ANKARA (AA) - Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yanan orman alanlarının imara açıldığı iddialarına yanıt vererek, "Buradan açıkça ilan ediyorum, varsa örneğini göstersinler, Anayasal olarak bunun olması mümkün değil." dedi.
AAtölye'de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Yumaklı, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Yumaklı, "Yanan orman alanları imara açıklıyor." iddialarına yanıt vererek, orman yangınlarından çok yalanlarla mücadele ettiklerini söyledi.
Yanan alanların yapılaşmaya açılmadığını "sağır Sultan'ın bile duyduğunu" ama bunları iddia edenlerin duymadığını aktaran Yumaklı, "Buradan açıkça ilan ediyorum, varsa örneğini göstersinler, Anayasal olarak bunun olması mümkün değil. Yanan alanları bir sonraki yılın sonuna kadar tohumla ve fidanla buluşturuyoruz, bunun aksine bir şey tespit eden varsa buyursun hodri meydan, ortaya koysunlar." diye konuştu.
Yumaklı, bakanlık olarak her yıl 500 milyonun üzerinde tohum ve fidanı toprakla buluşturduklarını bildirdi.
-"Yangınların çıkma sebebi yüzde 90 insan kaynaklı"
Yangınların çıkış sebeplerinin polis ve jandarma gibi kolluk güçleri tarafından tespit edildiğine işaret eden Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yangınların çıkma sebebi yüzde 90 insan kaynaklı. Tarlasını temizlemiştir, onu çöpe atmak yerine yakmıştır. Bizde hem zirai faaliyetler hem de yaşam faaliyetleri ormanla, yeşil alanla iç içe, ülkemiz öyle. Hemen yakındaki ormana sirayet edip yangın çıkarması söz konusu. İzmarit atılması söz konusu. Mangal yaparken ateşin rüzgardan kontrol edilemez şekilde gidip ağaçları yakması söz konusu. Dolayısıyla biz bu istatistikten hareketle geçtiğimiz yıldan itibaren şöyle bir şeye başladık: Orman yangınlarıyla mücadele sadece yangın çıktığında yapılmamalı. Yılın 12 ayı orman yangınlarıyla mücadele etmemiz gerekir. Dolayısıyla bilgilendirme, bilinçlendirme faaliyetlerine başladık, 23 ilimizin valisiyle toplantı yaptık. Bütün hususları konuştuk. Hem kendi teşkilatımız hem valiliklerin oluşturmuş olduğu gruplar, orman yangını çıkma potansiyeli olan yerlerdeki vatandaşlarımıza ne yapmamaları, nasıl davranmaları gerektiğini tekraren hatırlattı. Belki 2 ya da 3 tur yapıldı."
Yumaklı, bu kapsamda bazı yerlerde önlem amaçlı zirai faaliyetlerin günün belirli saatleriyle sınırlandırıldığını belirterek, "Orman yangınlarıyla mücadele konusunu tek başımıza başaramayız. Vatandaşımızla omuz omuza vermemiz gerekir. Onların bu konudaki duyarlılığına ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.
"25 bin arkadaşımız aynen vatanı koruyan güvenlik güçlerimiz gibi"
Helikopterler, uçaklar, insansız hava araçları, kara araçları ile ekiplerin bilgi, deneyim ve tecrübelerinin orman yangınlarıyla mücadelede önem taşıdığına dikkati çeken Yumaklı, şu değerlendirmede bulundu:
"Bizim 25 bin arkadaşımız var, onları çok fazla görmeyiz. Onlar yangınların içine girerler, oralarda çekim yapılamadığı için o çocukları görmek çok mümkün olmaz ama bu 25 bin arkadaşımız aynen vatanı koruyan güvenlik güçlerimiz gibi onlar da yeşil vatanı korumak için canlarını hiçe sayarlar. Bizler gereklilik arz ettiği durumda buradaki kapasitemizi daha genişletmekle ilgili hem imkana hem de iradeye sahibiz. TUSAŞ'a yaklaşık 5 ton kapasiteli 8 yangın söndürme helikopteri siparişini verdik, inşallah 2028'den itibaren de teslimatlar başlayacak."
Yumaklı, orman yangınlarıyla mücadelede önemli yere sahip helikopter pisti, orman kulesi ve yangın havuzlarının tasarruf tedbirleri kapsamında olduğuna ilişkin iddialara da cevap verdi. Bu yılın bütçesi kapsamında 52 yangın havuzu ve göletin olduğunu anımsatan Yumaklı, bu yatırımların sürdüğünü aktardı.
Orman yangınlarıyla mücadelede önem taşıyan yol, tesis, altyapı gibi inşalarda da duraksamanın söz konusu olmadığını belirten Yumaklı, şöyle devam etti:
"Elbette ki Orman Genel Müdürlüğümüz bir devlet kurumu. Devletin bu konudaki düzenlemelerine uymak durumunda ve ihale mevzuatı çerçevesinde bu alımları yapmak durumunda. Normal rutin akışında bir kurumun ihale yapması, uygun olanları devam ettirmesi, olmayanları da iptal etmesi veya yenilemesi gayet normal. Olmayan şeylerin üzerinden politika üretmek yerine vatandaşın lehine, onların menfaatine bir şeyleri düşünseler herhalde herkes için çok daha hayırlı olacak. 'Uçak yok' diyerek selfie çekiyor, video çekiyor. Üzerinden uçaklar, helikopterler geçiyor. Yani bunu sağduyulu bir yaklaşımla nasıl ifade edeceğiz bilmiyorum."
Yumaklı, dünyanın birçok ülkesinde haftalarca devam eden yangınlar olduğunu ancak Türkiye'de böyle bir durumun söz konusu olmadığını bildirdi.
- "Fahiş fiyatla mücadelemiz devam edecek"
Bazı ürünlerin fiyatlarında fahiş artış yapılmasını da değerlendiren Yumaklı, "Bu, ne ürünün olmamasıyla ne de maliyetiyle ilişkilendirilemeyecek şekilde fiyatlama davranışı. Buna 'fahiş fiyat' diyoruz. Siz 10 liralık maliyeti olan bir şeyi 100 liraya satıyorsanız orada başka bir şey var. İşte tam da Ticaret Bakanlığımızla halihazırda devam eden fahiş fiyata karşı ciddi bir mücadelemiz var. Fahiş fiyatla mücadelemiz devam edecek. Bununla ilgili zaten bir de yasal düzenleme oldu, bunlara hiçbir şekilde göz açtırmayacağız." dedi.
Yumaklı, ülkenin pek çok üründe kendi kendine yeter konumda olduğunu aktararak, "Elbette dünyada hiçbir ülke her ürün için kendine yeterli olamaz. Biz büyük oranda, güzel vatanımızın, çok farklı bölgelerinde farklı zaman dilimlerinde üretim yapabilme kabiliyetine sahibiz, hamdolsun üretimle alakalı bir sorunumuz yok. Ancak bizim hem üreticiyi koruyan hem de tüketiciyi kollayan bir politika geliştirmemiz gerekir. Üretim artışıyla ilgili her türlü arz-talep dengesini de gözetecek hatta fazlalarını ihraç edebilecek pazarların oluşması için gayret sarf edecek her türlü politikayı oluşturuyoruz ve takip ediyoruz." diye konuştu.
Çeşitli ürünlere ilişkin üretim yol haritalarını belirlediklerini anlatan Yumaklı, üretimi, sürdürülebilir, verimli, kaliteli, kayıtlı ve yatırım yapılabilir şekilde planladıklarını söyledi.
- "Hayvan varlığı, ihtiyaçlarımızı karşılamaya yeterli"
Yumaklı, et fiyatlarının yükselmesini engellemek için yürüttükleri çalışmalara ilişkin de bilgi vererek, "Bu konunun son iki aydır konuşulmuyor olması en azından burada gelinen noktayı da gösteriyor. Ülkemizdeki hayvan varlığı bizim ihtiyaçlarımızı karşılamaya yeter derecededir." ifadesini kullandı.
"Ramazan ayı öncesi fiyatlar yükselir", "şöyle olursa fiyatlar yükselir" gibi söylemleri eleştiren Yumaklı, şu değerlendirmede bulundu:
"Et ve Süt Kurumu olarak piyasaya yeterli miktarda et arz etmeyenlerin oradaki direncini kırmak için karkas et ithal ettik. Canlı hayvan ithal ettik, oradaki başarıyı sağladık. Buradan açıkça ilan ediyorum: Hiçbir şekilde toleransımız olamaz. Üreticinin hiçbir şekilde faydalanmadığı, tüketicinin de yüksek fiyatla et tüketimine sebep olan bu hususu tolere etmeyeceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız. Bu zamana kadar yaptığımız gibi."
Yumaklı, açıkladıkları hayvancılık yol haritasının temel unsurlarından birinin hayvan hastalıklarıyla mücadele olduğuna işaret ederek, hastalıklarla mücadele ve ıslah çalışmalarıyla bitkisel üretimde olduğu gibi hayvansal üretimin de artmasını hedeflediklerini söyledi.
Belirlenen yol haritası kapsamında desteklemelere ilişkin düzenleme yapıldığını da bildiren Yumaklı, bu çerçevede ilk defa kadın girişimcilere, gençlere ve aile işletmelerine daha fazla destek verileceğini kaydetti.
(Sürecek)