14182,78%0,27
42,73% 0,03
50,18% 0,01
5990,19% 0,47
9607,06% 0,04
Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Harekâtı kapsamında, şehit Üsteğmen Bozkurt’un naaşını bulmak amacıyla yapılan özel operasyonda, “Hastane Mağarası”nda biriken metan gazı 12 askerin hayatını kaybetmesine neden oldu. Olay, Türkiye'yi yasa boğarken mağaranın ölümcül tuzağı terörle mücadelenin görünmeyen yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Irak'ın kuzeyinde devam eden Pençe-Kilit Harekâtı'nda, daha önce şehit düşen bir askerin naaşını arama faaliyeti sırasında yürek yakan bir facia yaşandı. Teröristler tarafından mühürlenen bir mağarada biriken metan gazına maruz kalan 19 Mehmetçik'ten 12'si şehit oldu, 7 asker ise etkilendi. Milli Savunma Bakanlığı ve uzman isimlerden gelen açıklamalarla olayın tüm detayları ve kahraman Mehmetçiklerimizin son anları netleşti. İşte o trajik olayın perde arkası...
Ankara / Kuzey Irak - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), Irak'ın kuzeyinde, ülkemizin güvenliği için kararlılıkla yürüttüğü Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinden gelen haber, tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Daha önce bölgede şehit düşen bir askerin naaşını bulmak üzere başlatılan özel bir arama faaliyeti sırasında yaşanan trajik olayda, 12 kahraman Mehmetçik şehit oldu, 7 asker ise gazdan etkilendi.
6 Temmuz 2025 sabahı, 852 rakımlı tepede bulunan ve teröristler tarafından kullanıldığı bilinen "Hastane Mağarası"nda kritik bir operasyon başlatılmıştı. Bu operasyonun ana amacı, 2022 yılında Pençe-Kilit Harekâtı sırasında şehit düşen Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt'un naaşına ulaşmaktı. Bir istihbarat üzerine, naaşın teröristler tarafından iç ve dış girişleri patlamalarla kapatılan bu mühürlü mağarada olabileceği değerlendirildi. Ancak mağara, Mehmetçikler için ölümcül bir tuzağa dönüştü.
Olayın ardından ilk gelen bilgilerde şehit sayısının daha düşük olduğu belirtilse de, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) 7 Temmuz'da yaptığı resmî açıklamada, arama-tarama faaliyeti sırasında şehit sayısının 12'ye yükseldiğini doğruladı. MSB'nin açıklamasında, şehitlere Allah'tan rahmet, yaralı askerlere ise acil şifalar dilendi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesi, derhal bölgeye intikal ederek hem denetlemelerde bulundu hem de şehit uğurlama törenlerine katılarak acılı ailelerin yanında oldu.
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, sosyal medya hesabından yaptığı detaylı paylaşımda, olayın perde arkasını aydınlattı. Ağar'a göre, söz konusu mağara uzun yıllar boyunca teröristler tarafından barınma, barınma ve hatta tedavi amacıyla kullanılmıştı. İçerisinde büyük miktarda yiyecek, yakıt, ilaç, silah ve mühimmat bulunan mağaranın, teröristler tarafından mühürlenmesiyle birlikte içerideki oksijensiz ortamda organik maddelerin çürümesiyle zamanla metan gazı birikimi yaşandı.
Ağar'ın vurguladığı gibi, metan gazı (CH4) doğrudan zehirleyici değildir; ancak yüksek konsantrasyonlarda bulunduğu kapalı ve havalandırması olmayan alanlarda havadaki oksijenin yerini alarak boğulmaya (hipoksiye) neden olur. Renksiz ve kokusuz olması nedeniyle fark edilmesi oldukça güç olan bu gaz, askerler tarafından fark edilmeden solundu. Belirtiler olan baş dönmesi, sersemleme ve bilinç kaybı çok kısa sürede gelişti ve ardından ölümcül sonuçlar doğurdu.
Olayda etkilenen asker sayısının bu kadar yüksek olmasının en trajik nedenlerinden biri de, mağara içinde fenalaşan arkadaşlarını kurtarmak için tereddüt etmeden içeri giren diğer Mehmetçikler oldu. Abdullah Ağar, bu durumu "Şehit üsteğmenin naaşını bırakmayan askerler, mağara içinde yardım çağrısı gelince geri dönmedi" sözleriyle özetledi. Kahramanlığın ve vefanın iç içe geçtiği bu anlar, ne yazık ki ölümcül bir zincirleme etkiyle daha fazla şehit verilmesine yol açtı.
Uzmanlar, bazı medya organlarında olayın "zehirlenme" olarak aktarılmasına karşın, metan gazının patlamaya yol açmadığını ve ölümlerin nedeninin doğrudan boğulma olduğunu vurguluyor. Yüzde 5-15 oranında hava ile karıştığında patlama riski taşıyan metan, bu mağarada patlamaya değil, sessiz ve sinsi bir ölüme sebep oldu.
Bu acı olay, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terörle mücadelesinde karşılaştığı zorlu, görünmeyen ve ölümcül tehlikelerin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye, şehit düşen kahraman evlatlarına ağlarken, cenaze törenleri için hazırlıklar başladı. Milletimizin başı sağ olsun.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.