TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Tarım ve Orman Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getiriyor.

Bütçe üzerinde CHP Grubu adına söz alan Adana Milletvekili Ayhan Barut, çiftçinin bıçak kemiğe dayandığı için eyleme başladığını söyleyerek, "Tarımı biten bir ülkede tarım yapmak çok zor. Her ektiğinden zarar eden ve hiç kazanamayan bir çiftçi kesimi ilk defa Türkiye'nin farklı bölgelerinde eylemlere kalkıştı." diye konuştu.

Türkiye'nin, çok uluslu şirketler ile emperyalist ülkelerin pazarı haline getirildiğini savunan Barut, çiftçinin ürünlerini maliyetinin altına sattığını ve zarar ettiğini belirtti.

Tarımsal üretimin en temel maliyetlerinden mazotun 3 yılda 7 liradan 45 liraya çıktığını anlatan Barut, "Tarıma geçen yıl 63 milyar lira, bu sene 91 milyar lira, gelecek yıl ise 135 milyar lira destek vereceklerini söyleyenlerin vicdanları sızlamıyor mu? Maliyetler 5-6 kat arttı. İlaçtan gübreye, tohumdan elektriğe bütün girdiler artmışken bu destek çiftçiye yetersizdir." ifadesini kullandı.

İYİ Parti Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar, Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin milli gelire katkısı ve etkilediği nüfus bakımından önemli bir bütçe olduğuna işaret etti. Türkiye'nin tarım sektörüne yönelik, ulusal ve uluslararası kişi ve kuruluşlar tarafından hazırlanan raporların, ağırlıklı olarak yapısal sorunların varlığını ortaya koyduğunu anlatan Kayalar, Türkiye'nin emek verimliliğinde dünyada 30. sırada yer aldığını kaydetti.

Kayalar, tarım sektörünün, yıllar itibarıyla Gayri Safi Yurtiçi Hasılasındaki (GSYH) payının gerilediğini; 20 yıllık periyot içerisinde tarım gelirinin ve tarımda büyümenin azaldığını söyledi. Hayvancılıkta planlamanın üretimle değil, ithalatla yapıldığını aktaran Kayalar, "Bu yıl tüm zamanların canlı hayvan et ve et ürünleri ithalatında bir rekor beklenmektedir. Et ithalatının ülke gündeminden çıkarılabilmesini yürekten arzu ediyoruz." dedi.

- "Dövizdeki en ufak bir artış, et fiyatlarını yukarı fırlatıyor"

Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, globalleşen dünyada sağlıklı gıdanın ikinci plana atıldığını, insan sağlığını tehdit eden GDO'lu ürünler ve fabrikasyon üretimlerle mücadele etmenin bütün insanlık adına üstlenecekleri en önemli sorumluluklardan birisi olduğunu dile getirdi.

Tarım ve hayvancılığı güçlendirerek sağlıklı gıda üretimini sağlamanın, insanlık adına yapılacak en hayati görevlerden biri olduğunu vurgulayan Kılıç, "Gıda, insanın ruh haline kadar sirayet eder. Bir insanın nasıl davrandığı, ne yiyip ne içtiğiyle doğrudan ilintili bir meseledir. Tarım ve hayvancılık aynı zamanda bir milli güvenlik meselesidir." değerlendirmesinde bulundu.

Üreticilerin zor zamanlardan geçtiğini ve girdi maliyetini karşılayamayarak zarar ettiğini söyleyen Kılıç, Türkiye'nin bir tarım ülkesi olmasına rağmen gıda enflasyonunda en yüksek ülkelerin başında geldiğini anlattı.

Kılıç, süt fiyatları belirlenirken artan girdi maliyetlerinin hiç hesaba katılmadığını savunarak, "Bu defa süt inekleri kesime gidiyor, hayvan varlığı da azalıyor. Brezilya'dan, Uruguay'dan, Arjantin'den et ve canlı hayvan ithal ediliyor. Dövizdeki en ufak bir artış, et fiyatlarını yukarı doğru fırlatıyor." ifadesini kullandı.

Bakan Işıkhan, Bingöl'de "İş İnsanları İstişare Toplantısı"nda konuştu: Bakan Işıkhan, Bingöl'de "İş İnsanları İstişare Toplantısı"nda konuştu:

- "Su ürünleri üretimi ve ihracatında çok önemli başarılara imza atılmıştır"

MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, küresel gerilimlerden, ekonomik dalgalanmalardan, döviz kurlarındaki oynaklıklardan en çok ve en hızlı etkilenen kesiminin çiftçiler olduğunu belirterek, hayvancılık ve ormancılıkla uğraşan vatandaşların korunmasının sadece bir ihtiyaç değil stratejik bir zorunluluk olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin içme suyu ve tarımsal sulama suyu açısından zengin bir ülke olmadığını kaydeden Osmanağaoğlu, "Buna rağmen çeşitli gerekçelerle birçok bölgede vahşi sulamanın devam ediyor olması, yeni stratejilerin ivedilikle uygulamaya geçirilmesini zaruri kılmaktadır. Çiftçilerimizin damla sulama sistemine geçişiyle ilgili teşviklerin artırılması, vatandaşlarımızın var olan teşviklerden faydalanabilmeleri için yönlendirilmesi önem arz etmektedir. Su kaynaklarının değerlendirilebilmesi ve tarımsal üretimin artırılması için gölet sayılarının çoğaltılması önemli görülmektedir." sözlerini sarf etti.

Veteriner hekim potansiyelinin yüksek olduğuna işaret eden Osmanağaoğlu, "14 bin veteriner hekimimiz KPSS'ye girmekte ama 400'ü atanabilmektedir. Bu sayının yükseltilmesi, hem hekimlerimiz hem de elimizdeki dinamiklerin etkin bir şekilde kullanılması açısından önemlidir." görüşünü paylaştı.

AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, Türkiye'nin tarımsal hasılada Avrupa'da birinci ve dünya sıralamasında ilk 10 ülke içerisinde yer aldığına dikkati çekerek, yürütülen çalışmalarla bitkisel üretimde Cumhuriyet tarihi rekorlarının kırıldığını aktardı. Hayvan sayısında ve hayvansal üretimde önemli artışlar sağlandığını belirten Açıkkapı, şunları kaydetti:

"Su ürünleri üretimi ve ihracatında çok önemli başarılara imza atılmıştır. Bugün 100'den fazla ülkeye su ürünleri ihracatı yapılmaktadır. Doğal afetlerin tarımsal üretimi olumsuz etkilememesi için tarım sigortalarının kapsamı genişletilmiş, katılım sigortacılığı ve gelir koruma sigortası gibi yeni uygulamalar hayata geçirilmiştir. Kırsal kalkınma programlarıyla yerel ekonominin güçlendirilmesi, tarımsal üretimin artırılması ve gençlerimizin kırsalda tutularak ülkemizin kalkınmasına katkı sağlanması hedeflenmektedir. Bu kapsamda kırsal ekonomik yatırım ve ekonomik altyapı projelerine ağırlık verilerek üretime değer katılmış, istihdam oluşturulmuş ve gıda kayıplarının azaltılmasına katkı sağlanmıştır."

AK Parti'li Açıkkapı, Tarım ve Orman Bakanlığının, en temel insan haklarından biri olarak görülen güvenilir gıdaya erişim için tarladan sofraya kadar bütün süreçleri 7 gün 24 saat esasıyla titizlikle denetlediğini, güvenilir gıda ve sağlıklı beslenmeye yönelik önemli düzenlemeleri hayata geçirdiğini de ifade etti.

Kaynak: aa