İSTANBUL BİRİZ ÖZBAKIR - "Kırılganlığın ağrısı" adlı eserleriyle 17'nci İstanbul Bienali'nde yer alan Irwan Ahmett ve Tita Salina, dinamiklerini uzun bir zaman cetveli boyunca inceledikleri iklim değişikliğinin gerçekleşme sıklığına dair bir perspektif ortaya koymayı amaçlıyor.

Endonezya'da yaşayan ve 2010'dan bu yana birlikte çalışan Irwan Ahmett ve Tita Salina, ekolojik afetler ve doğal kaynakların tüketilmesi gibi çevre sorunlarını sanat eserlerine yansıtıyor.

İkilinin 17'nci İstanbul Bienali'nde yer alan "Kırılganlığın ağrısı" başlıklı çoklu medya yerleştirmesi, yeraltında gerçekleşen performatif bir dersin kayıtlarıyla, izleyicilerin etkileşimli bir ses odasında kaydettiği sesleri harmanlıyor.

- İklim değişikliğinin etkilerini eserlerine yansıttılar

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan sanatçı Irwan Ahmett, iklim değişikliğinin gerçekleşme sıklığı üzerine yaptıkları bilimsel araştırmalara ve jeolojik bulgulara dayanarak, tarih boyunca Endonezya takımadalarında sık sık, küresel olarak iklimi etkileyen, kıtlığa ve savaşlara neden olan büyük afetler meydana geldiğini söyledi.

Ahmett, "Bunlardan biri 27 Ağustos 1883'teki Karakatau Yanardağı patlaması. Bu patlama, sonraki yıllarda küresel sıcaklığın düşmesine neden oldu. Biz de modern tarihte kaydedilen en yüksek sesi üreten Karakatau patlamasından esinlenerek, kırılganlığı temsil ettiğini düşündüğümüz çeşitli türden bir çağrı kompozisyonu üretmeye çalışıyoruz." dedi.

Cakarta'daki sınırlı alan mücadelesini, büyüyen ekonomik uçurumu, hava kirliliğini, siyasi kimliğin kutuplaşmasını, nüfus yoğunluğunun ortasındaki ekolojik sorunları ve artan nüfusu sanatın merceğinden görmeye çalıştıklarını ifade eden Ahmett, bu süreçte, insanoğlunun çevreye verdiği tüm etkiyi fark ederek şaşırdıklarını dile getirdi.

İklim değişikliği sonucu yaşanan seller ve kirli suya maruz kalma nedeniyle Cakarta'daki yoksul kesimin yaşadığı şiddetli cilt rahatsızlığı gibi sorunların günlük yaşamı etkilediğini belirten Ahmett, "Cakarta, modern tarihte iklim krizi nedeniyle taşınması gereken ilk başkent olabilir." diye konuştu.

- "Bundan sonraki çalışmamız tektonik plakların hareketiyle ilgili olacak"

Sanatçı Tita Salina ise etkisi her geçen gün daha net ortaya çıksa da Endonezya'nın, iklim değişikliğini inkar edenlerin en fazla olduğu 10 ülke arasında yer aldığını söyledi.

Son zamanlarda sık sık orangutanları gözlemlemeye gittiklerini anlatan Salina, şunları söyledi:

"Asya'daki en büyük primat, nesiller boyu miras kalan kültürlerde bile dikkate değer bir bilişsel yeteneğe sahip. Bu, sanatın yalnızca insanlara ait olup olmadığını sorgulamamıza neden oldu. Ayrıca sanatı koruyarak çevremizi ve gezegenimizi de doğal olarak koruyacağımızı varsaydık. Ne yazık ki bu argüman da Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan gibi savaşları görünce kolayca kayboluyor."

"Kırılganlığın ağrısı" eseriyle, izleyicileri ses kayıt sistemini kullanarak kendi sesleriyle çalışmaya katkıda bulunmaya davet ettiklerini dile getiren Salina, kayıt esnasında katılımcıların mırıldanabileceğini, ağlayabileceğini ve homurdanabileceğini belirtti.

Salina, "alışmamızla iletmek istediklerimizi genellemek kolay değil ancak şunu söyleyebilirim: 'Kırılganlığın ağrısı', bizden uzun zaman önce soyu tükenmiş türlere adanmıştır ama bu proje insanın bilinçlenmesine katkıda bulunduysa, bunu bir bonus olarak değerlendiriyoruz." dedi.

Bundan sonraki çalışmalarının tektonik plakların hareketiyle ilgili olacağını belirten Salina, "Uzun bir zaman dilimi içinde, Cava Adası'ndaki tektonik hareket, Avrasya levhasının incelmesine de etki edebilir. Biz de su altındaki adalarla olan ilişkimizi daha da derinleştirerek, dünyanın bağırsaklarından stratosfere sıcak maddenin patlaması sonucu toprak ve gökyüzünün buluşmasıyla ve sosyal politik etkilerin doğup yaşadığımız ateş çemberi bölgesindeki kargaşaya nasıl eşlik ettiğiyle ilgileneceğiz." diye konuştu.