can veren şehitlerimizi de rahmetiyle ve cennetiyle mükafatlandırsın." ifadelerini kullandı.

Altılı masanın anayasa çalışmasını değerlendiren Aksakal, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi yöntemi değiştirilmemiş ama 'yetkisiz, niteliksiz ve etki gücü olmayan' sembolik bir cumhurbaşkanının ülkeyi dünya siyasetinde ne denli edilgen göstereceği hususu gözden uzak tutulmuş görünüyor.

Tabii ki burada, yüzde 50+1 oyla halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı, yüzde 20-30 oyla parlamentodaki en çok sandalyeye sahip bir partinin genel başkanın, yani hükümeti kurma görevi verdiği bir başbakanın güdümünde nasıl görev yapacağı ayrı bir tartışma konusudur."