NEW YORK (AA) - ABD Başkanı Joe Biden, siyahi George Floyd'un polis şiddeti sonucu öldürülmesinin 3. yılında, federal güvenlik görevlilerinin güç kullanımının kısıtlanması ve hesap verebilirliğini sağlamayı hedefleyen polis reformunun yasalaştırılması çağrısını yineledi.

Biden, Floyd'un öldürülmesinin 3. yıl dönümünde yayımladığı yazılı açıklamada, Floyd'un öldürülmesinin siyahi toplumun maruz kaldığı deneyimleri açığa çıkardığını kaydetti.

Yasaların herkes için adil ve tarafsız şekilde uygulanması gerektiğine işaret eden Biden, Floyd'un öldürülmesiyle açığa çıkan adaletsizliğin nesiller boyunca görülen en büyük sivil haklar hareketlerinden birini ateşlediğini belirtti.

Biden, bu kapsamda ceza sisteminde ve kurumlarda karşılaşılan zorlukları ele almak için yapılan çağrılara dikkati çekerek, bir yıl önce federal güvenlik güçlerinin güç kullanımının kısıtlanmasına ve hesap verebilirliğine ilişkin, George Floyd Polis Yasasının temel unsurlarını içeren başkanlık kararnamesi imzaladığını hatırlattı.

"Ancak eyalet düzeyinde ve yerel düzeylerde gerçek ve kalıcı değişiklik gerçekleştirmenin Kongrenin harekete geçmesini gerektirdiğini biliyoruz." ifadesini kullanan Biden, Kongreyi polis reformunun yasalaşması için harekete geçmeye çağırdı.

Biden, polislerin hesap verilebilirliği için elinden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğini belirterek, bu kapsamda Kongredeki hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlarla gerçek çözümler üzerinde çalışmaya devam edeceğini aktardı.

Herkes için adaletin eşit şekilde uygulanmasının önemine vurgu yapan Biden, Amerikan ulusunu, Floyd'un ve diğer pek çok kişinin mirasını sadece ölümleri üzerinden değil, onların hatıraları için yapacaklarıyla onurlandırmaya davet etti.

- George Floyd olayı

Minnesota'nın Minneapolis kentinde, polis memuru Derek Chauvin, 25 Mayıs 2020'de, 46 yaşındaki siyahi George Floyd'u dolandırıcılık şüphesiyle gözaltına aldığı sırada, 9 dakika 29 saniye boyunca diziyle boynuna basarak ülke gündemine damga vurmuştu.

Dakikalarca "nefes alamıyorum" diye yalvaran Floyd, olay yerine gelen acil sağlık ekiplerince hastaneye kaldırılmış, daha sonra öldüğü belirtilmişti.

Olayla ilgili görüntüler ülkede siyahilere yönelik polis şiddeti tartışmalarını alevlendirmiş ve birçok şehirde aylarca süren şiddetli protestolara neden olmuştu.

Floyd'un ölümüne neden olmakla suçlanan Chauvin, olaydan 4 gün sonra gözaltına alınmış, hakkında açılan 2. ve 3. dereceden cinayet ve 2. dereceden adam öldürme suçlamalarıyla yargılanarak 22,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Floyd'un ölümünde kusurlu bulunan diğer 3 eski polis memuru da daha önce 750 bin dolar tutarındaki kefalet bedelini ödemeleri üzerine tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmişti.

Daha sonra 3 eski polis hakkında federal ve eyalet savcıları tarafından ayrı ayrı dava açılmıştı ve polisler cezaevine alınmıştı. Polislerden ikisi adam öldürmeye yardım etmekten ceza alırken diğerinin cezasının onanması bekleniyor.