Cumhuriyet Halk Partisi, Öğretmenlik Meslek kanunu'nun iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yaptı. AYM, bugün Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun iptalini esastan görüştü.

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini esastan görüşmek üzere gündemine alan Anayasa Mahkemesi heyeti, görüşmeyi erteledi.

Yüksek Mahkeme, 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda yer alan bazı hükümlerin iptali istemiyle CHP'nin başvurusunu, Genel Kurul gündemine aldı.

Kanuna ilişkin iptal istemini ele alan Yüksek Mahkeme, Milli Eğitim Bakanlığı ile en yüksek üyeye sahip 3 sendikanın açıklamalarını sözlü olarak dinlemeye karar verdi.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Bakanlığın ve sendikaların açıklamalarını dinledikten sonra belirlenecek bir günde kanunun iptal istemini esastan görüşerek karara bağlayacak.

İptali istenen maddeler arasında, mesleğin aday öğretmenlik döneminden sonra "öğretmen", "uzman öğretmen" ve "başöğretmen" olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılması, aday öğretmenlik ve aday öğretmenliğe atama usullerine ilişkin düzenlemeler ile bunun yönetmelikle belirlenmesine ilişkin hükümler yer alıyor.

CHP’nin Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru gerekçesi şöyle:

“Kanun koyucu kariyer basamaklarında ilerleme şartını (uzman öğretmen veya başöğretmen unvanına sahip olmak için yapılacak yazılı sınava başvuru şartını: mesleki gelişim alanlarında öğretmenler bakımından uzman öğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları/uzman öğretmenler bakımından başöğretmenlik için öngörülen çalışmaları tamamlama) belirleme yetkisini Milli Eğitim Bakanlığı’nın uhdesine bırakmak suretiyle; temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasının sınırlarını düzenleyen Anayasa’nın 13. maddesinde yer alan kanunilik kaydına halel getirmiş, demokratik toplumun gereklerine riayet etmemiştir.
Eğitim hakkının kullanılması için gerekli olanağı ve fırsatı sunma yükümlülüğü olan devletin, bu yükümlülüğü tam manasıyla ifası, iyi yetişmiş, donanımlı öğretmenlerle mümkündür. Aksi bir tutum, eğitim hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracaktır. Kanun koyucu da bu şartın yürütme tarafından tespit edilmesine cevaz vererek; hakkın kısıtlanmasının önünü açmıştır. Kaldı ki demokratik bir toplum, eğitim hakkının herkese nitelikli bir biçimde tanınmasını gerektirir. Tüm bu nedenlerle anılan bent ve ibare, Anayasa’nın başlangıç bölümüne, 5, 10, 13, 17, 42 ve 58’inci maddelerine aykırıdır."

AYM kararının açıklanması ile birlikte kararı haberimizde yayınlayacağız.