Ekonomik krizin temel sebebinin enflasyonun fahiş artışı olduğunu belirten Bakan Bilgin, şu ifadeleri kullandı:

"Bu ciddi bir sorundur. Tabii ki bazen şöyle değerlendirme yapanlar var, işte dünyanın başka ülkelerinde yüzde 10, yüzde 20 fakat işte her birisi artan oranlarda devam eden bir kriz şekline dönüşen ve bugünlerde de çok sık resesyona girme endişesini artıran bütün iktisatçıların tartıştığı bir mesele haline gelmiştir. Resesyonun arkasından da bildiğiniz gibi bu durgunluğun bir stakkasyonist ortama dönüşmesi tehdidi ile karşı karşıyayız. Bütün bunlardan Türkiye etkileniyor. Türkiye daha fazla etkileniyor.

Neden Türkiye daha fazla etkileniyor Bunu aslında iş hayatının içinde olan bütün iş adamları bu konuyu tartışan ve bilen bütün insanlar tahmin ediyor. Bunun cevabı bu sorunun cevabını biliyorlar. Bu sorunun en önemli kaynağı Türkiye'nin döviz açığıdır. Döviz talebidir. Döviz talebinin artması, döviz fiyatlarını artırıyor. Bildiğimiz iktisada giriş derslerinde, bizim ders kitaplarımızın bu daha başlangıcında yer alan bir şey. Talebi arttığı zaman, onu yeterli üretemiyorsanız onun fiyatı artar. Bu önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Tabii Türkiye'ye ilave bir yük daha geliyor. Döviz fiyatlarındaki dalgalanmanın dışında bir başka yük de enerji kaynaklarının tahmin ettiğimizin üzerine çıkmış olması. Petrol, işte brent petrolün 40 dolar civarından artarak, 120 dolarlara ulaştığı bir aşamada bizim enerji maliyetlerimiz korkunç bir patlama göstermiştir. Bugün yıl sonu itibarıyla tahminimiz ekonomiye bunun 50 milyar doların üzerinde bir yük getirmesidir. Bunun maliyetini görüyoruz. Bunun maliyeti ekonominin çeşitli alanlarında ama özellikle enerji, ulaştırma, ilişkisi açısından baktığımız zaman pazarlarda bunu hissetmek, marketlerde bunu hissetmek hepimizin gündelik hayatının bir parçası olarak, gündelik bir olay haline gelmiştir.

Tabii bunlar çözümsüz olaylar değil. Bunların bir kısmı uluslararası sistemle meydana gelen sorunların çözülmesine bağlıdır. Ama esas önemli tarafı da, bizim elimizde olan tarafı da ekonominin istikrar içerisinde olması, büyümesini sürdürmesi."

“FORMÜLLER BULUYORUZ”

Bakan Bilgin, EYT ile ilgili ise dosyanın önlerinde olduğunu ve ileriki günlerde tamamlanacağını belirterek "Türkiye’nin her sosyal meselesi bizim önümüzdedir. Bunların üzerinde çalışıyoruz, bunların üzerinde çözüm yolları üretiyoruz. Formüller buluyoruz. En uygununu tamamladığımız gün, daha önce 3600’de yaptığımız gibi, asgari ücrette yaptığımız gibi, yarın da sözleşmeli personel konusunda dosyayı açtığımda basın mensuplarıyla paylaşacağım. Diğer gün geçici işçiler sorunu var. Onu tamamladığımız gün, onlarla ilgili açıklama yapacağım. EYT var, EYT’yi tamamladığımız gün, onları açıklayacağım" diye konuştu.