WASHINGTON (AA) – ABD Dışişleri Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, bazı Arap ülkeleri dışişleri bakanlarının Ürdün’de Suriye rejimi Dışişleri Bakanı ile toplantı düzenlemesi konusundaki kaygılarını bu ülkelere ilettiklerini ancak bu görüşmede ABD’nin daha önce ortaya koyduğu bazı önceliklerin de gündeme geldiğini söyledi.

Patel, günlük basın toplantısında, Suudi Arabistan, Mısır, Irak ve Ürdün dışişleri bakanlarının Ürdün’ün başkenti Amman’da Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad ile bir araya gelmesini değerlendirdi.

Sözcü Yardımcısı Patel, “1 Mayıs'ta Ürdün'deki toplantıya ilişkin kaygılarımızı Ürdün ve diğerlerine ilettik. Esed rejiminin bu tür bir açıklamayı hak etmediğini düşünsek de Ürdün ve diğerlerinin bu süreçte ABD'nin bazı önemli önceliklerini benimsediklerini belirtmek istiyorum, ancak yine de Şam'la normalleşmeyi desteklemiyoruz ve başkalarının da normalleşmesine karşıyız.” diye konuştu.

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ve Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad 1 Mayıs'ta Amman'da bir araya gelmişti.

Basına kapalı toplantının ardından yayımlanan sonuç bildirgesinde, "Suriyeli mültecilerin gönüllü ve güvenli şekilde ülkelerine dönmelerinin öncelikli mesele olduğu" kaydedilmişti.

- İran ile Esed rejimi arasındaki ilişkinin derinleşmesi “dünya için de endişe kaynağı olmalı”

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Şam'da Beşşar Esed ile görüşmesine ilişkin bir soruya da yanıt veren Patel, İran ile Esed rejiminin ilişkilerini derinleştirmeye devam etmelerinin sadece ABD müttefikleri ve bölgedeki ülkeler için değil, aynı zamanda dünya için de büyük endişe kaynağı olması gerektiğini söyledi.

Patel, "Bu iki rejim, sadece kendi ülkelerinde değil, bölgede genel olarak kötü niyetli istikrarsızlaştırma faaliyetlerine devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Esed rejimi ile normalleşmeye gitmeyeceklerini yineleyen Patel, bunu müttefik ve ortaklara da ilettiklerini, Suriye’deki krizin tek çözümünün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararında belirtilen politik bir çözüm olduğunu dile getirdi.