Gündemde yoğun bir şekilde yer alması nedeni ile konu ilk önce sendikaların ardından da Türkiye'nin en çok okunan izlanan gazetecilerinin de dikkatini çekti. Konuya dahil olan Fatih Altaylı, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile görüştü ve konuşmaları bir anda gündemi değiştirdi. Bakan Özer'in sınavı sendikaların istediğini söyleyen Altaylı'nın yazısı camiada büyük yankı uyaıdırdı. Aradan saatler geçti ki gündemi derinden etkileyen bir yazı da gazeteci Deniz Zeyrek'ten geldi.
Deniz Zeyrek'in yazısı yorum ve iddialarıyla gündeme geldi. Uzman öğremtenlik sınavına ilişkin çok önemli iddiaların ortaya atıldığı yazı şöyle:

Sıra uzman öğretmen sınavında mı?

Öğretmenleri aldıkları üniversite eğitimiyle, okullardaki deneyim süreleriyle, meslekteki başarılarıyla değil, 500 sayfalık bir metinle ezbere dayalı bir sınavla “uzman” ya da “başöğretmen” yapmak ne kadar akılcı bir yöntem olacak?
Merak edip çalışılan metinlere göz atma fırsatı buldum.
Öyle 19 Kasım'a kadar öğrenilmesi, ezberlenmesi mümkün olmayan metinlerdi.
O yüzden birileri şimdiden devreye girmiş ve uzman olmanın “kolay” yollarını aramaya başlamış. Hatta bulmuş.
Bir sendikanın WhatSapp grubuna, soruların çıkacağı bölümlerin özetini ve model soruları içeren PDF formatında bir belge gönderilmiş.
Büyük ihtimalle bazı dershanelerin hazırladığı soruların aynısı ya da benzerleri (KPSS ve polis amirleri sınavındaki gibi) 19 Kasım'daki sınavda sorulacak.
Bazı öğretmenler, siyasi tercihleri, sendika tercihleri ya da tarikat bağlantıları nedeniyle önceden aldıkları PDF belgede yer alan sorular sayesinde uzman öğretmen olacak. Uzmanlık ve başöğretmenlik kadroları tarikatlarda boy gösteren öğretmenlere verilecek. Yıllardır dirsek çürüten, idealist başarılı öğretmenler ise bu mertebeye gelemeyecekler.
Deniz Zeyrek Sözcü