Anasayfa
  • Eğitim
  • Haberler
    AsayişGenelSporSaglıkPolitikaEkonomiKültür-SanatBilim-Teknoloji
  • Makaleler
    ŞiirKişisel GelişimÇocuk PsikolojisiEğitim-ÖğretimRehberlikTeknolojiFinans
  • Döküman
  • FORUM
  • Öğretmenler Odası
    GeziModaBebekSağlığımızTariflerDekorasyonKişisel BakımBeslenme-Diyet
  • Sorgulamalar İş Hayatı Tanıtım Basın Bülteni Gündem Dünya Magazin Bilgi-Belge Planlar Mevzuat Sinema-Film
  • Ara
SON DAKİKA:
17:26
Sivas Zara'da Kene Faciası, Talihsiz Adam KKKA Virüsü Kapan Adam Yaşamını Yitirdi
16:58
Atama Ve Görevden Alma Kararları Resmi Gazete'de Yayımlandı
14:33
Yeni Eğitim Öğretim Yılında 100 Milyon Yardımcı Kaynak Kitabı Öğrencilerin Sıralarında Hazır Olacak
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Gülüm Çamlısoy
  3. SAYIN OĞUZ ATAY'A HÜRMETLERİMLE
20 Mart 2022 - 20:29

SAYIN OĞUZ ATAY'A HÜRMETLERİMLE

20 Mart 2022 - 20:29
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
SAYIN OĞUZ ATAY'A HÜRMETLERİMLE
Gülüm Çamlısoy

‘’Ben buradayım sevgili okurum, sen neredesin?’’(Oğuz Atay)

Teğet geçmem gereken bir cümle arayışındayım madem kendimle dalga geçmenin yansıması olan her özlemle doluyum ve yüreğin sahafı iken okumaya dair bunca kitap ve milyonlarca cümle seğiren gözlerimde raks ediyor göz bebeklerim ve günü de ömrü de imla hataları ile doldurmanın keyfini sürüyorum.

Yoğun geçen bir ömür mü desem?

Yoksa titri mi desem hayallerin hani solunumu duran hani ötenazi yapmak zorunda kaldığım dünde kaykılan bir eksende dik durmanın da inzivaya çekildiği bir düş gibi uyuya uyuya büyüttüğüm içimdeki çocuk ve hala nazlı hala nazı niyazı sökün eden belki de nazar boncuğudur içimde bir yerde takılı.

Umudumun sarkacında.

Uykumun da sarnıcında.

Ait olmadığım bir yüzyılda yaşamanın verdiği farkındalıkla ve peşine düştüğüm yazarlar, kalemleri ve dünyalarına yolculuk etmenin verdiği o asil duygu ile reddi güç kabulü güç bir mutluluğun da halkalarına yeni ve benden bir halka eklemek adına haydan gelen mutluluğun huya gittiği.

Sözcüklerimi dizlerin bağı çözülüyor işte ve sürüncemede kalan tüm duyguları sıralıyorum kara kutuya ve alt belleğim iken yüreğimi de ihlal eden ve beynime verdiğim komutlarla hadiseyi anlamaya çalışıyorum ve anlamadan anlatıyorum elbet derdi tasası bana düşüyor anlamadıklarımın.

Yana yakıla geçen bir ömür olması değil de hani mevzu bahis aslında konu benim hayatım da değil ya da mutumu kaybettiğim ve nifak sokan iblise gözdağı veren bir elemle satır başı yapmak adına yola koyulduğum bazen rengi solan doğanın hala tebessüm ehli olabildiğine vakıf yeniden gülümsemeyi şart koştuğum kaderimde saklı iken mucizelerin varlığına duyduğum inançla beklemeye aldığım iç sesim ve kalemim.

Yorgun ruhumun hezeyanları ve büyüyen göz bebeklerim ve içine düştüğüm o kaos oysa ne karanlık ne dağlık taşlık ne de terk edilmiş bir bölge içimde saklı o devasa tarla ve sözcüklerimi nadasa alıp gün boyu dökülen inciler geceyi de aydınlık kılmanın mucizevi farkındalığı ile kendimi teslim ettiğim bir rahmet adeta.

‘’Bu not okunmasın ya da okunduktan sonra unutulsun isterdim.’’(Alıntı)

Bir mucize ise alıntının mahiyeti; bir redifse içime akıttığım gözyaşı ve işte dualarımın karşılık bulduğu her gece yarısı ve günü nöbette geçirdiğim ve ömrü de tenhalarda belki de bu yüzdendir içinde yaşadığıma dair geliştirdiğim o kehanet: hani devasa bir lahit ve içimle dışımla kaybolduğum dünyanın da merkezi iken içine çekildiğim o devasa koza ve gönül gözümün yaşamasına izin veren Yaratan sayesinde yüreğimle sevdiğim dünya dolusu insan her biri de saklı iken Allah katında.

Mevzu bahis olan her şey ya da hiçbir şey.

Sözcüklerime kefil olduğum bir merdiven belki de kat çıktığım yukarıya doğru bakıp da aşağıda kalanları unuttuğum sonra da yazıp kendimden firar ettiğim aslında kendimle yaptığım o istişare sayesinde yeni bir ben’in doğmasına dair bulunduğum isteklerin de bir şekilde onaydan geçtiği.

Yaşarken duraksadım ya, yazarken?

Yazarken kurguladığım üstelik düşünmeden ve kalemden damlayan yüreğim yeniden doğumun b/eşiğinde kocaman bir ayraç koyduğum önceki hayatım ve sonranın bir mucize olduğuna delalet sıralı sırasız ölümlerden de payıma düşen.

Gönyem kırık açıölçerim de.

Acılarım sıra dışı ve açısı değişken.

Kanadım kırık ya da aralıksız çırptığım ve gönlümden akanı Nisan tasında sakladığım aslında hazan mahsulü bir günü b/öldüğüm sonra içimi dilimlediğim sonra da idam sehpasında beklettiğim şiirlerim ve son zamanlarda yazıp yazıp sildiğim divane maruzatlarım üstelik zaman ve mekân tanımadan yaşayıp da uçuşan varlığımla boyut üstü bir farkındalık ile kaç boyutlu bir b/akış getiriyorsam hayata.

Tanrısal bir boşluksa insanları korkutan.

Ve Allah rızası için yaşayıp huzuruna çıktığım her dua vakti hele ki içimin t/aşkınlarında dur durak bilmeden üzülüp bir yandan da umuda vesile olan vecizlerim, kayıp rotam kayıp notam ve denklemin bozulan eşitliğinden kaçışan bilinmezler ve x, y ekseninde hala belirleyemediğim koordinatları mutluluğun ve keşfe çıktığım he uyku vakti aslında uydusu iken alt belleğim.

Mızrap kırık madem.

Mabedim de darmadağın hali hazırda.

Matem esintisinde menkıbeler savurduğum bir düş geçidinde doğrularla el sıkıştığım.

‘’Bizlerin korkusu, geçmişin de elimizden alınması olasılığından kaynaklanıyor muydu?’’ (E. Batur)

Yanlışa düşmekle öykünen doğrular ve muhatabı iken insanın yine kendisinde saklı olan dosyalar ve tıklım tıklım aklımın rafları: az sonra elime alacağımın bir kitabın ilk kırıntılarından örtülü ödenek olarak ayırdığım yetmedi düş çekmecemde misafir olan güzel hayallerin de yere göğe sığamadığı ve gerçek mutluluğun anlamına hala vakıf olamadığım.

Geçiştirmeye çalışsam da çoğu geçirgen olmayan bir yüzeyde sonsuza kadar asılı her detay ve mutlak mutluluğun dokunuşları adeta ömrün defteri kebiri iken bir bir not aldığım ve üniversite yıllarından kalma onca devasa t-cetveli ve her nasıla mesleğime olan uyumsuzluğumla barışamadığım yeni mesleklere kanat açıp da hayallerimin kısa sürede hezimete uğradığı…

Merhum Oğuz Atay’ın hayalindeki dünyayı merak ederken ve hayatının merkezine oturttuğu ideaları ve totemleri ile önümde açılan yeni bir kapı elbet yazarın izini ve gizini sürdüğüm üstelik payıma düşen daha da çok şeyin olduğu.

Telaşla yazan ve yaşayan bir yazar ve ölümünden sonra tanınan elbet mucizeler ölüm sonrası da insana ikram edilebilirken onun telaşını kolaylıkla anladığım ve irdelediğim gerçeği çok da izafi bir eksene mahal verirken.

Bir örüntü ise hayat ve nereden bakıp neyi nasıl gördüğümüze ilişkin bir çabayı gerektiriyorsa ve bıkıp usanmadan umut eden bir neferi olmak öykünün ve yazılası öykülerin rüzgarı içimizdeki sıcak iklimi serinletirken bir o kadar yazdan kalma bir günde üşümenin olası olduğu ve atlattığımız badirelerden bizi bize sunan ve ölümün sularında boğulmaktan ötesi saklı iken bir handikap olarak ta içimizde.

Şehrin sönük vedası güne.

Günün taşkınları geceyi sele boğan.

Ve endamlı yürekler peşinde aslında kendimize takılı kaldığımız.

Bir surat ifadesi iken çatık kaşların asılı olduğu ve bazen bir selam çok şeyin yerin kolaylıkla tutarken.

Kırağı çalan bir gecenin tasfiyesi.

Gün bazlı bir sevda masalı.

Yanıp sönen şehrin ışıkları belki de köprünün ayaklarının tabanlarının yandığı hala resmigeçit yapan bir konvoy aslında bayram değil seyran değilken neye öykündüysek bariz bir şekilde mutluluk ve huzur inancın bağrında saklı iken.

Üşüşen imgeler.

İn cin top oynarken aklın koridorlarında ve serenadın bitimsiz nüktesi.

Ve işte düzende saklı o düzensizlik belki de şerit değiştiren duygulardan yarına uzanan bir köprü gibi yüreğin sebilinden akan suya duyduğumuz hasret ve rahmetin de iz düşümü iken durduk yere asla da mümkün olmayan bir heyecan ve neyin neyden ibaret olduğunu kestiremezken vuku bulan bir mucize…

Doğurgan mucizeler birbirine yankı yapan ve devasa taslağı umudun ve işte akan trafikte yolun ortasında duran bir arabadan fırlayan sürücüsü mevsimin üstelik göğe nispet yapan rüzgâr gibi içinin dağınıklığında günü teğet geçen bir bilinmezden firar eden düş kırıntıları gibi havanın ağırlığını yok eden hafiften yağan yağmur geceyi de köprüyü de insanı da her türlü sıkıntıdan azat eden ve kurtaran bir münazara üstelik kıblesinde saklı bunca duanın da bir neticesi iken yarına dair…


 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • SEN MUALLA - 20 Mart 2022
  • SEVGİLİ İLHAM PERİM - 20 Mart 2022
  • AŞKIMIZ TÜRKİYE - 20 Mart 2022
  • 21 MART DÜNYA ŞİİR GÜNÜNE DAİR - 20 Mart 2022
  • 21 MART DÜNYA ŞİİR GÜNÜ VE ŞİİR - 20 Mart 2022
  • SEVGİNİN VE UMUDUN KALESİ ŞİİRLER - 27 Ocak 2022
  • ATEŞ - 27 Ocak 2022
  • GELİNCİK TARLASINDA SAKLI BİR GÜLÜM BEN - 27 Ocak 2022
  • BİR KOMPLİMAN İSE KALEMİN REVERANSI - 27 Ocak 2022
  • BAŞIM GÖZÜM ÜSTÜNE ŞAİR - 27 Ocak 2022
  • Şiir ve Kar ve Perde - 27 Ocak 2022
  • BİR ŞİİRDEN FAZLASIDIR YAZDIĞIM - 10 Ocak 2022
  • HATIRŞİNASTIR ŞAİR - 10 Ocak 2022
  • SEN ANNEM - 10 Ocak 2022
  • NEDEN YAZILIR - 10 Ocak 2022
  • AŞKIN SÖNMEYEN IŞIĞI - 10 Ocak 2022
  • SENİNLE MUTLUYUM SEVGİLİ OKUR - 10 Ocak 2022
  • BİR HAZAN SENFONİSİ VE DE KUŞLAR - 08 Aralık 2021
  • YAŞADIĞIM O AĞAÇ KOVUĞU - 08 Aralık 2021
  • PAŞABAHÇE VAPURU - 08 Aralık 2021
  • 1
  • 2
  • 3
Köşe Yazarları
Nilüfer ERTARAKÇI
Nilüfer ERTARAKÇI
Çocuklarda Sorumluluk Bilinci Nasıl Geliştirilir?
SEN MUALLA
Gülüm Çamlısoy
SEN MUALLA
ENGELLİ ARAÇLARINDA ÖTV MAĞDURİYETİ GİDERİLMELİ KDV KALDIRILMALIDIR
Cevat Artun
ENGELLİ ARAÇLARINDA ÖTV MAĞDURİYETİ GİDERİLMELİ KDV KALDIRILMALIDIR
Dijital Din, Geleneksel Dine Karşı
Doç Dr Şevki IŞIKLI
Dijital Din, Geleneksel Dine Karşı
ÖĞRETMEN KATALOĞU
Nazmiye ESKİ
ÖĞRETMEN KATALOĞU
KÜLLERİN ARASİNDAN FİLİZLENEN KORKU
Dilek Ilgın ÖZBEN
KÜLLERİN ARASİNDAN FİLİZLENEN KORKU
Milli Eğitim Bakanlığı, bağlı kurumlar arasında neden ayrımcılık yapar?
Tayfun Çavuşoğlu
Milli Eğitim Bakanlığı, bağlı kurumlar arasında neden ayrımcılık yapar?
"GENÇLİK" HEDEFİMİZ LAFDA KALAMSIN
Doğan Ceylan
"GENÇLİK" HEDEFİMİZ LAFDA KALAMSIN
23 Mart-27 Mart 2020 ve 28 Mart-30 Nisan 2020 Tarihleri Arasındaki Öğretmen ve İdarecilere Ödenecek ve Ödenmeyecek Ek Ders Ücretleri Tablosu
Sedat Değer
23 Mart-27 Mart 2020 ve 28 Mart-30 Nisan 2020 Tarihleri Arasındaki Öğretmen ve İdarecilere Ödenecek ve Ödenmeyecek Ek Ders Ücretleri Tablosu
Korona Virüs ve Charlotte kuralı
Ahmet Yaşar ZENGİN
Korona Virüs ve Charlotte kuralı
24 Kasım Öğretmenler Günü Temennilerle Geçiştirildi
Faruk Yıldız
24 Kasım Öğretmenler Günü Temennilerle Geçiştirildi
Okul Öğrenmeye Engel mi?
Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU
Okul Öğrenmeye Engel mi?
Dünya Kız Çocukları Münasebetiyle!
Prof Dr Nurullah ÇETİN
Dünya Kız Çocukları Münasebetiyle!
Eğitimde Düşüncenin Önemi
Hasan Güneş
Eğitimde Düşüncenin Önemi
Eğitim=Yaşama Yakınlık
Doç. Dr. Süleyman KARATAŞ
Eğitim=Yaşama Yakınlık
EĞİTİM SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?
Dr. Özkan Apaydın
EĞİTİM SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?
Eğitimciye Şiddet Anayasal Suç Sayılmalıdır
Özkan Erdem
Eğitimciye Şiddet Anayasal Suç Sayılmalıdır
ER YA DA GEÇ ATATÜRK'E VARACAKSINIZ
Süleyman PEKİN
ER YA DA GEÇ ATATÜRK'E VARACAKSINIZ
Allah'ın Adaleti
Murat Koçak
Allah'ın Adaleti
YÖNETİCİ ve İDARECİ
Ismahan ÇERİBAŞI
YÖNETİCİ ve İDARECİ
Çok Okunan Haberler
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Öğretmenleri İlgilendiren Sınav Açıklaması
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Öğretmenleri İlgilendiren Sınav Açıklaması
Öğretmenlikte Yeni Bir Kariyer Dönemi Başladı
Öğretmenlikte Yeni Bir Kariyer Dönemi Başladı
İlksan'da Zarar Devam Ediyor
İlksan'da Zarar Devam Ediyor
Ana Sayfa
Eğitim
Haberler
Makaleler
Döküman
FORUM
Öğretmenler Odası
Sorgulamalar
İş Hayatı
Tanıtım
Basın Bülteni
Gündem
Dünya
Magazin
Bilgi-Belge
Planlar
Mevzuat
Sinema-Film
Foto Galeri
Video Galeri
Köşe Yazarları
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Eğitim Haberleri ve Öğretmenler İçin Bilgi Paylaşım Platformu
[email protected]
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
Google Play
ücretsiz indirin

  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Hakkımızda
  • Gizlilik İlkeleri

Haberlerimizi paylaşmanız bize mutluluk verir.

Yazılım: Tumeva Bilişim

Eğitim HaberleriHukuk Haberleri