Aksal, bazı kadın milletvekilleriyle Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 88 yıl önce bugün Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını kazandığını; bu sayede Belçika, Fransa, İtalya, İsviçre gibi pek çok gelişmiş ülke henüz kadınlara bu hakkı vermemişken, Türk kadınının milletvekili genel seçimlerine katılma ve milletvekili seçilme hakkını elde ettiğini anımsattı.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesini, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde kadın hakları alanında atılan büyük adımların bir devamı olarak nitelendiren Aksal, kadınların siyasal haklarını ilk kez 1930'daki belediye seçimlerinde kullandıklarını ifade etti.
Fatma Aksal, daha sonraki süreçte kadınlara köy muhtarı ve ihtiyar heyetlerine seçilme hakkı tanındığını; kadınların milletvekili genel seçimlerinde ilk kez oy kullandığı ve aday olabildiği TBMM 5. Dönem seçimlerinin ise 8 Şubat 1935'te yapıldığını, 17 kadın milletvekilinin ilk kez TBMM'ye girdiğini söyledi.
Bu parlak geçmişe rağmen kadın milletvekili oranının yıllarca çok düşük seyrettiğini, bazen yüzde 1'in altına düştüğünü anlatan Aksal, "Kadın milletvekillerinin Meclis'teki temsil oranının yüzde 5'i aştığı ilk seçim 2007'deki milletvekili seçimleri olmuştur. AK Parti, 2007 seçimlerinde 31 kadın milletvekili temsiliyle Cumhuriyet tarihinin rekorunu tek başına kırmıştır." diye konuştu.
Uzun yıllar kadınların seçilme hakkının ve siyasi karar alma mekanizmalarına katılımının önündeki engellerden birinin de başörtüsü yasağı olduğuna işaret eden Aksal, "2013'te kamusal alanda başörtüsü yasağının kaldırılması; başörtülü kadınların başta TBMM olmak üzere ulusal ve yerel siyasetteki mevcudiyetinin artırılmasını sağlayan önemli gelişmelerden birisidir. Her ne kadar günümüzde kamusal alanda başörtüsü bir sorun olmaktan çıkmış olsa da Anayasa'nın din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24'üncü maddesinde bir düzenleme yapılması; başı açık, başı kapalı bütün kadınların din ve vicdan özgürlüklerinin güvence altına alınması son derece önemlidir. Konuya ilişkin Anayasa değişikliği teklifimiz imzaya açılmış olup önümüzdeki hafta TBMM Başkanlığına sunulacaktır." ifadelerini kullandı.
Fatma Aksal, Türkiye'nin, kadınların TBMM'de ve yerel düzeyde temsili konusunda henüz istedikleri yerde olmadığını dile getirerek, KEFEK olarak kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi, kadın erkek fırsat eşitliğinin sağlanması ve kadınların karar alma mekanizmalarında daha fazla yer alması için alınması gereken yasal ve idari tedbirleri tespit etmek ve bu gelişmelere öncülük etmek amacıyla yürüttükleri çalışmaların artarak devam edeceğini vurguladı.
