Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Düzce’de Orhan Özdemir Fen Lisesi ve ek hizmet binalarının açılış törenine katıldı. Açılışta yaptığı konuşmada Türkiye’nin eğitim sistemine dair önemli değerlendirmelerde bulunan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve fiziki altyapı ile ilgili yapılan çalışmaları anlattı. Eğitim yatırımlarının önemine vurgu yapan Bakan Tekin, 2002 yılından bu yana Türkiye'nin eğitim alanında geldiği noktayı örneklerle dile getirdi.
Bakan Yusuf Tekin, eğitim sektörünün her zaman en çok tartışılan ve beklenti çıtasının en yüksek olduğu alanlardan biri olduğuna dikkat çekti. Tekin, Millî Eğitim Bakanlığının yaptığı çalışmaların her zaman yeni gelişmelere ve çağın ihtiyaçlarına uygun olarak planlandığını belirtti. Ancak toplumun beklentilerinin sürekli olarak yükseldiğini söyleyen Tekin, yapılanların yeterli olup olmadığına dair tartışmaların da bu sebeple devam ettiğini vurguladı.
Tekin, bu duruma örnek olarak 2002 yılında dönemin Başbakanlığı tarafından başlatılan 'Cumhuriyetin 100. Yılına Mektuplar' projesini gösterdi. Proje kapsamında Türkiye’nin dört bir yanından gönderilen mektupları okuduğunu ve eğitimde gelinen noktayı bu mektuplardan yola çıkarak değerlendirdiğini ifade etti. Tekin, bir öğretmenin mektubunda 'Acaba bir gün 40 kişilik bir sınıfta ders anlatabilecek miyim?' diye yazdığını ve bu öğretmenin o dönem 74-76 kişilik sınıflarda görev yaptığını belirtti. Bugün gelinen noktada ise derslik başına düşen öğrenci sayısının ortalama 20-24 aralığına düştüğünü ifade eden Tekin, bu sayının gelişmiş ülkelerdeki standartlarla aynı olduğunu vurguladı.
6 Şubat depremleri sonrasında Millî Eğitim Bakanlığının inşa ettiği okul binalarının depreme dayanıklılık açısından sorunsuz olduğunu belirten Tekin, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ilde, 2002 yılından sonra inşa edilen okulların yıkılmadığını ve bu okulların büyük kısmının kullanılabilir durumda olduğunu söyledi. Fiziki altyapının güçlendirilmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini belirten Bakan Tekin, derslik sayısının artırıldığını ve modern eğitim şartlarına uygun hale getirildiğini dile getirdi.
Teknolojik altyapının güçlendirilmesi konusunda önemli adımlar atıldığını ifade eden Tekin, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı 60 binin üzerinde okulda internet erişiminin sağlandığını belirtti. Okulların fiber optik internet altyapısına sahip olduğunu ya da en kötü durumda GSM operatörleri üzerinden internete erişim sağlandığını dile getirdi. Ayrıca, 625 bin derslikte etkileşimli tahtaların bulunduğunu ve bu tahtalar sayesinde öğrencilerin, öğretmenlerinin yardımıyla dersleri interaktif bir şekilde işlediğini belirten Tekin, Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sisteminin önemine de dikkat çekti.
Bakan Tekin, 2002 yılından bu yana atılan adımlarla eğitim sisteminde öğretmen başına düşen öğrenci sayısının uluslararası standartlara getirildiğini söyledi. Ortaöğretim kurumlarında öğretmen başına düşen öğrenci sayısının 15-16 bandına kadar düştüğünü belirten Tekin, bu oranın uluslararası göstergeler açısından önemli bir başarı olduğunu vurguladı. Ayrıca, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî okullarda görev yapan yaklaşık 1 milyon 130 bin öğretmenin 800 bininin 2002 sonrası atandığını belirten Tekin, genç öğretmen kadrosunun eğitimdeki kaliteyi artırdığını söyledi.
Eğitimde yapılan en önemli değişikliklerden birinin müfredat sadeleştirmesi olduğunu belirten Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında eğitimin sadece bilgi edinmeye değil, bilgiyi beceriye dönüştürmeye yönelik bir yapıya kavuşturulduğunu ifade etti. Tekin, müfredatın yüzde 35 oranında sadeleştirildiğini ve bu sayede öğrencilerin aşırı bilgi yükünden kurtarıldığını söyledi. Eğitimde bilgiye erişim konusunda eskiye nazaran büyük bir değişim yaşandığını vurgulayan Tekin, artık çocukların akıllı cihazlar sayesinde her türlü bilgiye kolayca ulaşabildiklerini belirtti. Bu sebeple eski yöntemlerle devam etmenin öğrencileri ve öğretmenleri zorlayacağını, müfredatın bu yeni duruma uygun şekilde güncellendiğini ifade etti.
Tekin, müfredat sadeleştirmenin yanlış anlaşılmaması gerektiğini vurgulayarak, çıkarılan konuların bilimsel olmadığı için değil, öğrencilerin ilerleyen eğitim kademelerinde bu konuları daha uygun şartlarda öğrenmelerinin daha pedagojik olduğuna karar verdikleri için çıkarıldığını söyledi. Bu sayede öğrencilerin yükseköğretime geçişte daha donanımlı bir şekilde eğitim hayatlarına devam edebileceklerini belirtti.
Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin önemli bir adım olduğunu ve bu modelin eğitim sistemini daha ileriye taşıyacağını ifade etti. Bu modelle birlikte vatanseverlik, merhamet gibi değerlerin müfredat içine yerleştirildiğini belirten Tekin, bu sayede millet olarak bir arada yaşama kararlılığının güçlendirileceğini söyledi. Bakanlık olarak müfredatı revize ettiklerini ve çocukların sadece bilgi değil, aynı zamanda değerler kazanmalarını da hedeflediklerini belirtti.
Bakan Tekin, proje okulları ile her bir okulun kendine özgü farklılıklar yaratmasını hedeflediklerini belirtti. 60 bin civarındaki okulun her birinde idarecilerin ve öğretmenlerin farklı projelerle öne çıkmasını istediklerini söyleyen Tekin, bu kapsamda Düzce’de de proje okul formatında yeni çalışmaların yapılacağını ifade etti.
Açılış töreninde konuşmasının ardından, Bakan Tekin, hayırsever iş insanı Burhan Özdemir tarafından yenilenen Orhan Özdemir Fen Lisesinin ek binalarının açılışını gerçekleştirdi. Okulun bitişiğinde yapılan kütüphane, spor salonu, konferans salonu ve genişletilmiş gerçeklik laboratuvarı da törenle hizmete açıldı. Öğretmenlerle bir araya gelen Bakan Tekin, öğretmenlerin taleplerini dinledi ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin sadeleştirilmiş müfredatından duyulan memnuniyeti dile getiren öğretmenlerle sohbet etti.
Açılış töreninin sonunda Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürü Halil İbrahim Topçu ile iş insanı Burhan Özdemir arasında eğitimde iş birliği protokolü imzalandı. Protokol, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e teslim edildi. Protokol kapsamında Düzce’de yeni projelerin hayata geçirileceği ve eğitimde daha ileriye dönük çalışmaların yapılacağı belirtildi.
