Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dün bay Kemal, eşimle ilgili bazı laflar etti. Sende zerre kadar yürek varsa sen benimle ilgili konuş, eşimle ilgili konuşma. Sen ne biçim siyasetçisin? Sana siyasetçi demek için sokaktan binlerce şahit getirmek lazım. Senin siyasetle alakan yok" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. İslam'a ve Müslümanlara saldıranların en büyük hilesinin bu kavramları terörle özdeşleştirmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Peygamber Efendimize hakareti de düşünce özgürlüğü kılıfı altında meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Hollanda'da bir müsvedde var ya adı da güya Özgürlük Partisi. Ne özgürlüğü? Adı özgürlük, arkasında ne takarsan var. Halbuki Müslümandan terörist olmaz. Teröristten de Müslüman olmaz. Zira terörist kendi amaçlarına ulaşmak için masum insanları katletmekten çekinmeyen, bu yolda her türlü yöntemi kullanabilen kalbi kara, eli kanlı bir canidir. Teröristi Müslüman da olsa Hristiyan da olsa, Musevi de olsa, Budist de olsa, herhangi bir dine mensup olmasa da diğer tüm sıfatlarının ötesindeki amaçları ve eylemleriyle tanımlamak gerekir. Kendini nasıl tanımlarsa tanımlasın teröristi böyle görmeyen ve tavır geliştirmeyen herkes Fransa'nın düştüğü duruma düşer. Aynı şekilde Peygamber efendimize yönelik saygısızlıkların özgürlükle izahı da en bayağısından bir kandırmaca gayretinden başka bir şey değildir" diye konuştu.

"İMKAN BULDUĞUMUZ HER PLATFORMDA HAKKI VE HAKİKATİ SAVUNMAKTAN VAZGEMEYECEĞİZ"
İslam'ı ve Müslümanları kendinden başka hiç kimseye tahammülü olmayan terör yoluyla diğer dinlerin mensuplarını hedef alan bir konumda göstermenin dinimize yapılan en büyük haksızlık olduğunu kaydeden Erdoğan, "Güya İslam adına terör eylemi yapanların Müslümanlardan başka kimsenin kanını dökmedikleri, başka kimseye zarar vermedikleri gerçeğini dahi gizler. Zulüm gören Müslüman, ölen Müslüman, tüm yükü çeken yine Müslüman. Buna karşılık bunun gürültüsünü çıkartan, istismarını yapan, terörizm üstünden İslam'a ve Müslümanlara hakaret eden ise Batı ve Avrupa. Bu çarpıklığı dile getirdiğimiz için de bize saldırıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar imkan bulduğumuz her platformda hakkı ve hakikati savunmaktan vazgeçmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Türkiye, dünyadaki siyasi ve ekonomik güç dengelerinin yeniden şekillendiği şu kritik süreçte tarihi bir mücadelenin içindedir. Milletimizin birliği ve beraberliği ile bu mücadeleyi başarıya ulaştırmakta kararlıyız. Kendimiz, dostlarımız ve tüm insanlık için adil, ahlaklı, iyi, hayırlı olanı istiyoruz" dedi.

"SANA SİYASETİ DEMEK İİN SOKAKTAN BİNLERCE ŞAHİT GETİRMEK LAZIM"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren Erdoğan, "Dün bay Kemal, eşimle ilgili bazı laflar etti. Sende zerre kadar yürek varsa sen benimle ilgili konuş, eşimle ilgili konuşma. Sen ne biçim siyasetçisin? Sana siyasetçi demek için sokaktan binlerce şahit getirmek lazım. Senin siyasetle alakan yok. Siyasetçiysen benimle ilgili konuş, siyasetçi arkadaşlarımla ilgili konuş. Biliyorsun ki onlar seni paçavraya çevirirler. Yakılacak çantalar arıyorsan sizde çok. Yanınızda beyaz Türkler çok. Onların yakacak çantaları da vardır. Zeka yoksunu bir adamsın. Zira airbusları satmamızı istiyorsun. Onunla bunun ne alakası var. Birisi stratejik bir ürün ve bu sadece Fransa'nın da değil zavallı. Bunun ortakları arasında İngiliz'i, İtalyan'ı, Alman'ı var. Böyle bir ortaklığın ürünü. Bundan bile senin haberin yok, bu kadar zavallısın. CHP'ye gönül veren kardeşlerime diyorum ki iyi tanıyın bu adamı. Ülke için de maalesef bu bir sıkıntı" ifadelerini kullandı.

"İSLAM VE TÜRK DÜŞMANLIĞI BİR KOMPLEKSİN DIŞA VURUMU OLARAK TÜM AVRUPA'DA YÜKSELİYOR"
Erdoğan, konuşmasının sonunda şunları kaydetti:
"Bu erdemli mücadelede attığımız her adımda karşımızda geçmişi sömürge ve katliam gibi insanlık suçlarıyla dolu olanları bulmamız gittiğimiz yolun doğruluğunun işaretidir. Son iki asırdır dünyayı demokrasi, özgürlük, çoğulculuk, hukuk devleti gibi kavramlar üzerinden yönetenlerin gerçek yüzleri son günlerde ortaya çıkmaya başladı. Bu cilalı maskenin ardındaki faşist, ırkçı, kibirli, kendinden olmayan herkesi düşman gören zihniyet Avrupa demokrasisini kanser gibi sarıyor. Avrupa değerleri, Fransa değerleri denen ve tüm dünyaya dikte edilen ilkeler bizzat bunları vaaz edenler tarafından çiğnenmektedir. Özellikle İslam ve Türk düşmanlığı artık gizlenmeye dahi gerek duyulmayan bir kompleksin dışa vurumu olarak tüm Avrupa'da yükseliyor. Bedelini dünyanın ve insanlığın kalan kısmının tamamının acı ve sefalet olarak ödediği sahte özgürlük ve refah düzenlerinin tehdit altına girdiğini görenlerin hırçınlığı her geçen gün artıyor. Türkiye, bu çirkin zihniyetin saldırılarına rağmen medeniyetinin ve tarihinin mirası olan sorumluluklarını yerine getiriyor. Bunun için Kafkasya'dan Kuzey Afrika'ya kadar uzanan geniş coğrafyada mücadele yürütüyoruz. Azeri Türk kardeşlerimiz kaybettikleri toprakların ciddi bir kısmını geri aldılar. İnşallah en kısa zamanda da kaybettikleri toprakların tamamını geri alacaklar ve Azeri Türkler topraklarına yeniden dönecek. İnanıyorum ki zafer Azeri Türkü kardeşlerimindir. Buradaki mücadelede her an yanlarında olduk, yanlarında olmaya da devam edeceğiz."
(Abdullah Sarica - Derya Yetim - Ömer etin /İHA)