Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin ek ders ücretlerinin hesaplanmasında yaşanan karışıklığı gidermek için yeni bir düzenleme yaptı. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, düzenlemenin detaylarını ve ne anlama geldiğini madde madde açıkladı..
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 10 Şubat 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kararla, öğretmenlerin ek ders ücretlerinin hesaplanmasında yaşanan bazı sorunları çözmeyi amaçlayan bir düzenleme yaptı. Özellikle DYK kursları ve özel eğitim görevleri karşılığı artırımlı ek ders ücretlerinin hesaplanmasında yaşanan karışıklıklar bu düzenleme ile giderilmeye çalışıldı.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla düzenlemenin detaylarını ve önemini anlattı. Çakırcı, düzenlemenin özellikle öğretmenlerin ek ders ücretlerinin hesaplanmasındaki belirsizlikleri ortadan kaldırdığını vurguladı.
Düzenlemenin Getirdiği Yenilikler:
Ramazan Çakırcı'nın Değerlendirmeleri:
Çakırcı, düzenlemenin önemli bir teknik düzenleme olduğunu belirterek, 'Bu düzenleme ilave yeni bir hak getirmiyor, idareci ve rehber öğretmenlerin lisansüstü öğrenim nedeniyle artırımlı ek ders sorununu çözmüyor, ek ders ücretine esas gösterge rakamını artırmıyor, bünyesinde özel eğitim sınıfı bulunan okul yöneticilerinin artırımlı ek ders ücreti sorununu çözmüyor' dedi.
Aynı Okulda Farklı Ek Ders Ücretleri: Adalet mi, Tesadüf mü?
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) öğretmenlerin ek ders ücretlerini düzenleyen yönetmeliklerinde yaptığı son değişiklikler, bazı sorunları çözmeyi amaçlasa da, uygulamada hala çeşitli eşitsizliklere yol açtığı görülüyor. Özellikle DYK (Destekleme ve Yetiştirme Kursları) ve destek odası gibi ek ders görevlerinin ücretlendirilmesinde yaşanan farklılıklar, aynı okulda çalışan öğretmenlerin farklı miktarlarda ek ders ücreti almasına neden oluyor.
Örneklerle Durumu Ele Alacak Olursak;
Bir Türkçe öğretmeninin haftalık 25 saat ders yükü olsun. Bu öğretmen, pazartesi günü 2 saat Türkçe dersi, 3 saat destek odası ve 3 saat de DYK dersi veriyor. Salı günü ise 3 saat Türkçe, 2 saat destek odası ve 2 saat DYK dersi veriyor. Hafta içi diğer günlerde de 10 saat Türkçe dersine giriyor. Bu durumda, pazartesi ve salı günü girilen DYK ve destek odası dersleri de 15 saate dahil edilerek maaş karşılığı hesaplanıyor.
Aynı okulda, aynı ders saatine sahip başka bir Türkçe öğretmeni ise pazartesi 8 saat Türkçe, salı 7 saat Türkçe dersi veriyor. Hafta içi diğer günler ise 5 saat DYK ve 5 saat destek odasına giriyor.
Bu iki öğretmenin durumunu incelediğimizde, aynı okulda aynı ders saatine giren öğretmenlerin eline çok farklı miktarda ek ders ücreti geçtiği görülüyor. İlk öğretmen DYK ve destek odası dersleri için artırımlı ek ders ücreti almazken, ikinci öğretmen DYK dersleri için %100, destek odası dersleri için ise %25 artırımlı ücret alıyor.
Peki Neden Bu Farklılıklar Yaşanıyor?
Bu farklılıkların temel nedeni, ek ders ücretlerinin hesaplanma yöntemindeki belirsizlikler ve farklı uygulamalardır. Bazı okullarda, ek dersler girilen dersin özelliğine bakılmadan (DYK, destek odası) pazartesiden başlayarak sayılıyor ve 15 saati tamamladıktan sonra geriye kalan dersler ek ders olarak yazılıyor. Bu durum, bazı öğretmenlerin DYK ve destek odası dersleri için artırımlı ücret almasına engel oluyor.
Sonuç olarak; Ek ders ücretlerindeki bu eşitsizlikler, öğretmenlerin motivasyonunu düşürmekte ve iş barışını bozmaktadır. Bu nedenle, MEB'in ve okul yönetimlerinin bu soruna bir an önce çözüm bulması gerekmektedir. Aksi takdirde, eğitim kalitesinin olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır.
