ATİNA (AA) - Yunanistan'da Ulusal Şeffaflık Kurumu, New York Times gazetesinin paylaştığı, aralarında küçük çocukların da olduğu düzensiz göçmenlerin Yunan sahil güvenlik ekiplerince denizde terk edildiği videoyla ilgili araştırma yapmakla görevlendirildi.

Kathimerini gazetesinin haberine göre, hükümet, Avrupa Birliği'nin iç işlerinden sorumlu yetkili komiseri Ylva Johansson'un talebiyle Ulusal Şeffaflık Kurumunu konuyla ilgili araştırma için görevlendirdi.

Johansson, sosyal medya hesabından, "Olayın tam ve bağımsız şekilde soruşturulması için Yunan makamlarına resmi bir talep gönderildi. Yunan makamları tarafından uygun bir takip yapılması gerekiyor." paylaşımında bulunmuştu.

Yeni Demokrasi Partisi lideri ve eski Başbakan Kyriakos Miçotakis, salı günü CNN televizyonuna verdiği röportajda, olayla ilgili soruşturma emri verildiğini açıklamış, "Bu olay, yetkili makamlar tarafından soruşturuluyor." açıklamasında bulunmuştu.

New York Times'ta yayımlanan görüntülerde Midilli Adası'nda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 12 düzensiz göçmenin, kar maskeli kişilerce beyaz minibüsle uzak noktaya götürülüp bota bindirilmeleri, daha sonra Yunan sahil güvenlik teknesine aktarılmaları ve Ege Denizi'nin ortasında terk edilmeleri yer alıyor.

Johansson, medya kuruluşu Politico'ya verdiği mülakatta görüntülere ilişkin, göçmenlere yapılanların geri itmeden daha beter olduğunu belirterek, "Videolarda görünen şey tehcirdir." ifadesini kullanmıştı.

Görüntülerden şüphe etmek için bir neden bulunmadığını kaydeden Johansson, "Eğer gerçek buysa ki öyle olduğu görünüyor. Bu, kesinlikle kabul edilemez." diye konuşmuştu.

- Yunanistan'ın geri itmeleri tepki çekiyor

Yunanistan'ın Ege Denizi'nde göçmenleri Türk kara sularına geri itmesi ve bazı olaylarda yaşanan can kayıpları, uluslararası basında da çokça konu edilmiş ve tepki görmüştü.

Le Monde, Lighthouse Reports, Der Spiegel, ARD ve The Guardian gibi kuruluşların çalışmalarında geri itmeler, kanıtlarıyla ortaya konulmuştu.

Yunan makamları ise geri itmelerle ilgili uluslararası insan hakları örgütleri, uluslararası basın, siyasetçiler ve birçok kurumun iddialarını bugüne kadar hep reddetti.