ANKARA (AA) - Norveç'teki çocuk koruma sistemini eleştiren "Mrs. Chatterjee vs Norway" adlı Hint filmine hayatı konu olan Hintli anne Sagarika Chakraborty, Norveç hükümetiyle yaşadığı yasal çatışmayı anlattı.

Çocuklarını Norveç Çocuk Refah Hizmetlerine (Barnevernet) teslim etmek zorunda kalan Sagarika Chakraborty, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2011'den beri yaşadığı olayları "muazzam bir travma" olarak tanımladı.

Yeni Delhi'deki Norveç Büyükelçiliği, Chakraborty davası ile ilgili, çocukların ailelerinden kültürel farklılıklardan dolayı değil, ihmal, şiddet veya diğer türlü istismarlara maruz kalmaları halinde alındığını açıkladı.

Norveç Çocuk Refah Hizmetleri de olayın değerlendirme raporunda söz konusu ailenin ebeveynlik tarzından endişe duyulduğunu ifade ederek, Chakraborty’nin anneliğe ruhsal olarak yetersiz olduğunu öne sürdü.

Chakraborty, elçiliğin açıklamasını ve kurumunun değerlendirme raporunda bahsedilen kendisinin "zihinsel olarak ebeveynliği uygun olmadığı" iddialarını reddederek, "Ne söyledilerse hepsi yanlış." ifadelerini kullandı.

Olaylar sırasında oğlunun konuşma yetisini kaybettiğini, küçük kızının da hastalandığını belirten Chakraborty, çocuklarının sisteme alındıklarında yaşadıklarını, "Oğlum her gün ağlıyordu. Hiçbir şey yemiyordu. Bebeğim ise süt içmek istemiyordu. Her ikisinin hayatları da tehlike altındaydı." diye anlattı.

Barnevernet'den çocuklarının velayetini alabilen Chakraborty, kendini sayılı şanslı insanlardan biri olarak gördüğünü söyledi.

- Chakraborty’nin "Barnevernet" ile yıllar önce başlayan mücadelesi

Sagarika Chakraborty ve eşi, 2011'de iki çocuğunu devlet korumasına alan Barnavernet'e dava açmıştı.

Çift her ne kadar velayet davasını kazanmış olsa da yerel mahkeme verilen kararı reddetmişti.

Kararın reddinin ardından çocuklar iki yıl içerisinde iki farklı koruyucu aile ile yaşamıştı.

Chakraboty’nin Hindistan'da tekrardan dava açmasıyla ve Hindistan hükümetinin baskısıyla Hintli kadın 2013’te çocuklarının velayetini geri kazanmıştı.

​​​​​​​Norveç Çocuk Refah Hizmetleri (Barnevernet) insan hakları grupları tarafından 2015'ten bu yana özellikle "istismar" iddiasıyla çoğunlukla göçmen ailelerden çocuklarını almakla suçlanıyor.

10 Eylül 2019'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Norveç'in Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesi kapsamında korunan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkını ihlal ettiğine karar vermişti.

- Norveç Büyükelçisi'nin tepki çeken açıklaması

Norveç'in Yeni Delhi Büyükelçisi Frydenlund, "Mrs. Chatterjee vs Norway" hakkındaki açıklamasında, filmi kurgu olarak nitelendirerek "Film, ne olayların gerçek ve doğru bir temsili veya tasviri olduğunu, ne de yapımcıların ve filmle ilişkili kişilerin bu tür olaylarla ilgili görüşleri olduğunu iddia etmiyor." ifadelerini kullanmıştı.

- Filmin gerçek hikayesi

Hint bir göçmen annenin, çocuklarının velayetini geri almak için Norveç koruyucu aile sistemi ve yerel yasal mekanizmalarla mücadelesini konu alan "Mrs. Chatterjee vs Norway" filmi martta gösterime girdi.

Times of İndia'nın haberine göre, İnternet Sinema Veritabanı (IMDb) tarafından, 10 üzerinden 7,3 puan alan film, anne Chakraborty'nin otobiyografisi olan "Bir annenin yolculuğu" eserinden esinlenerek kurgulandı.

Jeofizikçi eşiyle 2010'da Norveç'e göç eden Chakraborty, 2008'de Abhigyaan ve 2010'da Aishwarya adındaki çocuklarını dünyaya getiriyor.

Barnevernet, "ebeveynlik görevlerini yerine getirmeye uygun olmadığı" gerekçesiyle aileyi gözlem altında tutuktan sonra, 2011'de çocukları anne babasından alarak koruyucu aileye veriyor.

Barnevernet, karara delil olarak, Chakraborty'nin çocuklarına "zorla besleme" olarak nitelendirdiği elle yemek yedirme ve "fiziksel ceza" kapsamına giren vurma eylemlerini gösteriyor.

Chakraborty, çocuklarına karşı davranışlarının kültürel olduğu iddiasıyla çocuklarının velayetini geri almak için mücadele başlatıyor.

İki yıl süren mücadelenin ardından, çocuklarına kavuşan Chakraborty, "İyi bir anne olup olmadığımdan emin değilim. Ancak bir anneyim ve anneler çocukları için ellerinden gelen her şeyi yapar." ifadesini kullanmıştı.