İSTANBUL - TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Eğitim-Bir-Sen Eğitimciler Buluşması'na katıldı

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ - Salondan detaylar - Saygı duruşu ve İstiklal Marşı - TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un konuşması - Hediye takdimi TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Eğitim-Bir-Sen Eğitimciler Buluşması'na katıldı 14 Mayıs kararı şunu gösteriyor ki bu tablo nettir. Türkiye tam bağımsız politikalarla sadece milli menfaatlerine göre karar alan ve merkezi Türkiye olan kararlarla bir politikayı takip edecek. Büyük ve güçlü yürüyüşünü sürdürecek. Bunun lideri de Recep Tayyip Erdoğan'dır İSTANBUL (AA) - TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "14 Mayıs kararı şunu gösteriyor ki bu tablo nettir. Türkiye tam bağımsız politikalarla sadece milli menfaatlerine göre karar alan ve merkezi Türkiye olan kararlarla bir politikayı takip edecek. Büyük ve güçlü yürüyüşünü sürdürecek. Bunun lideri de Recep Tayyip Erdoğan'dır." dedi. Tuzla Belediyesi Ayyıldız Sosyal Tesisleri'nde "Türkiye Yazyılına Birlikte Hazırız" sloganıyla düzenlenen Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No'lu Şube Eğitimciler Buluşması'na katılan Şentop, çocukları yetiştirenlerin öğretmenler olduğunu ve onlarla bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Seçim sürecine değinen Şentop, "Bir 14 Mayıs'tan önce bir Kılıçdaroğlu var. Bir de 14 Mayıs'ı gördükten sonraki Kılıçdaroğlu var. Çok ciddi bir politik tez değişikliği içerisinde. Çok basit ifade edecek olursak 14 Mayıs'tan önce küreselci ana hatlarıyla çerçeve olarak 14 Mayıs'tan sonra ulusalcı tezler savunmaya başladı. O kadar büyük bir değişim ki Amerika'daki bir dergideki yorumlarda, 'Bu kadar büyük bir değişimi ancak kişilik nakliyle izah edebiliriz.' diyorlar. Hakikaten o derece büyük bir değişiklik. Hatta yüz ifadesinden ve ses tonuna kadar her şey değişti birdenbire. Onun için seçim önemlidir diyorum." değerlendirmesinde bulundu. - "Oluşan ittifak ilkeler üzerine değil çıkar üzerine kurulmuş" Son günlerde çıkar ittifakının yakından görüldüğünü dile getiren Şentop, sözlerine şöyle devam etti: "Oluşan ittifak ilkeler üzerine değil çıkar üzerine kurulmuş. Son günlerde de bunu net bir şekilde gördük. Tamamen bir çıkar ittifakı. Bir kısmı aldı zaten alacağını artık onlar muhtemelen tüymüştür. Yüzde 1'i bulmayan toplam oy sayılarıyla 40 civarında milletvekili aldılar. 'Hadi eyvallah.' deyip onlar muhtemelen ayrılacaktır. Bu seçimde pek yoklar zaten. Arada bir 'Buradayız.' falan diye konuşuyorlar ama ortalıkta yoklar. Bir tarafta HDP, Yeşil Sol parti destek veriyor. Onun destek verme amacı daha farklı. En son kim dahil oldu? En son Zafer Partisi dahil oldu ittifaka. Bunlar bir senedir çalıştılar. Mutabakat belgesi yazdılar. Bilmem kaç bin tane madde var. Her şey belli bütün yol haritamız falan dediler. Belgeler açıkladılar genel başkanlar falan. Ümit Özdağ'la bir saat görüştü Kılıçdaroğlu. Hepsini çöpe attı. Bir sayfalık bir metinle ortaya koydu." - "Türkiye'yi etrafından kuşatıp sarmaya çalışıyorlar" Bugün Türkiye'nin farklı bir duruşu olduğuna dikkati çeken Şentop, şunları söyledi: "Bugün bu duruş sadece Türkiye için değil Türkiye'ye bakan başka ülkeler için de çok önemli bir örneklik teşkil ediyor. Türkiye'yi zorda bırakacak birçok stratejik karar alınıyor. Bunlardan en önemlisi işte HDP bağlamında söyleyeceğim şey o. Türkiye'yi etrafından kuşatıp sarmaya çalışıyorlar. Biliyorsunuz Adalar Denizi'nden, Doğu Akdeniz'den Suriye'nin kuzeyinden hareketlilik var bir süredir. Bunlardan en önemlisi de Suriye'nin kuzeyi meselesi. Yani HDP her şeye rağmen, Zafer Partisi'nin dahil olmasına rağmen ve bu protokole rağmen niye destek veriyorlar? Destek vermeye de devam edecekler. Çünkü kararı onlar vermiyorlar. Karar başka yerde zaten verilmiş. Mesele şu, Türkiye'nin güneyinde Suriye'nin kuzeyinde, Suriye'deki o iktidar boşluğundan da yararlanarak, bir terör devleti oluşumu meydana getirmek istiyorlar. Türkiye buna izin vermeyeceğini gösterdi. Henüz HDP açıklama yapmamıştı. Ben dedim ki destek vermeye devam edecektir. Niye? Çünkü kararı onlar vermiyor." Ekim ayında yeniden tezkereyle ilgili bir kararın mecliste verileceğini aktaran Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ne oldu? Milletimiz, sınır ötesi harekat gerektiği zaman mecliste tezkereye 'Evet' diyecek bir çoğunluğu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde oluşturdu. Orası tamam. Şimdi ne kaldı? Bu tezkereyi meclise gönderecek cumhurbaşkanını seçmek lazım. Hangisi gönderir? 'Hayır.' diyen göndermez herhalde. Kılıçdaroğlu açıkladı. 'Hayır diyeceğiz.' dedi. Dolayısıyla esas mesele HDP dahil her şeyin aynı torbaya konulmuş olması meselesi. O büyük bir senaryonun, bir planın bir parçası. Ve bu planı da yapıp onlara vermediler. Uygulama safhasında da adım adım planı takip ettiler. Masadan kalkanı getirip oturttular. Sağdan, soldan toplayıp oraya eklemeye çalıştılar. Ama milletimizin 14 Mayıs kararı şunu gösteriyor ki bu tablo nettir. Türkiye tam bağımsız politikalarla sadece milli menfaatlerine göre karar alan ve merkezi Türkiye olan kararlarla bir politikayı takip edecek. Büyük ve güçlü yürüyüşünü sürdürecek. Bunun lideri de Recep Tayyip Erdoğan'dır." ifadelerini kullandı.