Proje Okullarına öğretmen atama sorunları bir yandan ve yine Proje Okullarına Yönetici Atama sorunları bir yandan…

Gündemden düşmeyen, bir türlü çözülemeyen, mahkemelere taşınan  muallakta kalmış ya da sonuçlanmış atama  davalarıyla  sık sık adından bahsettiriyor, Proje Okullarımız.

Peki ya, başarılı çocuklarımızın gidebildiği, bu kadar gündem yaratan, çekişmelere sahne olan proje okullarımız beklenen başarıyı gösteriyor mu?

Proje okullarımız şimdiye kadar bilimsel ve sosyal anlamda hangi değerli projeleri hayata geçirdi?

Bu projelerin ne gibi olumlu dönütleri oldu?

Proje okullarındaki öğrencilerin başarısı okullara mı bağlı yoksa öğrencilerin ve ailelerin bireysel gayretlerine mi bağlı?

Seçilmiş öğrencilerimizin okuduğu proje okullarımıza, hangi bakımdan   seçilmiş yöneticiler atanıyor?

Liyakat ve hakkaniyet bakımından mı seçilmiş yöneticiler atanıyor?

Yoksa bir zümreye, bir sendikaya bağlı oldukları için mi, seçilmiş yöneticiler atanıyor? 

Seçilmiş öğrencilerimizin okuduğu proje okullarımızın eğitim kadrosu belirlenirken kriterlere uyuluyor mu? 

Atama sürecinde  hangi sorunlar yaşanıyor? Atamalarda hakkaniyet, liyakat ve şeffaflık söz konusu mu?

Proje Okullarımızın yönetici ve öğretmen ihtiyaç listesi şeffaf bir şekilde ve zamanında ilan ediliyor mu?

Atama sürecindeki puanlama geçerli, güvenilir ve objektif bir değerlendirmeye zemin oluşturuyor mu?

Tüm bu soruların cevabı  proje okullarındaki eğitimin kalitesini ortaya koyar şüphesiz. ünkü eğitim başlı başına bir projedir ve tüm öğeleriyle iyi planlama gerektirir ve beraberinde de  objektiflik, geçerlilik ve güvenilirlik ilkesine uyması için liyakat ve adalet gerektirir.

Bu pencere ışığında baktığımızda, proje okullarının yöneticilik paylaşma, şahıslara hizmet etme yerine eğitimdeki sıçrayış haberleriyle gündeme gelmesi gerekmez mi?
 
Sahi, bizim Anadolu Liselerimiz, Fen Liselerimiz, Öğretmen Okullarımız vardı zaten…2014’te  proje okulları neden ve kimin aklına geldi, o dönemde eğitimin yol haritasını kimler belirliyordu? Ne amaçla açıldılar? 

Devletimizin her kurumu değerlidir, yıpratılmamalıdır. Devletimizin kurumlarının zarar görmemesi, milletimize ve çocuklarımıza faydalı olabilmesi her vatandaşın temennisidir ve kurumları korumak aynı zamanda her vatandaşın görevidir özellikle de sorumluların.

Kurumlarımızın zarar görmemesi, güvenirliliğini koruması için adalet, liyakat, hakkaniyet ve şeffaflık olmazsa olmazdır.

Bu bağlamda proje okullarımızın yönetici ve öğretmen atamalarındaki sorunlarının adalet ve liyakat penceresinde çözülmesi hiç kuşkusuz bu okullarda okuyan öğrencilerimizin yararına ve uzun vadede de devletimizin çıkarına olacaktır.

 Proje okullarımız yönetici ve öğretmen atamalarında yaşanan sorunların, açılan davaların ve mahkeme kararlarının gölgesinde kalmamalıdır.  Proje okulları bilimsel ve sosyal projelerle anılmalıdır.
 
ünkü her çocuğumuz ülkemizin geleceği için değerli bir projedir.

Kadriye DEMİREL
Eğitimci Yazar