Almanya'nın Hamburg kentinde polis şiddetine maruz kalan 15 yaşındaki Kadir Holdur için destek mitingi düzenlendi.

Almanya'nın Hamburg kentinde 17 Ağustos tarihinde okuldan eve döndüğü sırada elektrikli scooterı kaldırımda sürdüğü gerekçesiyle okul polisi tarafından durdurulan 15 yaşındaki Kadir Holdur, yanında kimliği olmadığı gerekçesi ile karakola götürülmek istenmişti. Holdur, Almanya kanunlarına göre 16 yaşından küçüklerin kimlik taşıma zorunluluğu bulunmamasına rağmen polisin kendisini karakola götürmek istemesi üzerine direnince olay yerine en az 15 polis gelerek küçük çocuğa şiddet uygulamıştı. Olayın basına yansıması ile birçok kişi polise ve yaşananlara tepki gösterdi.
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) tarafından "Polis şiddetini kınıyoruz, sorumluların hesap vermesini istiyoruz" başlığı altında Hamburg'da bir miting düzenlendi. Pandemi kuralları çerçevesinde 300 kişinin katıldığı mitingde, Almanya'daki polis şiddeti protesto ettiler. Polis kontrolünde yapılan miting yaklaşık 2 saat sürdü. Hamburg Sanatkarlar Odası (Handwerkskammer) önünde toplanan kalabalık, polis şiddeti ve ırkçılık karşıtı sloganlar atarken, küçük çocuğa şiddet uygulayan polislerin görevden alınmasını istedi. Göstericiler, sık sık "Alman polisi, ırkçıları koruyor" şeklinde slogan atıldı.
Mitingi organize eden komitede yer alan Hamburg Sol Parti Eyalet Milletvekili Deniz elik yaptığı konuşmada, "Bugün burada 15 yaşındaki Kadir'e yönelik acımasız polis şiddetini protesto etmek, Kadir ve ailesinin adalet mücadelesinde yalnız olmadığını göstermek için toplandık. Kızgın ve öfkeliyiz. Polisin kusurlu davranışını örtbas etmek için onu suçlu kılmak için günlerdir düzenlenen kampanya devam ediyor. 8 kadar polis memurunun 15 yaşındaki astımlı bir çocuğa şiddet uygulaması, biber gazı ve cop kullanması gerçeğini, hiçbir şey haklı gösteremez. Son haftalarda Almanya genelinde defalarca orantısız polis şiddetine maruz kalındığını biliyoruz. Üniformalı insanlar tarafından işlenen suçların genellikle sonuçsuz olduğu gerçeğinden bıktık. Irkçılığa ve polis şiddetine karşı mücadele, bir bütün olarak toplumun görevidir. Irkçılığa karşı mücadeleyi ancak etkilenen azınlıklar çoğunluk toplumu tarafından desteklenirse kazanabiliriz. Biz, birlikte olursak güçlü oluruz" ifadeleri kullandı.
elik, Holdur'a uygulanan şiddet olayının tarafsız bir kurum tarafından araştırılması ve bu olaya katılan polislerin görevden alınması talebini de dile getirildi.
Mitingden sonra ise alanın dar olmasından dolayı pandemi kuralları kapsamında sadece 50 kişinin olayın olduğu Kohlhöfen Caddesi'ne yürümesine izin verildi. Polislerin, Holdur'a şiddet uyguladığı duvarın önüne gelen kalabalık, olay günü duvarda İngilizce olarak yazılı olan "Nefes alamıyorum" gibi yazıların gece yarısı silindiğini görünce şaşkınlık yaşadı. Aktivistler, duvara "Irkçı polis şiddetine karşıyız! 8 polis, 17 Ağustos 2020'de arkadaşımız Kadir'e bu alanda orantısız güç kullanmıştır" yazılı bir afiş yapıştırdı. Miting sonunda polislerin bu yazıları tekrar silmelerini istemeleri üzerine polis ile aktivistler arasında kısa bir tartışma yaşanırken, organize komitesi miting sonunda afişi tekrar sökmek zorunda kaldı.
Mitingden bir gün önce ise Avukat Mülayim Hüseyin önderliğindeki bir grup, Holdur'un ifade verdiği Polis Karakolu önünde bir eylem yaptı. Eylemciler, "15 yaşındaki Kadir için yapılan otoriter devlet şiddetine hayır, teşekkürler" yazılı pankart taşırken, Amerika'da polisler tarafından öldürülen George Floyd'un "nefes alamıyorum" sözüne de pankartta yer verdiler. Avukat Hüseyin yaptığı açıklamada, "Kadir hepimizin çocuğu olabilirdi. Devlet otoritesinin tüm şiddetleri kullanılarak, Kadir'in kelepçelenmesi ve bir terörist muamelesi yapılması şok edicidir. Buna cevapsız kalmadığımızı belirtmek için bu eylemi yaptık" dedi.
Öte yandan Hamburg'daki sivil toplum kuruluş (STK) başkanlarından oluşan 12 kişilik heyet de Hamburg Başkonsolosu Yonca Sunel ile birlikte Hamburg Emniyet Müdürü Ralf Meyer'i makamında ziyaret ettiler. Basına kapalı yapılan görüşmede, Holdur olayı üzerine görüşülürken, bazı STK Başkanları polisin tutumunu sert bulduklarını dile getirdi. Görüşmede, polislerin de hata yapabileceği ve kendilerini savunmak zorunda oldukları belirtildi. Polislerin görevden alınıp alınmayacağı ise bilinmiyor.
(İHA)