14144,23%-0,40
42,71% 0,05
50,20% 0,01
5955,70% 0,79
9603,36% 0,88
KESK, milyonlarca kamu çalışanının maaş artışlarını belirleyen 8. Dönem Toplu Sözleşme kararını Danıştay’a taşıdı.
Hakem Kurulu’nun kararının adil ücret ilkesine aykırı olduğunu savunan sendika, “katsayı ve zam oranlarının iptali”ni talep etti.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 8. Dönem Toplu Sözleşme ile belirlenen 2026 ve 2027 memur maaş artış oranlarını yargıya taşıdı. KESK, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlarının yüksek enflasyon karşısında yetersiz kaldığını ve kamu çalışanlarını geçim zorluğuna mahkûm ettiğini belirterek, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a dava açtı. Dava dilekçesinde, Anayasa’nın öngördüğü adil ücret ilkesine vurgu yapıldı.
KESK’ten Toplu Sözleşme Kararına Yargı Hamlesi: “Kamu Emekçilerinin Hakkı Görmezden Gelindi”
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), milyonlarca memuru ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme kararını yargıya taşıdı.
KESK, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun aldığı kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, Danıştay’a iptal ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtı.
8. Dönem Toplu Sözleşme kararı, 2026 ve 2027 yıllarında kamu çalışanlarına yapılacak maaş artış oranlarını belirliyor.
Ancak KESK, belirlenen oranların ekonomik gerçeklerle örtüşmediğini ve kamu çalışanlarının alım gücünü korumaktan uzak olduğunu savundu.
Sendika, Hakem Kurulu’nun kamu emekçilerinin taleplerini dikkate almadan karar aldığını, bu durumun “adil ücret ve insanca yaşam hakkı” ilkeleriyle bağdaşmadığını vurguladı.
KESK Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, “Hakem Kurulu kararları, ekonomik kriz ve yüksek enflasyon ortamında kamu emekçisinin geçim mücadelesini görmezden gelmiştir. Bu karar, emekçilerin alın terini değil, bütçe disiplinini korumayı tercih etmiştir.” denildi.
KESK’in Danıştay’a sunduğu dava dilekçesinde, 27 Ağustos 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı’nın 4. maddesi hedef alındı.
Sendika, söz konusu maddenin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarında yer alan “maaş katsayılarının belirlenmesi ve ücret artışları” hükümlerinin iptal edilmesini talep etti.
Dilekçede, maaş artışlarının yüksek enflasyon, kiralardaki artış ve temel gıda fiyatlarındaki yükseliş karşısında etkisiz kaldığı vurgulandı.
Ayrıca düzenlemenin Anayasa’nın 55. maddesi (adil ücret ilkesi) ve uluslararası çalışma sözleşmeleri ile çeliştiği ileri sürüldü.
KESK yöneticileri, yargı süreci devam ederken hükümete de çağrıda bulundu.
Açıklamada, “Bu masa, memurların değil sadece idarenin taleplerinin dayatıldığı bir platforma dönüştü. Toplu sözleşme süreci yeniden ele alınmalı, sendikal temsil hakkı güçlendirilmelidir.” ifadeleri kullanıldı.
Sendika, adil bir toplu sözleşme sisteminin ancak bağımsız hakem kurulları, şeffaf müzakere süreçleri ve eşit temsil ilkesiyle mümkün olabileceğini belirtti.
8. Dönem Toplu Sözleşme kapsamında, kamu çalışanlarının maaşlarına 2026’da yüzde 15 + 10, 2027’de ise yüzde 6 + 5 oranında artış yapılması öngörülüyor.
KESK ve bağlı sendikalar ise, enflasyonun bu oranların çok üzerinde seyrettiğini ve teklifin “reel gelir kaybını” önlemeye yetmeyeceğini savunuyor.
Uzmanlar, dava sürecinin Danıştay’da aylar sürebileceğini ancak kararın gelecek dönem toplu sözleşme görüşmeleri üzerinde belirleyici etkisi olabileceğini değerlendiriyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.