DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Ateş, Türkiye'den çıkan teknoloji odaklı girişimlerin dünya çapında rekabet edebilir hale gelerek unicorn ve decacorn şirketlere dönüşmesi için DenizBank olarak kapsamlı destek sunduklarını söyledi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ateş, TRUK hızlandırma programının teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı startuplara küresel pazarlara açılma imkanı sunduğunu ve girişimcilerin bu fırsatlardan yararlanarak önemli aşamalar kaydedebileceğini vurguladı.

Program kapsamında başvuruda bulunan 150 yenilikçi girişim arasından 10'unun seçildiğini belirten Ateş, bu firmaların öncelikle Türkiye'de NEOHUB bünyesinde desteklendiğini ve dört aylık bir süreçte çeşitli alanlarda danışmanlık aldıklarını kaydetti.

Ateş, "Bu firmalar, ilk aşamada DenizBank'ın destekleriyle NEOHUB'ta çalıştı. Patent hakları, hukuki ve yönetsel destekler sunduk. Özellikle yirmili yaşlardaki genç girişimcilerden oluşan bu ekipler, teknolojik ürünlerini geliştirme aşamasında birçok alanda yardım aldı. Başlangıç aşamasındaki bu firmaları, belirli bir olgunluğa ulaştıklarına inandığımızda Londra'daki Oxentia'ya yönlendiriyoruz. Orada, beş ay boyunca Oxentia denetiminde faaliyetlerine devam ediyorlar." dedi.

Kara yollarında "motorcu dostu bariyerler" artıyor Kara yollarında "motorcu dostu bariyerler" artıyor

- "Hedef unicorn ve decacorn şirketler çıkarmak"

Programın temel amacının Türkiye'den çıkan startupların uluslararası alanda büyümesini sağlamak olduğunun altını çizen Ateş, bu süreçte girişimcilere verilen desteklerin büyük önem taşıdığını dile getirdi.

Ateş, Türkiye'nin teknoloji geliştiren ve yenilikçi ürünler sunan firmalarının dünya çapında rekabet edebilir hale gelmesinin, ekonomik kalkınma açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, "Amaç, ürünlerini ihtiyaçlara doğru cevap verecek şekilde geliştirmek ve yeni sermaye alarak hisselerini satarak birinci yani çekirdek sermaye turuna katılmak. Daha sonra ikinci, üçüncü yatırım turları geliyor. Hedef, bu şirketlerin 'unicorn' olmaları, yani 1 milyar doların üzerinde bir değere ulaşmaları." şeklinde konuştu.

Değeri 10 milyar doların üstünde olan şirketlerin de "decacorn" olarak adlandırıldığı bilgisini paylaşan Ateş, bu tür şirketlerin Türkiye'de sayısının çok az olduğuna işaret etti.

Ateş, "Bizim hayalimiz, bu programdan çıkan girişimlerin unicorn veya decacorn haline gelmesidir. Birilerinin onlara destek olması gerekiyor. Eğer başarırlarsa, ülkemiz için önemli bir kaynak olmanın yanı sıra ekonomimize de katkı sağlayacaklar. Türkiye'nin de büyük potansiyeli var ve bu potansiyeli harekete geçirmeye kararlıyız." ifadelerini kullandı.

- Sürdürülebilirlik odaklı girişimler destekleniyor

TRUK hızlandırma programı çerçevesinde seçilen girişimlerin geliştirdiği yenilikçi projelere de değinen Ateş, özellikle sürdürülebilirlik odaklı çözümlerin dikkati çektiğini kaydetti.

Ateş, program kapsamında değerlendirilen projelere de değinerek, bunlar arasında, kahve tortularını çevre dostu plastik benzeri malzemelere dönüştüren girişim ile elektrikli araçlar için şarj istasyonlarının yerleştirilmesini optimize eden bir yönetim sistemi geliştiren startupın yer aldığını belirtti.

DenizBank'ın NEOHUB platformu aracılığıyla sunduğu desteğin, sadece finansman sağlamaktan ibaret olmadığını belirten Ateş, şöyle devam etti:

"Bizim hedefimiz, Türkiye'de inovasyonu yakalamak ve bu genç şirketleri dünya çapında rekabet edebilir hale getirmek. Denizbank Finansal Hizmetler Grubu'nun iştiraki NEOHUB ile bu desteği sağlamak için çalışıyoruz. Umarım sadece bankalar değil, sanayi şirketleri ve AR-GE'ye yatır m yapan diğer kuruluşlar da bu tür desteklerde bulunur. Türkiye'nin gayrisafi milli hasılasındaki AR-GE harcamaları yüzde bir civarına ulaştı ancak bu oran Batılı ülkelerdeki gibi yüzde iki, üç, hatta dört seviyelerine çıkmalı. Bizim amacımız da bu yönde destek sağlamak."

Kaynak: aa