14243,21%0,70
42,73% 0,04
50,25% 0,15
5952,10% -0,17
9603,36% 0,00
İngiltere’de yapılan kapsamlı bir araştırma, okul devamsızlığının yalnızca akademik başarıyı değil, çocukların ruh sağlığını ve sosyal uyumlarını da ciddi şekilde tehdit ettiğini ortaya koydu. Eğitim uzmanları, devamsızlığın uzun vadede çocukları suça sürüklenmeye kadar götürebileceğini belirtiyor.
İngiltere'de yapılan kapsamlı bir araştırma, okul devamsızlığının eğitim başarısının ötesinde, çocukların ruh sağlığı ve gelecekteki suç eğilimleri üzerinde ciddi olumsuz etkileri olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, devamsızlığın çocukları hızla risk grubuna soktuğunu ve bu sorunların çözülememesi halinde suça sürüklenme ihtimalini dörde katladığını belirtiyor. Peki, bu kritik çalışma hangi verileri sunuyor ve Türkiye'deki durum nasıl değerlendiriliyor? İşte konunun tüm detayları...
İngiltere’de yayımlanan çarpıcı bir araştırma, okul devamsızlığının çocukların ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne serdi. Loughborough Üniversitesi ile İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) tarafından yürütülen çalışmada, 5–16 yaş arası yaklaşık 1 milyon öğrenciye ait veriler incelendi. Bulgular, devamsızlık oranı arttıkça psikolojik sorunların da ciddi şekilde yükseldiğini ortaya koydu.
Araştırmaya göre, hiç devamsızlığı olmayan öğrencilerin sadece %1,8’i ruhsal problemler nedeniyle hastaneye başvururken, devamsızlık oranı %20’ye çıktığında bu oran %3,8’e, %30’a ulaştığında ise %5,3’ün üzerine yükseliyor. Uzmanlar, okulun sadece bir eğitim yuvası değil, aynı zamanda çocukların ruh sağlığını koruyan güçlü bir sosyal kalkan olduğunu vurguluyor.
Çalışma, okul devamsızlığı ile ruh sağlığı sorunları arasında çift yönlü bir ilişki olduğunu da kanıtladı. Okula düzenli devam etmeyen çocuklarda kaygı, depresyon ve davranış bozuklukları daha sık görülürken, zaten ruhsal sorun yaşayan öğrenciler de devamsızlığa daha meyilli oluyor. Royal College of Psychiatrists Çocuk ve Ergen Birimi Başkanı Dr. Guy Northover, bu verilerin okulların çocuk ruh sağlığı için kritik öneme sahip olduğunu gösterdiğini belirterek, daha fazla saha araştırması yapılması gerektiğini ifade etti.
Eğitim uzmanları, bu bulguların Türkiye için de geçerli olabileceğini belirtiyor. Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Doç. Dr. Elif Ulu, okulun çocuklar için disiplin, sosyalleşme ve düzen sağladığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Devamsızlık başladığında okul korkusu, kaygı ve akran zorbalığı gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Çocuk okula gitmedikçe uzaklaşıyor ve suça sürüklenme ihtimali artıyor. Türkiye’de yapılacak bir araştırmada da benzer sonuçlar elde edilecektir.”
Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Prof. Dr. Metin Pişkin ise devamsızlığın yalnızca başarıyı değil, çocukların sosyal bağlarını da zedelediğine dikkat çekti:
“Devamsızlık kısır bir döngüye dönüşüyor. Çocuk odasına kapanıp sadece telefonla vakit geçiriyor. Bu durum okul terkine kadar gidebilir. Sorunlarını okul yıllarında çözemeyen çocukların ileride suç işleme ihtimali dört kat artıyor.”
Bu araştırma, okulun çocuklar için yalnızca akademik değil, psikolojik ve sosyal açıdan da hayati bir kurum olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlara göre, devamsızlığın önlenmesi ve öğrencilerin okula bağlılığının artırılması, sadece eğitim politikalarının değil, aynı zamanda toplumun güvenli geleceğinin de bir parçası. Türkiye’de de benzer kapsamlı çalışmalar yapılarak çocukların eğitimden kopmasının önüne geçilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.