TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Erzincan'ın İliç ilçesindeki toprak kaymasına ilişkin, "Tek bir insanımızın kaybı da bizi derinden yaralar, derinden sarsar. Kimin ihmali, kusuru, sorumluluğu varsa adalet önünde gereken cezayı alacağına inancımız tamdır." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Erzincan'daki toprak kaymasına ilişkin, "Burada ihmali olan herkesin taksirli bir kasıt suçu işlediği ortadadır. Çünkü birçok uyarıya basmakalıp cümlelerle cevap veren yetkililer ortada." diye konuştu.

Kaya, Saadet Partisi eski Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman'ın 2 yıl önce "Erzincan İliç'te bir altın madenine ait siyanür havuzunun, su kaynaklarına etkilerine ilişkin" dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a yazılı soru önergesi verdiğini hatırlattı.

- "Yarın bir gün bunun Fırat'a karışması an meselesidir"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Erzincan'daki toprak kaymasına yönelik, "Bu bir kaza değil; bu bir cinayet, göz göre göre olmuş bir felakettir." ifadesini kullandı.

BBP Genel Başkanı Destici, Sivas'ta basın toplantısı düzenledi: BBP Genel Başkanı Destici, Sivas'ta basın toplantısı düzenledi:

Siyanür iddialarına ilişkin Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu'nun "Fırat Nehri'ne sızma söz konusu değil" açıklamasına işaret eden Usta, "Bizim devleti yönetenlere itimadımız kalmadı. Bilimsel rapor çıkıncaya kadar karışıp karışmadığını bilemeyiz. Bu sefer karışmasa bile yarın bir gün bunun Fırat'a karışması an meselesidir." yorumunu yaptı.

"İkinci Çernobil" olarak adlandırılabilecek bir çevre felaketiyle karşı karşıya olunabileceğini savunan Usta, büyük bir felaketin olma ihtimali çok kuvvetli bu yatırım için ÇED raporu düzenlendiğini ve ÇED raporunu verenin de Murat Kurum olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Mısır'ın başkenti Kahire'de, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmesini değerlendiren Usta, "15 Temmuzun faili olarak Birleşik Arap Emirlikleri'ni görmüştü, oraya gitti, ziyaret etti. Sisi'ye 'zalim' demişti, 'katil' demişti, 'darbeci' demişti, Sisi'nin ayağına gitti. 2019'da İstanbul seçimlerinde Binali Yıldırım'ın karşısındaki rakip olan İmamoğlu'nu 'Sisi' olarak adlandırmıştı. Şimdi 'Sisi'yle dost olduklarına göre artık Murat Kurum mu Sisi oldu?' diye de insan sormadan edemiyor." görüşünü paylaştı.

- "Çevre felaketinin de yaşanmamasını özellikle diliyoruz"

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Erzincanlılara ve bütün madencilere geçmiş olsun dileklerini ileterek, "İnşallah, özellikle böyle vahim bir hadisede, toprak kayması neticesinde bir çevre felaketinin de yaşanmamasını özellikle diliyoruz. İnşallah can kaybı olmaz, göçük altında madencilerimize sağ salim kavuşuruz." sözlerini sarf etti.

Akçay, Erzincan'ın İliç ilçesinde yaşanan olayla ilgili Meclis araştırma komisyonu kurulması ve araştırma neticesinde hata, kusur ve varsa kasıtların tespit edilerek alınacak önlemlerin belirlenmesinin yerinde olacağını düşündüklerini dile getirdi.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Erzincan'ın İliç ilçesindeki meseleye "kaza" diyemeyeceklerini belirterek, "Bunun bir sorumlusu olmalı ama burada iki gündür hiçbir sorumluluk alan olmadığını görüyoruz. 21 yıldır bu ülkeyi bizler yönetmiyoruz." görüşünü paylaştı.

"Bu Meclis başsağlığı merkezi değildir, bu Meclis geçmiş olsun merkezi değildir" diyen Koçyiğit, Meclis'in bir sorumluluğu olduğunu vurguladı.

- "Bu yığının altında kalmaya Meclis razı mı, değil mi; bugün bunun kararını vereceğiz"

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İliç'te 9 emekçinin, 10 milyon metreküp liçli yığının altında kaldığına dikkati çekerek, "Bu, bir toprak yığını değildir; bu, işlemden geçirilmiş, siyanürlendirilmiş bir liç yığınıdır. Peki, bu liç yığınının altında kalan yalnızca 9 işçi, emekçi kardeşimiz midir? Açıkçası, aslında bu liç yığınının altında kalan AKP'dir." değerlendirmesinde bulundu.

Günaydın, "Bu yığının altında kalmaya Meclis razı mı, değil mi; bugün bunun kararını vereceğiz." dedi.

Çekoslovakya'nın 2000'de, Almanya'nın 2002'de, Macaristan'ın 2009'da siyanürle altın aramayı yasakladığını, 2010'da ise Avrupa Birliği Komisyonu'nun Avrupa topraklarında siyanürle altın madenciliğinin yasaklanmasına ilişkin bir teklifi oy birliğiyle kabul ettiğini anlatan Günaydın, "Demek ki 2010'da Avrupa'nın yasakladığı bir şeyi, çok daha evvel AB'nin bazı ülkelerinin yasakladığı bir konuyu Türkiye normalmiş gibi 2024'te yapıyor." diye konuştu.

Enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin bugün Genel Kurul'da görüşülecekken geri çekildiğini kaydeden Günaydın, "Aslında tam zamanıdır. Bir maden faciası ortaya çıkmışsa, o liç yığınının altında kalmak istemiyorsa bu Meclis, bu Maden Yasası'yla ilgili görüşünü ortaya koymalı ve düzenleme yapmalı." ifadesini kullandı.

Bu kanun teklifinin geri çekilmesini öneren Günaydın, "'Türkiye Cumhuriyeti'nde tıpkı Avrupa'da 15 yıl evvel yapıldığı gibi siyanürle altın aramayı yasaklıyoruz' deyin; gelin, bunu hep beraber oy birliğiyle geçirelim." dedi.

Bir başka teklif daha getirilerek, altın madenciliğinin kamusal bir hale getirilmesini öneren Günaydın, "Bilime, çevre sağlığına, işçi sağlığına uygun şekilde Türkiye'de çıkarttığımız altını kamunun yararına kullanalım; kendi malımız olsun, yabancıların malı olmasın, var mısınız bunu yapmaya?" diye sordu.

Çıkartılan 39 ton altının 38 tonunu yabancılara vermenin, ancak bir müstemleke memleketinde olabileceğini söyleyen Günaydın, "Buna daha ne kadar göz yumacağız? Türkiye Büyük Millet Meclisi bunun altında kalacak mı? Mesele budur." ifadesini yer verdi.

- "Sorumlular kimse onlardan hesap sorulacağına hepimizin inancı tamdır"

AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, olayın ilk anından itibaren devletin tüm imkanlarını seferber ettiğini belirterek, 339'u arama kurtarma ekibi olmak üzere, bin 708 personelin bölgede görev yaptığını bildirdi.

Telefon sinyalleri, metal tespit cihazları, uydu görüntüleri gibi teknik imkanlardan da destek alındığını kaydeden Gül, "Tek temennimiz, en büyük duamız, madencilerimize sağ salim ulaşmaktır. Olayla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma, adli soruşturma başlatılmıştır. Ayrıca, idari soruşturmalar başlatılmıştır ve ilk etapta saha sorumlularının da bulunduğu 4 şahıs gözaltına alınmıştır." bilgisini paylaştı.

Hiçbir şeyin insan canından daha kıymetli olmadığını vurgulayan Gül, "Tek bir insanımızın kaybı da bizi derinden yaralar, derinden sarsar. Bu konuyla ilgili adli soruşturma çerçevesinde titiz bir şekilde yapılan çalışma maddi gerçeği ortaya çıkaracak. Kimin ihmali, kusuru, sorumluluğu varsa adalet önünde gereken cezayı alacağına inancımız tamdır. Adli süreçlerin bu anlamda titiz bir şekilde sürdürüleceğine ve bu konuda da sorumlular kimse onlardan hesap sorulacağına hepimizin inancı tamdır." değerlendirmesinde bulundu.