Belçika'nın başkenti Brüksel'de "Daha Güvenli Bir Dünya İçin Dinler ve Kültürlerarası Diyaloğu Teşvik" başlığıyla düzenlenen konferansta Azerbaycan ve Türkiye gibi örneklerle birlikte yaşama kültürünün dünyaya yayılması konusu ele alındı.

Konferans, Azerbaycan Cumhuriyeti Din Kurumlardan Sorumlu Devlet Komitesi ve Bakü Uluslararası okkültürlülük Merkezi tarafından, Almanya merkezli Avrupa'da İnanç Özgürlüğü ve Güvenlik Enstitüsü ile Belçika merkezli Avrupa Reformu için Yeni Yön Vakfının iş birliğinde düzenlendi.

Azerbaycan Cumhuriyeti Dini Kurumlardan Sorumlu Devlet Komitesi Başkan Yardımcısı Sayavuş Haydarov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyadaki mevcut gerginliklerin dinler ve medeniyetler arası diyaloğa büyük ihtiyaç olduğunu gösterdiğini söyledi.

Konferansın dünyanın "dini aşırıcılık hastalığından" kurtulmasının yollarını tartışmayı amaçladığını belirten Haydarov, "Dinin siyasileştirilmesi ve araç olarak kullanılması, manevi buhranın derinleşmesine yol açıyor. Buna 'dur' demenin zamanı geldi." dedi.

Haydarov, "İslam dini, insanlığa en yakın olan, en fazla hizmet eden dindir. İslam dinini terörle, radikalizmle bir tutmak olmaz. Bütün dinler gibi İslam dini de insanları barışa, birliğe çağırır." diye konuştu.

Birlik olunarak dini aşırıcılıkla mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Haydarov, "Olumlu modelleri örnek göstermek lazım. Türkiye'de güzel örnekler var. Azerbaycan'da güzel örnekler var. Bu örnekleri çoğaltmak lazım. Bu olumlu modeller çevresinde bir yol haritası hazırlanmalı." ifadelerini kullandı.

- "Azerbaycan-Türkiye iş birliğinin önemi çok büyük"

Bakü Uluslararası okkültürlülük Merkezi Direktörü Ravan Hasanov da din ve kültürler arası çatışmaların dünyadaki problemlerin çoğunun kökenine yerleştirilmeye çalışıldığını belirterek, merkez olarak Avrupa'nın farklı yerlerinde, kültürler arası diyalog platformlarının önemine dikkati çekmek için bu tür etkinlikler düzenlediklerini söyledi.

"Azerbaycan'ın devlet siyaseti çok kültürlülük üzerine kurulu." diyen Hasanov, farklı toplumların bir arada barış içinde yaşadığını vurgulayarak, bu modeli dünyaya sunmak istediklerini ifade etti.

Hasanov, "Bölgede Azerbaycan-Türkiye işbirliğinin önemi çok büyük. İki devletin de tarihinde çok kültürlülük yatıyor." şeklinde konuştu.

Müslüman, Yahudi ve Hristiyan toplumundan temsilcilerin katıldığı konferansta çağdaş dünyada dinin rolü, sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir unsuru olarak dinler arası uyum, dinler arası diyaloğun barışa katkıları gibi konular ele alındı.

Etkinlik kapsamında Azerbaycan'daki farklı dinlerin birlikte yaşama kültürünü yansıtan fotoğraflar da sergilendi.