İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) 'Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu' araştırmasına göre 2019 yılının zirvesinde, 87 milyar 949 milyon TL'lik üretimden satışları ile yine TÜPRAŞ yer aldı. Listede Ford Otomotiv 37 milyar 71 milyon TL'lik üretimden satışlarıyla ikinciliğini, Toyota Otomotiv de 25 milyar 851 milyon TL üretimden satışlarıyla üçüncülüğünü korudu.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2019" araştırmasının sonuçları açıklandı. Düzenlenen basın toplantısında İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan tarafından açıklanan "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırmasına göre, 2019 yılında da en fazla ihracat yapan ilk üç kuruluş otomotiv sektörü firmalarından oluştu. Buna göre 2019 yılında sanayinin zirvesinde 87 milyar 949 milyon TL'lik üretimden satışları ile yine TÜPRAŞ yer aldı. Listede Ford Otomotiv 37 milyar 71 milyon TL'lik üretimden satışlarıyla ikinciliğini, Toyota Otomotiv de 25 milyar 851 TL üretimden satışlarıyla üçüncülüğünü korudu.

Yüksek teknoloji dikkat çeken İSO Başkanı Bahçıvan, "İSO 500 Büyük sonuçlarına göre; son 3 yıldan beri istikrarlı bir şekilde gerek orta-yüksek gerekse yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin üretilen katma değer içindeki payı artış gösteriyor. 2017'de yüzde 20,2 olan orta-yüksek teknoloji payı, 2018'de yüzde 22,2'ye, 2019'da ise yüzde 23,5'e yükselmiştir. Yine 2017'de yüzde 3,6 olan yüksek teknoloji payı da 2018'de yüzde 5,3'e, 2019'da da yüzde 6,9'a çıkmıştır. 2019 yılında ilk kez orta-yüksek ve yüksek teknolojinin üretilen katma değerdeki payı yüzde 30'u geçmiştir. Bunlar hiç kuşkusuz gelecek adına umut verici iyileşmelerdir.

Sanayimizin teknoloji yoğunluklu katma değer üretmesinin önünü açacak faktörlerden biri de şüphesiz, şirketlerin AR-GE'ye yaptıkları, yapacakları harcamalardır. 2019 500 Büyük anket verileri bu konuda da iyimser olmamızı sağlayacak sonuçlar sunuyor.

Buna göre, 2019 yılında AR-GE harcamalarının 9,7 milyar TL olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Bu bir önceki yıla göre yüzde 152 artışı ifade etmektedir. Aynı dönemde AR-GE harcamalarının üretimden satışlara oranının da yaklaşık binde 5'ten yüzde 1'e yükseldiğini özellikle vurgulamak istiyorum.

Bu iyi göstergelerin yanında, İSO 500'ün sanayi kuruluşlarımız ile ilgili ortaya koyduğu ve üzerinde çok düşünmemiz gereken veriler de bulunmaktadır. Bunların başında, finansal göstergeler gelmektedir. Ne yazık ki bu göstergelerle ilgili olarak, bu yıl da bir iyileşmenin olduğunu söylemekte zorlanıyoruz. 2019 yılında yaşanan tüm olumsuzluklara karşın sanayi kuruluşlarımızın esas faaliyetlerinden elde ettikleri başarılarının, yine finansman maliyetlerinin gölgesinde kaldığını görmekteyiz.

2019 yılında 500 Büyük'ün finansman giderleri yüzde 33,4 düşüşle 63,8 milyar TL'ye inerken, finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payı yüzde 88,9'dan yüzde 69,3'e gerilemiştir. Bu rakamlara bakarak 2019 yılında finansman giderlerinin faaliyet karı üzerindeki baskısının azaldığını söyleyebilsek dahi bu giderler yine de yüksektir.

Finansal göstergeler içinde öncelikle dikkatinizi çekmek istediğim bir başka konu da İSO 500'ün kaynak yapısındaki toplam borçların payıdır. İSO 500'ün bu göstergesinde de son beş yıldır dikkat çeken bozulmanın 2019'da devam ettiğini görmekteyiz.

2015 yılı ile birlikte ilk kez yüzde 60'ların üstüne çıkan toplam borçların payı 1,4 puan daha artarak yüzde 68,4'e yükselmiştir. Özkaynakların payı ise yüzde 31,6'ya gerilemiştir. 2019 itibarı ile İSO 500'ün kaynak yapısındaki çarpıklığın en yüksek seviyelere ulaştığını hatırlatmakta ve bu oranların dünya ortalamalarının üstünde olduğunu vurgulamakta yarar görüyorum'' dedi.

İSO 500'DE İLK 10 BÜYÜK ŞİRKET
İSO Başkanı Bahçıvan'ın paylaştığı bilgilere göre, 2019 yılında üretimden net satışlara göre en büyük kuruluş, 87 milyar 949 milyon lira ile uzun yıllardır olduğu gibi yine 'Tüpraş' oldu.

Araştırmaya göre Türkiye'nin en büyük ikinci sanayi kuruluşu 37 milyar 71 milyon liralık üretimden satışlarıyla 'Ford Otomotiv' olurken, üçüncülükte ise 25 milyar 851 milyon lira ile 'Toyota Otomotiv' yer alıyor.

Sıralamadaki dördüncü şirket, geçen yıl olduğu gibi, 24 milyar 635 milyon liralık üretimden satışlarıyla 'Oyak-Renault' oldu.

2019 yılının ilk 10 şirketi arasında, İSO 500 listesine bu yıl ilk kez katılan bir şirket var. Star Rafineri, 20 milyar 831 milyon liralık üretimden satışları ile sıralamaya beşinci sıradan girdi. Bu şirketi 2018 yılında da altıncı sırada yer alan 'Arçelik' 18 milyar 618 milyon lira ile izliyor.

Yedinci sırada 'Tofaş', 17 milyar 214 milyon lira ile bulunuyor. Tofaş'ı, İskenderun Demir elik 16 milyar 392 milyon lira ile sekizinci olarak izliyor.

Bu yıl dokuzuncu sırada isminin açıklanmasını istemeyen bir şirketimiz yer alırken; onuncu sıradaki sanayi şirketimiz, 14 milyar 146 milyon liralık üretimden satışları ile 'Ereğli Demir ve elik' olmuştur.

İSO Başkanı Bahçıvan, 1970 yılına ait Türkiye'nin en büyük şirketleri araştırmamıza bakacak olursanız, orada bulunan iki şirketin, Arçelik ve Ereğli Demir elik'in bugün de en büyük 10 şirket arasında bulunduğuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Geçen yarım asra karşın bu şirketlerimiz hala en büyükler arasında yerini koruyor'' dedi.


İSO Başkanı Bahçıvan, sözlerine şöyle devam etti: "İSO 500'ün ihracatına gelince; 2019 yılında yüzde 2,4 artarak 73,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Aynı yılda Türkiye'nin ihracat artışı yüzde 2,1, Türkiye sanayi ihracatı artışı yüzde 2,3 olmuştur. İSO 500'ün ihracatı, bu iki orana oldukça yakın bir büyüme göstermiştir.

2019, kuşkusuz küresel konjonktürün de etkisiyle ihracat hızının en düşük olduğu yıllardan biri olarak dikkat çekmektedir. Bu noktada şunu vurgulamakta yarar görüyorum. Döviz kurlarında dalgalanmanın yüksek olduğu 2019 yılındaki sınırlı ihracat performansı, ihracat artışının tek başına kura bağlı olmadığını göstermektedir.

Bir yanda ticaret savaşları, diğer yanda dünya geneline yayılan korumacılık önlemleri 2019 yılında dış pazarları oldukça zorlu bir hale sokmuştur. Dünya mal ticareti daralmış ve ihracatta rekabet daha da artmıştır. Türkiye'nin önemli ihraç kalemlerinden biri olan metal ürünleri ihracatı da ABD ve AB'nin korunma önlemi uygulamaları ile karşılaşmıştır.

Diğer yandan Türkiye'nin önemli ihracat pazarlarında özellikle yılın ikinci yarısında yaşanan daralma da sanayi şirketlerinin ihracat performansına olumsuz yansıyan faktörler olmuştur. Bu konjonktür içinde İSO 500'ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 42 olarak gerçekleşmiştir.

İSO 500 kapsamındaki sevindirici gelişmelerden biri de ihracat yapan firma sayısıdır. Bundan 30 yıl önce ihracat yapan firma sayısı 409 iken, son yıllarda bu rakam 450'ler bandını aşarak 2019'da 463 olmuştur. Bu da bizlere İSO 500'de yer almak için ihracat yapmanın adeta bir ön koşul olduğunu bir kez daha göstermektedir''.

''Ekonomimiz için çok zorlu başlayan 2019 yılında sanayi sektörümüz, tüm olumsuzlukları belli ölçüde aşarak ekonomimize olan katkısını güçlü bir şekilde sürdürmüştür'' diyen İSO Başkanı Bahçıvan, ''Özellikle yılın sonlarına doğru üçüncü çeyrekte ortaya koyduğu yüzde 6 civarındaki güçlü büyüme performansı ile, ekonomimizin pozitif büyüme patikasında kalmasında önemli bir rol oynamıştır. Sanayimizdeki büyüme, bu önemli katkısıyla zor süreçlerin teminatı ve sigortası olduğunu bir kez daha ispatlamıştır.

Yeri gelmişken bugün yaşamakta olduğumuz Covid-19 salgınına da sanayimiz ve üretim hayatımız bağlamında birkaç cümle ile değinmek istiyorum. Salgın 2020'nın hemen başında başladığı için, sanayi sektörümüzün bu süreçten nasıl etkilendiğini 500 Büyük üzerinden ancak gelecek yıl görebileceğiz.

Şunu söylemek gerekir ki dünya, tarihte eşine az rastlanan bir kriz yaşamaktadır. İnsanları içeriye kapatan, petrolden, sanayi ve tüketime kadar birçok alandaki talebi bıçak gibi kesen bir tablo ile karşı karşıyayız. Ekonominin en önemli kuralının talebin oluşması olduğunu adeta yaşayarak öğreniyoruz. Talep şalterini bir anda indirdiğinizde neler olduğunu görüyoruz.

Yaşanmakta olan bu olağan dışı süreçten tüm sektörler etkilendi. Bu zor günler yaşanırken, sanayimiz ile ilgili bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye sanayisi bu süreçte bütün zorluklara rağmen toplumsal sorumluluğunu yerine getiriyor ve üretimin ne kadar önemli ve hayati olduğunu bu dönem bir kere daha ortaya koyuyor.

Ülkemizin sorunları olmakla birlikte krizlere rağmen güçlü bir üretim yapısı ve üretmek arzusuna sahip sanayicileri olduğunu buradan bir kez daha gururla söyleyebiliriz. Son beş aydan beri hayat belirli ölçüde donmuş olsa dahi sağlıktan temel ihtiyaç malzemelerine, fedakar çalışanlarımız ile birlikte üretimde bir başarı hikayesi yazılıyor. İhracatımız her şeye rağmen devam ediyor'' açıklamasında bulundu.
(Adem Gürer –Muhammed Fırat Aksoy/İHA)