ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ramazan Bayramı mesajında "yürekleri dağlayan görüntülerin bayram sevinçlerini hüzne boğduğu bu günlerin, gönülden gönüle köprüler kurma zamanı olduğunu" belirterek, "Vakit, umudunu bize bağlamış, gözlerini yollarımıza dikmiş bekleyen gariplerin, kimsesizlerin, yetimlerin, öksüzlerin imdadına koşma vaktidir. Hem bu fani alemde hem de dar-ı bekada gerçek bayramlara ulaşmanın yolu buradan geçmektedir." ifadelerini kullandı.

Erbaş, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, hayatın belli durakları olan zamansal bir yolculuk olduğunu vurguladı.

Ramazan ayının insanların kapsamlı ve yoğunlaştırılmış bir ahlak ve değer eğitimine tabi tutulduğu, yaratılışın anlam ve gayesini kavrayarak iman bilincine ulaşmak için bereketli bir durak olduğunu kaydeden Erbaş, ramazan ayının oruç ibadetiyle nefsi ve arzuları kontrol etme, sabrı ve şükrü öğrenme, takvaya ve huzura ulaşmaya imkan sağladığını belirtti.

Erbaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Nitekim ramazan ayında özellikle kendimize daha fazla zaman ayırma, iç dünyamızın derinliklerine yönelme, çevremize karşı bir farkındalık geliştirme fırsatı yakaladık. Maddi, manevi arınmanın, öze dönmenin kapılarını araladık. İhlas ve samimiyetle eda edilen ramazana mahsus ibadetlerin bizlere kazandırdığı değerler, zihin ve gönül dünyalarımızda benzersiz güzelliklere vesile oldu. Sahurun, iftarın, teravihin, Kur'an tilavetinin gönüllerimizde ve zihinlerimizde bıraktığı tatlı heyecan, bizlere hayatı aynı güzellikte devam ettirme azmi ve kararlılığı kazandırdı. Bütün bu kazanımların neticesinde bayram sevincine eriştik."

- İslam coğrafyasında hüzün, keder, acı ve gözyaşı devam ediyor

Mesajında "Ramazan bayramı, bir bakıma nefis terbiyesinden alnının akıyla çıkabilmenin bayramıdır. İslam’ın inanç, ibadet ve ahlak ölçülerine sadakatle ortaya konan sarsılmaz bir dirayetin karşılığında Allah'ın müminlere latif bir armağanıdır." ifadelerini kullanan Erbaş, dolayısıyla ramazan ayının kazandırdığı sorumluluk, takva ve kulluk bilinciyle ömürlerin ramazan gibi yaşanmasına gayret edilmesini tavsiye etti.

Kur'an-ı Kerim'i ve Sünnet-i Seniyye'nin hayatın merkezine yerleştirilerek tevhit, adalet, merhamet ve iyilik yolundaki yürüyüşe ramazandan sonra da devam edilmesini isteyen Erbaş, "Unutmayalım ki dünyanın sıkıntılarıyla yorulan ruhlarımız, ancak Kur'an-ı Kerim'in şifa veren hakikatleri ve Sünnet-i Seniyye'nin ufuk açan hikmetleriyle beslendiğinde huzur ve sekinete kavuşacaktır." ifadelerini kullandı.

İzmir itfaiyesinden turizm bölgelerine özel yangın dolabı İzmir itfaiyesinden turizm bölgelerine özel yangın dolabı

Erbaş, bugün Doğu Türkistan'dan Batı Sahra'ya uzanan devasa İslam coğrafyasında maalesef bayramlarda bile hüzün, keder, acı ve gözyaşının devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"İşte Filistin ve Kudüs. Yıllardır işlenen katliamlarla adeta yetimler yurduna dönüşen Gazze. Yürekleri dağlayan görüntülerin bayram sevinçlerini hüzne boğduğu bu günler, kardeşliğimizi hatırlayarak gönülden gönüle köprüler kurma zamanıdır. Yaşanan acıların, sistematik katliam, işkence ve tacizlerin son bulması için yüce Mevla’ya yakarma zamanıdır. Dökülen masum kanlarının durması, yetim feryatlarının dinmesi, mazlumların gözyaşlarının silinmesi, bütün kardeşlerimizin bir an önce zulümlerden kurtulması için sözlü dualarımızı fiili dualarımızla destekleme zamanıdır. Vakit, umudunu bize bağlamış, gözlerini yollarımıza dikmiş bekleyen gariplerin, kimsesizlerin, yetimlerin, öksüzlerin imdadına koşma vaktidir. Hem bu fani alemde hem de dar-ı bekada gerçek bayramlara ulaşmanın yolu buradan geçmektedir.

Bütün bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve alem-i İslam'ın Ramazan Bayramı'nı tebrik ediyorum. Bu günlerin sevgi, dostluk, barış ve huzurun yeryüzüne hakim olduğu bir dünyanın inşasına vesile olmasını yüce Rabbimizden niyaz ediyorum."