Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in geçen hafta bütçe görüşmelerini yapıldığı sırada Türkiye Büyük Millet Meclisi TBMM'deki bütçe görüşmelerinde tarikatlarla ilgili bir soruya şu yanıtı vermişti.

"2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin 709 tane protokolümüz var. Bunların içerisinde sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz"

AÖF yeni dönem sınav takvimi açıklandı sınav tarihleri ve dikkat edilecek hususlar AÖF yeni dönem sınav takvimi açıklandı sınav tarihleri ve dikkat edilecek hususlar

Bakan Yusuf Tekin bu açıklamaları  tepkilere yol açtı. Tepkiler ardından bugüne kadar bir açıklama yapmayan Tekin,, bugün katıldığı bir canlı yayında "Bu konuyla ilgili ilk defa açıklama yapmak istiyorum" diyerek, şunları söyledi:

- Bir kere hukuk devletinde yaşıyoruz. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak kiminle protokol yapabiliriz? Benim protokol yapmam için karşımda ya bir gerçek kişi olacak ya da bir hukuki tüzel kişilik olacak. 

TEKİN: "ÖYLE BİR HUKUKİ TÜZEL KİŞİLİK YOK"

- Gerçek kişiden kastım, mesela Çorum'un Alaca ilçesinde bir hayırseverimiz cuma günü geldi, '18 yaşında kızımı kaybettim, onun adına bir okul yapmak istiyorum.' dedi. Bu bir gerçek kişidir ve protokol yaparım. İkincisi, hukuki bir tüzel kişilik. Bu bir kamu kurumu veya bir sivil toplum örgütü olabilir. Bunların dışında bir kişiyle herhangi bir cemaatle ya da tarikatla protokol imzalamamız hukuken mümkün mü? Değil. Öyle bir hukuki tüzel kişilik yok.

- Dolayısıyla ben diyorum ki; siz bunlara 'cemaat ya da tarikat' diyorsunuz, kodluyorsunuz, biz öyle bir şey yapmıyoruz, biz STK'lerle protokol yapıyoruz.

- Pozitif hukuka göre dernek ya da vakıf olarak tanımlanmış bir yapıyı cemaat ya da tarikat olarak tanımlama yetkisini nereden buluyorsunuz? Böyle bir hakkınız yok. Bunlar pozitif hukuka göre kurulmuş STK'ler. Bu STK'lerle yaptığımız protokoller, biz burada dominant olan, egemen olan taraf Bakanlık olarak biziz. 

- STK'lerle yaptığımız protokollerin tamamı gönüllülük esasına dayanır. Yani hiç kimseyi zorlayarak bir STK ile protokol yapmayız. STK'lerin faaliyetlerini duyururuz, gönüllü olan öğrencimiz ya da öğretmenimiz katılır. Gönüllü olmayanları zorlayacak bir şey protokolde asla olmaz. Bu mutlaka yazılıdır.