İSTANBUL (AA) - Avrupa Parlamentosu (AP), Tunus'a, "keyfi olarak" tutuklananların serbest bırakılması ve ifade özgürlüğüne saygı duyma çağrısı yaptı.

AP'nin internet sitesinden yapılan açıklamada, Tunus, İran ve Kamboçya'daki insan haklarıyla ilgili üç kararın kabul edildiği belirtildi. Tunus'la ilgili kararın, 496 evet, 28 hayır ve 13 çekimser oyla kabul edildiği bilgisi geçildi.

Kararda, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in otoriterliğe meyletmesinden ve Tunus'taki kötü sosyo-ekonomik durumu, ülkenin tarihi demokratik dönüşümünü tersine çevirmek için kullanmasından endişe duyulduğu ifade edildi.

Tunus makamlarına, geçen ay terörle mücadele birimleri tarafından siyasi gerekçelerle ve asılsız iddialarla tutuklanan Mozaik FM Genel Yayın Yönetmeni Nureddin Butar'ı serbest bırakma çağrısı yapıldı.

Kararda ayrıca, gazeteciler, hakimler, avukatlar, siyasi aktivistler ve sendikacılar dahil keyfi olarak tutuklanan herkesin serbest bırakılması, Tunus Anayasası ve uluslararası sözleşmeler gereğince ifade ve örgütlenme özgürlüğüne saygı duyulması istendi.

AP üyeleri ayrıca, Tunus'taki Adalet ve İçişleri Bakanlıklarına yönelik AB destek programlarının askıya alınması çağrısı yaptı.

AP son olarak, Cumhurbaşkanı Said'in, Afrikalı göçmenlerle ilgili ırkçı söylemini ve onlara yönelik saldırıları kınarken, yetkili makamları ulusal ve uluslararası kanunlara uymaya davet etti.

Ulusal Kurtuluş Cephesi üyesi İzzeddin el-Hazki, AP'nin kararıyla ilgili olarak AA muhabirine yaptığı açıklamada, "AP'nin kararı sevindirici olduğu kadar üzücü de. Üzücü çünkü bu karar, Tunus'u dışarının (yabancı ülkeler) karar ve kanunlarının tutsağı haline getiriyor. Sevindirici çünkü ilkelerini savunmada Tunusluların yanında olanlar olduğunu gösteriyor." dedi.

Hazki, Tunus'ta işbaşına gelen tüm hükümetlerin "dışarıya" ve oradan gelecek kredilere bel bağladığını ve ülkeyi de bu ülkelerden rahmet dilenir hale getirdiğini kaydetti.

- Tunus'taki "siyasi gözaltı ve tutuklamalar"

Tunus'ta 11 Şubat'tan bu yana siyasiler, gazeteciler, aktivistler, hakimler ve iş insanlarını kapsayan gözaltı operasyonları düzenleniyor.

Gözaltı dalgası, "devlet güvenliğine karşı komplo kurmak" suçlamasıyla Nahda Hareketi'nin eski yöneticilerinden Abdulhamid el-Celasi, İş ve Özgürlükler için Demokratik Blok Partisi yöneticilerinden Hiyam et-Turki ve iş insanı Kemal Latif'in gözaltına alınmasıyla başladı. Söz konusu üç kişi, sorgularının ardından tutuklandı.

Nahda Hareketi, 14 Şubat'ta Nahda Genel Başkan Yardımcısı ve eski milletvekili Nureddin el-Bahiri ile Mozaik FM Genel Yayın Yönetmeni Nureddin Butar'ın gözaltına alındığını duyurdu. Gözaltı sürelerinin tamamlanmasının ardından Bahiri ve Butar'ın tutuklu yargılanmalarına karar verildi.

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi'nin 16 Şubat’ta gözaltına alınan eski Ofis Müdürü Fethi Kemmun'un da 24 Şubat'ta "kara para aklama" suçlamasıyla tutuklu yargılanmasına karar verildiği duyuruldu.

22 Şubat'ta Cumhuriyet Partisi Genel Sekreteri İsam eş-Şabi, 24 Şubat'ta Ulusal Kurtuluş Cephesi üyelerinden Anayasa Profesörü Cevher bin Mübarek ile siyasi aktivist Şeyma İssa, 25 Şubat'ta da eski Demokratik Akım Partisi Genel Sekreteri Gazi eş-Şevaşi gözaltına alındı.

Cumhuriyet Partisi, 25 Şubat’ta yaptığı açıklamada, Şabi, Bin Mübarek, İssa, Şevaşi ve avukat Rıza Bilhac'ın tutuklandığını bildirdi.

Son olarak Nahda Hareketi yöneticilerinden El-Habib el-Luz, "Tunuslu gençlerin çatışma bölgelerine gönderildiği" iddiasıyla 3 Mart'ta gözaltına alındı.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkede bazı siyasilere yönelik gözaltıların "devletin güvenliğine karşı komplo kurma" ve ekonomik krizi körüklemeye yönelik adımlardan ötürü gerçekleştirildiğini söylemişti.