Türkiye'de öğretmenlik kariyeri, öğretmenlerin nitelikleri ve seçimiyle ilgili konuları düzenleyen Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi, bu hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda görüşülecek.
Öğretmenlik mesleğinin tüm yönlerinin yeterince kapsamlı ele alınmadığına dair eleştirilen teklifin "eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlal ettiğine" yönelik itirazlar da var.
 

Öğretmenlik Meslek Kanunu nedir?

 
Türkiye'de mühendislik, hakimlik ya da diş hekimliği gibi mesleklere ait ayrı yasalarla düzenleniyor olsa da öğretmenlik için böyle bir meslek kanun henüz bulunmuyor.
Kanun teklifi Türkiye'de öğretmenlik kariyeri, öğretmenlerin nitelikleri ve seçimiyle ilgili konuları düzenliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın aktardığına göre, Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek olan Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi, öğretmenlik mesleğine hazırlığın genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon adı verilen öğretmenlik meslek bilgisiyle sağlanması tamamlanmasını öngörülüyor.
Öğretmenlerin bunun için Türkiye'de öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarından ve bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim kurumlarından mezun olması bekleniyor.
Hazırlıklarını tamamlayanlar Millî Eğitim Bakanlığı tarafından aranan niteliklere göre aday öğretmen olarak kariyerlerine ilk adımı atabiliyor.
Teklif, aday öğretmenlik döneminden sonra kariyer basamaklarını "öğretmen", "uzman öğretmen" ve "başöğretmen" olmak üzere üçe ayırıyor.
Teklife göre uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı alanlara her unvan için ayrı bir derece verilecek.
Uzman öğretmen olmak için aday öğretmenlik süreci dahil 10 yıl çalışmış olmak ve ceza almamış olmak gibi ön koşullar var.
Yüksek lisans eğitimini tamamlayanlar uzman öğretmen unvanı için öngörülen; doktora eğitimini tamamlayanlar ise başöğretmen unvanı için öngörülen yazılı sınavdan muaf tutuluyor.
Uzman öğretmenlere ödenen eğitim öğretim tazminatı yüzde 20'den yüzde 60'a, başöğretmenlere ödenen eğitim öğretim tazminatı ise yüzde 40'tan yüzde 120'ye yükseltiliyor.
Birinci dereceli kadroda görev yapan öğretmenlerin ek göstergeleri 3600'e çıkarılıyor. Diğer derecelerde bulunan öğretmenler için de bu artışa göre düzenleme yapılması öngörülüyor.

Neden itiraz ediliyor?

 
Eğitim Reformu Girişimi'nin (ERG) öğretmenler için paylaşım ve işbirliği ağı olan Öğretmen Ağı ile birlikte yaptığı değerlendirmede, teklifte kariyer basamaklarının para üzerinden tartışılmaya başlamasının ters tepebileceği şu sözlerle belirtiliyor:
"Kademeler olması iyi bir fikir olabilir ancak bu şekilde mi olmalı, bu tartışılır. Öğretmenlik zaten 'uzmanlık' mesleği. Bu kademelerin kanun teklifinde yer alması, öğretmenin niteliğine dair şüpheler olduğunu gösteriyor. Uzman' ve 'başöğretmen' unvanlarının getirilmesi, velilerin bu unvanlara sahip olmayan öğretmene karşı tutumuna da olumsuz yansıyabilir."
Eğitim Sen, ise bu düzenlemenin eşit eşit işe eşit ücret ilkesini ihlal ettiğini savunuyor.
Sendika, bugün yaptığı yazılı açıklamada, "Teklifte uzman öğretmen ve başöğretmenlerin görev, yetki ve sorumlulukları, diğer öğretmenlerden ayırt edilemediği için eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlal edildiği açıkça görülmektedir" dedi.
Eğitim-Sen'in bir diğer eleştirisi ise öğretmenler için adaylık sınavının kaldırılarak sorumluluğun Adaylık Değerlendirme Komisyonu'na devredilmesi planı.
Sendika açıklamasında, bu düzenleme ile atamalarda mülakat-torpil uygulamalarının yeniden gündeme gelmesinin, arşiv taraması ve güvenlik soruşturması gibi uygulamalarla yeni mağduriyetlerin ortaya çıkmasının kaçınılmaz olacağını belirtti.
Teklifin hazırlanış biçimine yönelik eleştirilerse eğitim sendikaları ve uzman örgütlerin görüşlerine başvurulmadığına odaklanıyor.

İYİ Parti'den eleştiri

 
Kanun teklifi ile ilgili bugün bir basın toplantısı düzenleyen İYİ Parti Eğitim Politikaları Başkanı Şenol Sunat teklifin öğretmenlerin, eğitimin paydaşlarının, eğitim sendikalarının, eğitim uzmanlarının görüşünün alınmadan hazırlanmasını eleştirdi ve şunları söyledi:
"Öğretmenlik gibi ihtisas mesleğini, kapsamlı bir mesleği 12 maddelik öğretmen meslek yasası adıyla düzenlemeye kalkmak, sonunda konuyu eğitim öğretim tazminatı ve ek göstergeye indirgemek, onu da şarta bağlamak ve 2023'e ertelemek, eğitime ve öğretmene hiç değer verilmediğinin somut göstergesidir."
Daha önce Öğretmenlik Meslek Kanunu için bir öneri metni hazırlayan, eğitim alanında düşünce kuruluşu TEDMEM, öğretmenlik mesleğinin tüm yönleriyle düzenlendiği bir meslek kanununa ihtiyaç olduğunu savunuyor.
TEDMEM'in önerisi öğretmenlerin mesleki statüleri, çalışma koşulları, özlük hakları, mesleki nitelikleri, okulların yönetim ve denetiminin geliştirilmesi yoluyla öğrencilerin iyi olma hali, bütünsel olarak gelişimi ve akademik olarak öğrenmelerini güvence altına alınmasını esas alıyor.
Ancak yeni teklifin bu bütüncüllükten uzak olduğu söyleyen TEDMEM Koordinatörü Dr. Sabiha Sunar, 12 madde içinde bu temel düzenlemeleri
ön görenlerin sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini belirtiyor.