10616,18%2,41
40,38% -0,02
47,24% 0,46
4411,00% 1,40
7000,80% 0,75
Kira krizinin pençesindeki Türkiye'ye nefes aldıracak önemli bir adım geliyor! Dünya genelinde başarılı örnekleri bulunan "kiralık sosyal konut" modeli, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un müjdesiyle Türkiye'de de hayata geçiriliyor. Bakan Kurum, yıl sonunda 81 ilde sosyal konut projelerine başlanacağını ve özellikle İstanbul'da hem satılık hem de kiralık sosyal konutların inşa edileceğini duyurdu. Bu stratejik hamle, gayrimenkul piyasasında ve vatandaşın cebinde derinlemesine etkiler yaratacak.
Bu yeni modelin getireceği faydalar, barınma sorununa köklü çözümler sunmayı hedefliyor. İşte o 3 büyük avantajın detayları:
1. Dar Gelirli Vatandaş Nefes Alacak: Fahiş Zam ve Tahliye Baskısı Son Bulacak
Son üç yılda dar ve orta gelirli hanelerin en büyük sorunu haline gelen kira bedelleri, yapılan araştırmalara göre ülke genelinde 100 metrekare bir evin ortalama kira bedelini 21 bin lirayı, İstanbul'da ise 28 bin lirayı aşmış durumda. Depreme karşı güvenli yeni konutlarda bu rakamlar çok daha yüksek seviyelerde seyrediyor. Asgari ücreti dahi aşan kira bedelleri, insani yaşam standartları için barınmaya ayrılması gereken payın hanehalkı toplam gelirinin yüzde 30-35'i olması gerekirken, Türkiye'de bu oranın yarıyı geçmesine neden oldu. Geçici süreli uygulanan %25 zam sınırı da sahada beklenen karşılığı bulamadı. Tüm bu tablo, ev sahibi-kiracı ilişkilerini tarihin en gergin noktasına taşırken, kira kaynaklı adli vakalarda da ciddi artışlar yaşandı.
İşte tam da bu noktada, TOKİ (Toplu Konut İdaresi Başkanlığı) eliyle inşa edilecek sosyal kiralık evler, önemli bir kesime derin bir nefes aldıracak. Dar gelirliler, piyasa koşullarından çok daha düşük rakamlara kiralık ev bulabilecek ve en önemlisi, kurumsal bir kiralayan karşısında fahiş zam ve haksız tahliye baskısından kurtulmuş olacak.
2. Kiralık Ev Fiyatları Dengelenecek: Azalan Arz Sorunu Kamu Eliyle Çözülüyor
Kira bedellerindeki fahiş artışın önemli nedenlerinden biri de kiralık konut arzındaki ciddi azalma. Türkiye'de artan konut fiyatları ve yüksek faiz oranları, ev sahipliği oranını adım adım geriletiyor. Son verilere göre, 2024 yılında ev sahipliği oranı %56.1'e düşerken, kiracı oranı %28'e yükselerek tarihin en düşük ev sahipliği ve en yüksek kiracılık oranları kaydedildi. Kiracı sayısı artarken, kiralık ev arzında yeterli bir artış yaşanmaması piyasa dengelerini bozdu. Normalde kiralık ev arzı, yatırım amaçlı konut alımları ve bu evlerin kiraya verilmesiyle artar. Ancak son dönemde kredi musluklarının kısılması ve yatırımcının farklı alternatiflere yönelmesi, bu alanda zayıflamaya neden oldu. Ayrıca, 11 ilimizi etkileyen deprem felaketi de arz düşüşünde büyük bir etken oldu.
Şimdi ise yeni kiralık konut arzı, bireysel yatırımcılar yerine doğrudan kamu eliyle gelecek. Eğer bu projeler hızla başlar ve ihtiyacı karşılayacak ölçüde yaygınlaşırsa, kira fiyatlarındaki hızlı yükseliş yavaşlayacak ve piyasa bir dengelenme dönemine girecek.
3. Kentsel Dönüşüm Hızlanacak: Riskli Yapılardan Güvenli Konutlara Geçiş Kolaylaşacak
İstanbul'da 600 bini çok riskli olmak üzere yaklaşık 1.5 milyon konutun kentsel dönüşümü için önemli adımlar atılıyor. Bakanlık, "Yarısı Bizden" kampanyasıyla her bir konut için 875 bin TL hibe, 875 bin TL kredi ve 125 bin TL taşınma desteği sunuyor. Ancak tüm bu desteklere rağmen, dar gelirli kesim için dönüşümün önündeki en büyük engel hala kira yükü. Riskli evlerde yaşayan vatandaşlar, evleri yenilenene kadar ortalama iki yıl boyunca başka bir evde kiracı olarak kalmak zorunda kalıyor. Ancak mevcut kamu destekleri ve aile gelirleri, bu yüksek kiraları karşılamaya yetmiyor. Hatta birçok zaman, evleri dönüşüme giren vatandaşlar, fiyat avantajı nedeniyle riskli evden çıkıp yine başka bir riskli evde kiracı olmak zorunda kalıyor.
İşte açıklanan yeni "kiralık sosyal konut" modeli, bu kesim için kritik bir öneme sahip. Riskli evde yaşayan dar gelirli vatandaşlar, kamu eliyle yapılacak uygun fiyatlı kiralık konutlara geçiş yapabileceğini bildiği takdirde, dönüşüm projelerine daha cesurca yaklaşacak. Bu sayede, İstanbul'da hayati önem taşıyan kentsel dönüşüm süreci önemli ölçüde hızlanacak.
TOKİ'nin sosyal konut satış projelerinde olduğu gibi, kiralık sosyal konutlar için de belirli gelir şartları aranmasıbekleniyor. Bu sayede, konutların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşması sağlanacak. İstanbul'da her iki yakada yer alacak projelerin detayları yıl sonunda belli olacak ve yapımına 2026 yılında başlanması planlanıyor.
Bakan Kurum'un açıklamasına göre, kiralık sosyal konutları TOKİ yapacak ve kiraya veren taraf kamu olacak. Ancak sektör temsilcileri, zaman içinde yeni modellerin de denenebileceğini belirtiyor. Gayrimenkul geliştiricileri, erişilebilir konut üretimi için kamu-özel sektör ortaklığını öneriyor.
Sektörün önde gelen dernekleri, "Uygun fiyatlı konutun önündeki en büyük engel arsa maliyeti" vurgusu yaparak şu teklifi sunuyor: "Kamuya ait arsalar, özel sektöre kiralama amaçlı konut üretimi için ödünç verilsin, arsa mülkiyeti devlette kalsın. Kamunun arsa avantajı ile özel sektörün hızı birleşerek seri üretime geçilsin ve kira sorunu çözülsün." Uzmanlara göre, böyle bir iş birliği modeli hayata geçirilirse, kiraların yarı yarıya düşmesi bile mümkün olabilir.
Bu yeni dönem, Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan barınma krizine köklü ve sürdürülebilir çözümler getirme potansiyeli taşıyor.