Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda hafriyat kamyonunun çarpması sonucu hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule İdil Dere'nin ölümüne ilişkin davada yaklaşık 4 buçuk yıl sonra karar çıktı. Mahkeme, kamyon şoförünü "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı. 2 sanık hakkında adli para cezası veren mahkeme, 4 sanığın ise beraatine hükmetti.
Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda 13 Mayıs 2016 tarihinde hafriyat kamyonunun çarpması sonucu hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule İdil Dere'nin ölümüne ilişkin 7 sanığın "taksirle ölüme neden olma" suçundan 6'şar yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın karar celsesi görüldü. Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz 4 sanık katılırken, Şule İdil Dere'nin annesi Nesrin Aslan ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.

SAVCI MÜTALAASINI AIKLADI
Cumhuriyet Savcısı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, dere ıslah çalışması sırasında İSTA A.Ş.'de şoför olarak çalışan Mümin Kılıç'ın sevk ve idaresinde bulunan hafriyat kamyonu ile herhangi bir işaret veya gözlemci bulundurmaksızın geri manevra yaptığı esnada yaya ve bisiklet yolunda yürüyen Şule İdil Dere'ye çarparak hayatını kaybetmesine neden olduğu açıklandı. Asli kusurlu olduğu tespit edilen araç şoförü Mümin Kılıç'ın "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar, sanıklar İbrahim Ruhi Kelleci ve Zafer Karasaçlı'nın da "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Diğer 4 sanık hakkında ise kazanın oluşumuna ilişkin kusurlarının tespit edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verilmesini talep etti.

"ADALETİN ÖLMEDİĞİNE İNANMAK İSTİYORUM"
Duruşmada söz alan Dere'nin annesi Nesrin Aslan, "Ben inancımı korumak istiyorum. Vicdanın olduğuna ve adalet duygusunun ölmediğine inanmak istiyorum. Ben burada oturan sanıkları ne tanırım ne bilirim. Yüzlerce insan hafriyat kamyonundan öldü.

KAMYON ŞOFÖRÜNE HAPİS CEZASI
Esas hakkında beyanları sorulan sanıklar, beraatlerini istedi. Davayı 4 buçuk yılın sonunda karara bağlayan mahkeme, hafriyat kamyonu şoförü sanık Mümin Kılıç'ı "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı. Sanığın sürücü belgesinin 2 yıl süreyle geri alınmasına hükmedildi.

2 SANIĞA ADLİ PARA CEZASI, 4 SANIĞA BERAAT
İSTA A.Ş.'nin yetkili ortağı sanık İbrahim Ruhi Kelleci'yi önce "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıl 11 ay hapse çarptıran mahkeme, sanığın sosyal ve ekonomik durumunu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı dikkate alarak cezayı adli para cezasına çevirdi, sanığın 42 bin 400 lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildi.
İş güvenliği uzmanı sanık Zafer Karasaçlı'nın "taksirle ölüme neden olma" suçundan önce 2 yıl 1 ay hapis cezası veren mahkeme, bu cezayı da para cezasına çevirerek sanığı 26 bin 425 lira adli para cezasına mahkum etti. Diğer sanıklar Teyfur Bingöl, Saffet Altındağ, Ergun Ata, Kamil Celal Yıldırım hakkında ise mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraat karar verildi.

İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 13 Mayıs 2016 tarihinde Şule İdil Dere'nin Kadıköy'de bulunan Yoğurtçu Parkı ile Kurbağalıdere arasında kalan yaya yolunda yürüdüğü sırada Kurbağalıdere ıslah çalışması nedeniyle Mümin Kılıç'nın kullandığı hafriyat kamyonunun geri manevra yapması sonucu kamyonun altında kalarak hayatını kaybettiği anlatılmıştı. Islah çalışmasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yüklenici firma İSTA (İstanbul evre Yönetimi Ticaret ve Sanayi A.Ş.) şirketine verildiği kaydedilmişti.
İSTA A.Ş.'nin yetkili ortağı Ruhi Kelleci, şirketin Asya Yakası Kıyı Temizleme Şefi Teyfur Bingöl, şirketin iş güvenliği uzmanı Zafer Karasaçlı, İBB evre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğünde Kıyı Temizleme Şefi Saffet Altındağ, kontrol elemanı Ergun Ata, Kamil Cemal Yıldırım ile kamyon şoförü Mümin Kılıç'ın "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
(Gamze Erdemir/İHA)