Dünyanın en kısa orucu bu köyde tutuluyor!. Günün en ilginç haberi! Vekan Köyü'nde güneş 11.00'de doğuyor 14.30'da batıyor. Türkiye'de 17, İskandinavya'da 22 saati aşan oruç süresi bu köyde 3,5 saat. İşte detaylar...

Dünyanın en kısa orucu bu köyde tutuluyor!. Günün en ilginç haberi! Vekan Köyü'nde güneş 11.00'de doğuyor 14.30'da batıyor. Türkiye'de 17, İskandinavya'da 22 saati aşan oruç süresi bu köyde 3,5 saat. İşte detaylar... 
2 bin metre rakımlı, çevresi sarp dağlarla çevrili Vekan Köyü'nde güneş 11.00'de doğup 14.30'da batıyor. Bu yıl ramazan kuzey yarıkürede yılın en uzun günlerine denk geldi. Oruç süresi Türkiye'de 17, İskandinavya'da ise 22 saati aştı. Haberturk'ün haberine göre, Arap Yarımadası'nın doğusundaki Umman'da küçük bir köyün halkı ise bu konuda kararsız. ünkü 2 bin metre rakımlı, çevresi sarp dağlarla çevrili Vekan Köyü'nde güneş 11.00'de doğup 14.30'da batıyor. Köyde bir kesim ülkenin imsak ve iftar saatlerine, bir kısmı ise şafak ve günbatımına göre oruç tutulmasını savunuyor.
 

Umman tarihi; Umman Sultanlığı (Arapça: عمان), güneybatı Asya'da, Arap Yarımadası'nın güneydoğusu kıyısında yer alır. Kuzeybatıda Birleşik Arap Emirlikleri, batıda Suudi Arabistan, güneybatıda ise Yemen ile sınır komşusudur. Güneyde ve doğuda Hint Okyanusu, kuzeydoğuda ise Basra Körfezi ile çevrilidir. Tarih 
Bugünkü Umman topraklarında insan yerleşiminin izleri en az 10 bin yıl önceye dayanır. Umman'ın bugünkü kabile sisteminin kökleri Arap Yarımadası'nın güneybatısından MS 2. yüzyılda başlayan göç hareketine kadar uzanır. Kabile çekişmeleri ve İran'dan gelen saldırılar, bölgenin İslam dinini benimsediği 7. yüzyıla değin sürdü. Arap Yarımadasının coğrafî kopukluğunun yarattığı elverişli ortamda kolayca yayılma olanağı bulan Hariciliğe bağlı İbadiyye mezhebi, aynı zamanda bölgede siyasi birliğin sağlanmasına zemin hazırladı. Culende bin Mesud'un 751'de imam seçilmesiyle kabileleri bir araya getiren dinsel bir rejim ortaya çıktı. Büyük kabileler ve dinsel önderler arasındaki anlaşmayla belirlenen imamların yönetimi, Benu Nabhan'ın başa geçtiği 1154'ten sonra yerini istikrarsız hanedanlara bıraktı.Deniz ticaretine bağımlılık nedeniyle güçlerini kıyı şeridine kaydıran hanedanlar, imamlık kurumunun 1428'de yeniden ortaya çıkmasıyla iç kesim üzerindeki denetimi büyük ölçüde kaybettiler. Öte yandan, 1507'de Maskat'a saldıran Portekizliler, kısa sürede bütün kıyı şeridini ele geçirdiler. 1624'te imam seçilen ve kabile çatışmalarına son veren Nasr bin Mürşid, Portekizlileri bölgeden çıkardığı gibi İran ve Doğu Afrika'daki Portekiz kolonilerini de Umman'a bağladı.

18. yüzyılda Hinavi ve Gafiri kabileleri arasında başlayan iç savaş, İran hükümdarı Nadir Şah'ın 1737'de Umman'ı ele geçirmesiyle sonuçlandı. İran kuvvetlerini yenilgiye uğratan ve tarafların uzlaşmasıyla imamlığa seçilen Ahmed bin Said, güçlü bir yönetim kuran bin Said hanedanının temellerini attı. Önce Seyyid, daha sonra da, sultan olarak anılan hanedan üyeleri, yeni fetihlerle Umman'ın deniz ticaretini güvence altına aldılar. İngilizlerle sıkı bir işbirliğine giden Said bin Sultan (1806-56) Zangibar'ı önemli bir gelir kaynağı durumuna getirdi. Onun ölümünden sonra oğulları iktidar kavgasına düştüler ve 6 Nisan 1861'de Sultanlık, Zangibar ve Umman olarak ikiye bölündü. 6. oğul Seyid Mecit bin Said El-Busaid (1834-1870) Zangibar Sultanı, 3. oğul Seyid Tuvaini bin Said El-Said ise Umman Sultanı olmuştur. Böylece Umman ve Zangibar hanedanın iki ayrı koluna geçti. Muscat'taki Al Alam Sarayı Muscat

Umman'da İbadiyye imamına bağlı kabilelerin saldırılarına karşı koyamayan Teymur bin Faysal (1913-32), İngilizlerin arabuluculuğuyla iç kesimde özerk bir imamlık yönetimi kurulmasını kabul etti. Suudi Arabistan'dan destek gören İbadiyye imamının bağımsızlık girişimini gene İngilizlerin yardımıyla boşa çıkaran ve 1959'da bütün ülkede denetimi sağlayan Said bin Teymur'un (1932-70) baskıcı politikaları, 1965'te Dofar bölgesinde sol eğilimli Umman Halk Kurtuluş Cephesi'nin bir gerilla mücadelesine yol açtı. Bir saray darbesiyle babasının yerine geçen Kâbus bin Seyd El Ebu Seyd, 1975'te bu ayaklanmayı bastırdıktan sonra yönetimini sağlamlaştırma yönünde adımlar atarak geniş çaplı bir modernleştirme programına girişti. 
Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler'e 1971'de katılan Umman, 1981'de de Körfez İşbirliği Konseyi'nin kurucu üyeleri arasında yer aldı. ABD ile sıkı ilişkilerin yanı sıra ılımlı Arap devletleriyle yakınlaşmaya girerek Umman'ı dış dünyaya açılmasını sağlayan Kabus yönetimi, İran-Irak Savaşı boyunca tarafsızlık politikası izledi. Körfez Savaşı sırasında belirgin bir rol oynamamasına karşın, üslerini batılı güçlere açmayı kabul etti. 1992'de Yemen'le imzaladığı anlaşmayala bu ülkeyle yaşadığı 25 yıllık sınır sorununa son verdi. Umman Arap yarımadası'nın Osmanlı hakimiyetine geçmesiyle birlikte Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı bir vilayet halini almış, I. Dünya Savaşında İngiltere'nin petrol siyaseti yüzünden Osmanlı'dan ayrılmıştır. Coğrafya Şab Vadisi

Suudi Arabistan'la 676 km, Birleşik Arap Emirlikleri 410 km ve Yemen'le 288 km boyunca sınırı bulunan ülke Orta doğu topraklarına yerleşmiştir.Kıyıda sıcak ve nemli, iç kısımlarda sıcak ve kuru iklim görülür.Arazisi Orta çöl ovası, kuzey ve güneyde engebeli dağlık bölgeden oluşur. En yüksek noktası 2,980 m ile Jabal Shamstır. Petrol, Bakır, asbest, mermer, kireçtaşı, krom, alçıtaşı, doğal gaz ülkedeki başlıca doğal zenginliklerdir. 
Nüfus
Ummanlılar Ortalama nüfusu 2.650.000 kişi olan Umman'da nüfusun çoğunluğu Ummanlı olup 600.000'lik kesim Pakistan, Hindistan, Bangladeş gibi Güneydoğu Asya ülkelerinden çalışmaya gelmiş göçmenlerden oluşmaktadır. Okur yazarlık oranının düşük olduğu ülkede başlıca din İslam, dil Arapça'dır. 
Yönetim Birimleri 
Ummanın idari bölümleri 
Umman 4 valilik (muhafaza) ve 5 bölgeye ayrılmıştır. 
Valilikler: Maskat, Musandam, Dofar, Al Buraymi. 
Bölgeler: Ad Dakhiliyah, Al Batinah, Al Wusta, Ash Sharqiyah, Az Zahirah (Ad Dhahirah).