Gündem

Çok sayıda gözaltı ve tutklama

Abone Ol

Bugün yapılan operasyonlarda çok sayıda ilde onlarca kişiye gözaltı ve tutuklama işlemi yapılırken bir belediye başkanı tahliye oldu. Detaylar için resme tıklayınız

5 ilde FETÖ operasyonu: 14 gözaltırnKars merkezli 5 ilde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda, örgüt ile ilişkili oldukları öne sürülen 16 kişiden 14'ü yakalandı.rnKars Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan FETÖ/PDY'nin okullarında çalışan ve örgüt ile bağlantılı olduğu tespit edilen 16 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Bu karar üzerine harekete geçen Kars Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, zanlıları yakalamak için operasyon başlattı. Kars'ın yanı sıra Trabzon, Erzurum, Van ve Adana'da yapılan operasyonda, zanlılardan 14'ü yakalandı. Gözaltına alınan zanlılar Kars İl Emniyet Müdürlüğüne getirildi. Bu kişilerin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü, kaçan 2 zanlının da arandığı belirtildi.

Bolu'da 'ByLock' operasyonu: 14 gözaltırnBolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında örgütün haberleşme sistemi olan ByLock kullandıkları iddia edilen 14 kişi gözaltına alındı.rnAlınan bilgiye göre, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma doğrultusunda örgütün haberleşme sistemi olan ByLocku kullandıkları iddia edilen 7 üniversite öğrencisi, 1 akademisyen, 1 doktor ve daha önce örgüte bağlı şirketlerde çalışan 5 kişiye yönelik operasyon düzenlendi. Bolu Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından S.O, Ö.K, İ.D, E.H.Ç, A.C, E.G, Ö.T, C.O, S.O, H.B, İ.S, M.D, A.K. ve A.Ü. gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

Başkent'te 'himmet' operasyonu: 17 gözaltırnAnkara'da FETÖ/PDY'ye himmet adı altında finans sağladığı gerekçesiyle haklarında gözaltı kararı olan 24 şüpheliden 17'si gözaltına alındı. Şüphelilerin yönetiminde olduğu 13 firmada arama yapıldı.rnAA muhabirinin emniyet yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, haklarında işlem yapılan ve terör örgütüne finans sağlamak amacıyla himmet topladığını itiraf edenlerin ifadeleri doğrultusunda tespit edilen firma ve yöneticilerine yönelik operasyon düzenlendi. Ankara'da faaliyet gösterdiği belirlenen 13 firmaya, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda, haklarında yakalama kararı çıkarılan 24 kişiden 17'si gözaltına alındı. Zanlıların, söz konusu firmaların yönetim kademesinde bulunduğu ve 2011'den itibaren düzenli olarak 'himmet adı altında örgüte finans desteği sağladıkları belirtildi. Ankara Emniyet Müdürlüğüne getirilen zanlıların ifadelerinin alınmasına başlandığı öğrenildi.

Elazığ'da 5 kamu görevlisi FETÖ'den gözaltına alındırnElazığ'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda 5 şüpheli gözaltına alındı.rnEmniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince kamu çalışanlarına yönelik operasyon düzenlendi. Kent merkezi ve Karakoçan ilçesinde düzenlenen operasyonda 5 şüpheli yakalandı. Şüpheliler, Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki sağlık kontrolünün ardından emniyete götürüldü.

ByLock kullanan 7 avukat gözaltına alındırnKütahya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin soruşturma kapsamında biri kadın 7 avukat gözaltına alındı.rnAlınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, örgütün baro yapılanmasında yer aldıkları öne sürülen 7 avukatın adreslerine eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda, Kütahya Barosuna kayıtlı avukatlar H.Ö, H.K, A.A, G.G, M.D, D.E. ve O.E. gözaltına alındı. Sağlık kontrolünün ardından İl Emniyet Müdürlüğüne getirilen zanlılardan bazılarının örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddia edildi.

FETÖ'den tutuklanan belediye başkanına tahliyernAdana'da, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) gereği görevden alınan Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklu yargılandığı davada adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.rnAdana 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu Mustafa Çay ile tutuksuz yargılanan ağabeyi Nurettin Çay ve avukatları katıldı. Mustafa Çay, savunmasında, polislik yaptığı dönemde terör örgütleriyle mücadele ettiğini, Adana'ya tayini çıktıktan sonra 2004 yılında Seyhen Belediyesi zabıta müdürlüğüne geçiş yaptığını ifade etti. Daha sonra Pozantı'da Belediye Başkanı seçildiğini hatırlatan Çay, odasında terör örgütü elebaşısı Fethullah Gülen'e ait kitap, 1 ABD doları ve himmet listesi bulunduğu iddiasını kabul etmedi. Himmet listesinde parmak izinin olmadığını ve listede adı yazanlarla bir araya gelmediğini savunan Çay, 15 Temmuz gecesi sokağa çıkıp konuşma yaptığını anlattı, hakkındaki suçlamaları reddetti. Çay'ın savunmasının son bölümünde gözyaşı döktüğü görüldü. Tutuksuz sanık Nurettin Çay da 15 Temmuz darbe girişimini lanetlediğini belirtti, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti Çay'ı yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliye ederken, ağabeyi Nurettin Çay'ın ev hapsi ise yurt dışı çıkış yasağı ve kolluk biriminde imza atma şartına çevrildi. Duruşma, himmet listesinde Çay'ın parmak izinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi, belediyedeki görüntülerin incelenip rapor haline getirilmesi, belediyede arama yapan polislerin tanık olarak dinlenmesi için ertelendi.

'Helikopteri çalıştırdım ve motora bilerek arıza verdirdim'rnFetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin 3'ü firari, 44'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşmasında tanık olarak dinlenen Pilot Yarbay Bahattin Akgül, Helikopter pilotlarından Zeki Göçmen, 'Biz yarın ya kahraman olacağız ya da vatan haini' dedi. Bunun üzerine yasa dışı bir şeyler olduğunu hissettim ve göreve gitmemek için çaba göstermeye başladım. Helikopteri çalıştırdım ve motora bilerek arıza verdirdim. dedi.rnMuğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonunda görülen davanın ikinci duruşmasında, 15 Temmuz gecesi helikopteri arıza yapmış gibi göstererek Marmaris'e gitmeyen pilot Akgül, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla ifade verdi. Akgül, 15 Temmuz'da planlanan uçuşların icrası için saat 15.00'e kadar görev yaptığını ve daha sonra eski 3. Kara Havacılık Alay Komutanı Albay Murat Dağlı'nın odasına gittiğini söyledi. Dağlı'nın kendilerine saat 22.00'de ekiplerin hazır olmasını ve gece uçuşu olacağını söylediğini belirten Akgül, görevin ne olduğunu sorduklarını ancak cevap alamadıklarını kaydetti. Ardından saat 20.00 gibi Alay Komutan Yardımcısı Murat Bağ'ın odasına giderek tekrar görevi sorduklarını anlatan Akgül, onun da görevi bilmediğini ancak bir arama kurtarma icrası olabileceği tahmininde bulunduğunu belirtti. Bağ ile alay komutanının odasına geçtiklerini dile getiren Akgül, Murat Bağ tekrar görevi sordu ama cevap alamadık. Gece saat 21.45 gibi telefonla arandık. Koşarak gittim. Apronda komutanı gördüm, yine sordum görevi fakat söylemedi. Alay komutanı Dağlı, 'Bütün takip cihazlarını kapatıyorsunuz. Sadece benimle temas kuracaksınız' dedi. Işıklar da kapalıydı. diye konuştu. Akgül, tanımlama cihazları kapalı olduğu için radarın helikopterleri göremeyebileceğine dikkati çekti. Helikopterlerle Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne gittiklerini anlatan Akgül, ifadesini şöyle sürdürdü: Helikopterden indikten sonra Alay Komutanımız Murat Dağlı'nin yanına gittim ve 'Ne yapacağız?' dedim. 'Şu anda tarihe tanıklık ediyorsunuz hatta tarihin içindesiniz' dedi. Şaşkınlıkla etrafıma baktım ne dediğini anlamadım. Biz büyük bir operasyon var diye düşündük. Bu arada İstanbul'dan bir ekibin geleceği konuşuluyordu. Helikopterin teknisyeninin olmadığı söylendi. İstanbul'dan helikopterle gelen ekibin üzerinde uçuş kıyafeti yoktu, buna çok şaşırdık. Alışkın olduğumuz bir şey değildi. Bu arada ikmaller yapıldı. - Paket kelimesini duydum Burada pilotlar Zeki Göçmen, Murat Dağlı, Ali Aktürk ve Davut Uçum'un kendi aralarında konuştuklarına şahit olduğunu aktaran Akgül, bu konuşma sırasında paket kelimesi duyduğunu ama paketin ne olduğu konusunda kendisine bir şey söylemediklerini belirtti. Bir süre sonra Ankara ve İstanbul'daki olayları duymaya başladıklarını ve bunun üzerine şüpheye kapıldıklarını ifade eden Akgül, olayın çok farklı olduğunu, kendilerinin oraya arama kurtarma için inmediklerini anladığını söyledi. Akgül, Helikopter pilotlarından Zeki Göçmen, 'Biz yarın ya kahraman olacağız ya da vatan haini' dedi. Bunun üzerine yasa dışı bir şeyler olduğunu hissettim ve göreve gitmemek için çaba göstermeye başladım. Helikopteri çalıştırdım ve motora bilerek arıza verdirdim. Sağ motoru yakıp, limit dışı çalıştırarak bu görevi yapmamaya karar verdim. Helikopterin motorunu limit dışına çıkararak helikopteri teknik olarak gidemez imajını oluşturup göreve gitmemek için çalıştım. Teknisyen, egzozdan duman ve alev attığını söyledi, sağ motoru stop ettim. dedi. Marmaris'e uçmak için yanına gelen silahlı time helikopterlerin bozuk olduğundan uçamayacağını anlattığını belirten Akgül, bu sayede uzun süre pistte kaldıklarını, havalanamadıklarını kaydetti. Bu arada apronda beklerken ellerinde silahlarla Çiğli'ye bir grubun geldiğini ifade eden Akgül, bu kişiler arasında daha önce tanımadığı eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in de yer aldığını belirtti. Sönmezateş'in etrafında toplanan 35-40 kişilik time Genelkurmay Başkanının emriyle diye bir şeyler söylediğini anlatan Akgül, daha sonra ikinci pilotlar çağrılarak koordinatların istendiğini aktardı. Akgül, diğer helikopterlerin Marmaris'e havalandıktan sonra kendilerinin etrafı kontrol ederek İzmir Gaziemir'deki 3. Kara Havacılık Alay Komutanlığına döndüklerini ifade etti. - MİT'teki arkadaşına bilgi vermiş Ekiplerin Marmaris'e gideceğini duyduktan sonra bölgeden kaçmak için plan yaptığını aktaran Akgül, helikopterler havalandıktan sonra ekibiyle alaylarına döndüklerini dile getirdi. Helikopterle alaya indikten sonra Cumhurbaşkanı'nın Marmaris'te olduğunu öğrendiğini ifade eden Akgül, şunları söyledi: MİT'teki bir arkadaşımla irtibata geçerek 'Biz Çiğli'deydik oradaki helikopterler Marmaris'e gidiyorlar. Bildiğin yerlere haber ver' dedim. Görüştüğüm MİT personeli de bana bir grubun darbe kalkışması içerisinde olduğunu söyledi. Zeki Göçmen, Murat Dağlı, Ali Aktürk, Davut Uçum'un darbe kalkışması içinde olduğunu hissettim çünkü önceden de konuşuyorlardı. Yücel Ekizoğlu'nun ise bu işi bildiğini sanmıyorum. Olaydan haberinin olduğunu düşünmüyorum. İniş yaptıktan sonra Harekat Merkezine gittiklerini ve orada televizyonlardan ülkedeki durumu öğrendiklerini dile getiren Akgül, ardından Ege Ordu Komutanını aradıklarını söyledi. Komutanın kendisine Emir komutayı al, oradaki düzeni sağla. Eğer silahlı bir ekip gelirse onlar için hazırlık yapın dediğini aktaran Akgül, bu emir üzerine 20 kadar personeli hazırlayarak beklemeye başladıklarını kaydetti. Devre arkadaşı olan, Bodrum Imsık Meydanı Komutanı Yarbay Feti Şahbaz'ın kendisini arayarak Sizin oradan kalkan helikopterler varmış, bizim buraya yakıt için geleceklermiş ne yapalım dediğini anlatan Akgül, arkadaşına yakıt vermemesi uyarısında bulunduğunu ifade etti. Telefonda Şahbaz'a Lastiklerini patlatın. Gerekirse yakıt tankerlerinin içine kum dökün. Helikopterlerin kablolarını kesin, bataryalarını ayırabiliyorsanız ayırın. dediğini vurgulayan Akgül, bu uyarısı üzerine Imsık'a inen helikopterlerin yakıt ikmali yapamadığına dikkati çekti. Duruşma diğer tanıkların dinlenmesiyle devam ediyor.

Tankçı askerler hakim karşısına çıktırnKars'ta Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karıştıkları ileri sürülen 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı 1. Tank Taburunda görevli eski Teğmen Üzeyir Ayten'in de aralarında bulunduğu 41 sanığın yargılanmasına başlandı.rnKars 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanıklar eski Teğmen Ayten, Astsubay Görkem Yazıcı, Uzman Çavuşlar Cihangir Tuna, Hüsnü Özdemir, Mehmet Çakallı, Okan Tural, Özcan Eşmeli, Özgür Bayram, Serkan Karabulut, Ümit Gürbüz, Yasin Tenbel, Yaşar Yılmaz, Uzman Onbaşı Hakan Can hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan Uzman Çavuş Veli Samanoğlu, eski Asteğmen Mehmet Dural, Asteğmenler Emre Küçük ve Satılmış Okan Bozkaya ise bulunduklar illerdeki adliyelerden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Tutuksuz yargılanan ve aralarında Üsteğmen Harun Güneş'in de bulunduğu 24 askeri personel de salonda hazır bulundu. Tanıklar, sanık avukatları, yakınları ile izleyicilerin de yer aldığı duruşmada sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Tutuksuz sanık Üsteğmen Güneş, alarm verilmesiyle kışlaya çağrıldığını ve güzergahta bulunan taburdaki arkadaşlarını alarak kışlaya geldiğini beyan etti. Tabur Komutan Vekili Yüzbaşı Osman Atlı'yı arayarak bilgi almaya çalıştığını belirten Güneş, Atlı, sadece verilen alarm hakkında bilgi verip başka bir bilgisinin olmadığını, bir tank ve bir araç hazırlayarak nizamiyeye gelmemi emretti. Ben ve 7 personel, tank ve diğer araçla nizamiyeye geldik. Burada yine sordum, bir bilgisinin olmadığını söyledi. Yarbay Nihat Uçan, Atlı'yı yanına çağırarak Kars İl Emniyet Müdürlüğü önüne tank gönderilmesi emrini verdi. Atlı da bana söylenen yere gitmemi istedi. Defalarca sormama rağmen ne olduğu konusunda bir şey söylemedi. Daha sonra biz de kışlandan ayrıldık. ifadelerini kullandı. Güneş, şehir merkezine geldiklerinde Türk bayrakları sallayan vatandaşları gördüklerini, gerek halk gerekse babasıyla yaptığı görüşmelerde olayın ne olduğunu anladığını dile getirerek, şöyle savunma yaptı: Olayı öğrendikten sonra dönmek için fırsat kolladım. Bu sırada Atlı yine aradı, bir tank hazırlama emrini verdi, üstçavuş da beni arayarak Atlı'nın kedisine de aynı emirleri verdiğini söyledi, ben de olayı idrak ettim, benim emrim olmadan hiçbir aracın çıkmaması emrini verdim. Daha sonra kışlaya doğru hareket ettik. Tugaydan 'Tank sürekli hareket halinde olsun, tanklardan inilmeyecek, halk kendi can güvenliğinden sorumludur.' mesajları geliyordu. Kışlaya geldiğimizde bazı askerler, Yarbay Uçan'ın kimseyi içeriye almadığını söyledi. Tankı emniyetli yere çekip beklemeye başladık. Uçan'ın polislerce gözaltına alınmasıyla biz de kışlaya girdik. Suçlamaları kabul etmiyorum. Duruşma, sanık savunmalarıyla sürüyor. - İddianameden Kars Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 168 sayfalık iddianamede, tutuklu eski Teğmen Üzeyir Ayten, Astsubay Görkem Yazıcı, Uzman Çavuşlar Cihangir Tuna, Hüsnü Özdemir, Mehmet Çakallı, Okan Tural, Özcan Eşmeli, Özgür Bayram, Serkan Karabulut, Ümit Gürbüz, Yasin Tenbel, Yaşar Yılmaz, Uzman Onbaşı Hakan Can ile tutuksuz uzman çavuş ve onbaşılardan oluşan 28 askeri personel sanık sıfatıyla yer alıyor. Örgütün ortaya çıkışı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanması ile darbe girişimi sırasında yaşananlar hakkında bilgi verilen iddianamede, FETÖ'nün cebir, şiddet ve diğer hukuk dışı yöntemleri kullanarak devlet otoritesini baskı altına almayı, zaafa uğratmayı, yönlendirmeyi, alternatif otorite ortaya çıkarmayı ve devlet otoritesini ele geçirmeyi hedefleyen silahlı terör örgütü olduğu anlatılıyor. FETÖ'nün, antidemokratik, hukuk ve ahlak dışı birçok yöntemi kullanarak tabanındaki insanların dini duygularını istismar edip devletin kurum ve kuruluşlarında yıllarca kadrolaşmaya çalıştığı bildirilen iddianamede, örgütün özellikle Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde örgütlenerek güvenlik bürokrasisi ve istihbarat alanında ağ oluşturduğu vurgulanıyor. Kışladaki alt rütbedeki askerlerin, darbe girişimi gecesi yüklü miktarda bombalı araç ile Kars'taki resmi kurumlara bombalı saldırı olacağı şeklinde bilgi verilerek kışlalarından çıkartıldıkları kaydedilen iddianamede, bunun doğru olmadığını vatandaşlardan öğrenen bazı askerlerin kışlalarına geri döndüğü ifade ediliyor. İddianamede, dosya kapsamına göre sanıkların isnat edilen suçları işledikleri kanaatine varıldığı kaydedilerek, 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı 1. Tank Taburunda görevli eski askeri personelden tutuklu sanıklar Teğmen Üzeyir Ayten, Astsubay Görkem Yazıcı, Uzman Çavuşlar Cihangir Tuna, Hüsnü Özdemir, Mehmet Çakallı, Okan Tural, Özcan Eşmeli, Özgür Bayram, Serkan Karabulut, Ümit Gürbüz, Yasin Tenbel, Yaşar Yılmaz, Uzman Onbaşı Hakan Can ile uzman çavuş ve onbaşılardan oluşan ve tutuksuz yargılanacak diğer 28 kişinin Anayasa'yı ihlal, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet, terör örgütü üyesi olma suçundan da 10 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

{ "vars": { "account": "G-KW05LWMTBL" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }