14144,23%-0,40
42,71% 0,05
50,20% 0,01
5955,70% 0,79
9603,36% 0,88
Bu tarihi karar, hem binlerce tıp öğrencisinin geleceğini hem de Türkiye'deki sağlık eğitiminin kalitesini doğrudan etkileyecek.
Yükseköğretim Kanunu, tıp fakültesi bulunan vakıf üniversitelerine, öğrencilere nitelikli klinik eğitim verebilmeleri için en az 200 yataklı kendilerine ait bir hastane kurma zorunluluğu getirmişti. Bu üniversitelere, hastane açma şartını yerine getirmeleri için 2020 yılından itibaren tam 5 yıl süre tanınmıştı. Ancak edinilen bilgilere göre, bu süre zarfında Türkiye'deki 32 vakıf üniversitesinden 17'si bu kritik şartı yerine getiremedi.
Sürenin 16 Ekim'de dolmasıyla birlikte YÖK, hastanesi bulunmayan bu fakülteleri kapatma kararı alacak. Kapatılacak fakültelerin öğrencileri ise mağdur edilmeyecek ve başka fakültelere nakledilecek.
Kapatılma kararıyla karşı karşıya olan fakülteler arasında dikkat çeken bir isim var: Eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kurucusu olduğu Ankara Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi. İstanbul Medipol Üniversitesi, bünyesindeki 8 farklı hastaneyle zorunluluğu yerine getirmiş olsa da, Ankara Medipol'ün kendisine ait bir hastanesi bulunmuyor.
Ankara Medipol'ün hastane kurma girişimleri de tartışmalarla gündeme gelmişti. Sıhhiye'deki tarihi TCDD müzesi, lojman ve kreş alanına kurulduğu hatırlatılan üniversitenin, müzenin yanına 35 katlı bir hastane yapma girişimi mahkeme kararıyla durdurulmuştu. Fakülteyi kurtarmak amacıyla Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisinde hastane inşaatı başlatıldığı bilinse de, bu konuda da hukuki süreçler devam ediyor.
Bazı vakıf üniversiteleri, hastane zorunluluğunu "afiliasyon" adı verilen işbirliği yöntemiyle aşmaya çalıştı. Bu yöntemde, farklı hastanelerden doçent ve profesör kadroları transfer edilerek eğitim açığı kapatılmaya çalışıldı.
Ancak uzmanlar, bu durumun eğitimin niteliğini düşürdüğünü ve tıp eğitiminin paraya çevrilerek yüksek ücretlerle öğrenci kabul edilmesine yol açtığını iddia ediyor. Hastanesi bulunmayan fakültelerde okuyan öğrencilerin gerçek hasta görmeden, ameliyatları internetten öğrenmeye çalıştığı yönündeki eleştiriler, sağlık eğitiminin kalitesini ciddi şekilde sorgulatıyor. Uzmanlar, yeterli klinik eğitim almadan mezun olacak doktorların, milyonlarca insanın hayatını riske atacağı konusunda sert uyarılarda bulunuyor.
Söz konusu durum, ülkenin en üst düzey sağlık ve eğitim otoritelerini de harekete geçirdi. YÖK Başkanı Prof. Erol Özvar ve Sağlık Bakanı Prof. Kemal Memişoğlu, hastanesiz tıp eğitiminin doğru olmadığı konusunda hemfikir.
YÖK Başkanı Özvar, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Hastanesi olmayan devlet veya vakıf üniversitesinin tıp eğitimi verebilmesi için klinik pratik uygulamalar adına tedbirlerin alınması elzemdir. İncelemelerde tıp eğitiminin ve öğrencilerin ikinci planda kaldığını tespit ettik," diyerek kapatma kararının temel gerekçesini ortaya koydu.
Kapatılacak 17 fakültenin öğrencilerinin nakil süreci ve üniversitelerin bu karara karşı atacakları adımlar, önümüzdeki günlerde Türkiye'nin gündemini meşgul etmeye devam edecek. Bu karar, Türkiye'deki tıp eğitiminin geleceği için bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Sizce bu kapatma kararı, Türkiye'deki tıp eğitiminin kalitesini artırma yolunda atılmış gerekli bir adım mı?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.