DÜZCE İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Düzce'deki depremin ardından kamu binalarıyla ilgili tespitlerin yapıldığını belirterek, "Kamu binalarında şu anda kayda değer hasar yok. Ufak tefek birtakım çatlakları arkadaşlar ilk andan itibaren tespit etmeye başladı." dedi.Beraberindeki Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile depremin merkez üssü Gölyaka ilçesinde esnafı ve AFAD tarafından kurulan çadırları ziyaret eden Soylu, vatandaşlara "geçmiş olsun" dileğinde bulundu.Soylu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatının bulunduğunu, milleti rahata erdirmeden buradan ayrılmasının mümkün olmadığını, bunun için herkesin elinden geleni yaptığını söyledi.Milletin de bu kadar büyük sıkıntıyla karşı karşıya olmasına rağmen müşfik ve anlayışlı olduğunu ifade eden Soylu, hasar tespitlerinin yapıldığını, yapılmaya devam edileceğini bildirdi.Güçlü devlete sahip olduklarını dile getiren Soylu, "Sadece burada bunu yapıyor değiliz. Pakistan'dan Afganistan'a kadar dünyanın her yerinde bu milletin ortaya koyduğu bu kucaklayıcılığı, kapsayıcılığı, kardeşliği elbette burada devletin hizmetkar olduğu bir anlayışla yerine getirmesi lazım ve yerine getirmeye devam edecek. Bu gece bir endişe elbette ki var, olacak çünkü sabaha karşı büyük korku yaşandı. Şu anda Çilimli'den Cumayeri'ne, Gölyaka'dan Düzce merkeze kadar çadırlarımız kuruldu, kurulmaya devam edecek. Kim istiyorsa ona yardımcı oluyoruz, milletimizden eksik bırakacağımız hiçbir şey söz konusu olmaz." diye konuştu.- "Milletimizin emrine amadeyiz"Spor salonlarının hepsinin açık olduğuna değinen Soylu, bütün yemek araçlarının, fırınların, lokantaların bulunduğunu, milletin en ufak bir şey ödemesine gerek olmadığını kaydetti.Soylu, bu travmanın geçmesi için kendilerinin her şeyi üstleneceğini ifade ederek, şunları söyledi:"1999 ağır bir travmaydı, büyük depremdi. Oradan buraya kadar Türkiye orada elde ettiği tecrübelerle, orada elde ettiği adımlarla hakikaten büyük işler yaptı. Yüzde 75-80'i yenilenmiş bir yapı stokuyla karşı karşıyayız. Bu bizim için örnektir. Hem kentsel dönüşüm hem yenilenme hem bu yapı stokunun tekrar yeni olması açısından bir örnektir. Demek ki yapılınca oluyor. Bunu Elazığ'da da Malatya'da da Giresun'da da Kastamonu Bozkurt'ta da Van'da da Simav'da da her yerde gerçekleştirdik. Evet deprem oluyor ama önemli olan burada bir can kaybıyla karşılaşmamamız. Ani müdahale, anında müdahale, bütün ekiplerin anında müdahalesi… Milletimizin emrine amadeyiz. Gücümüzün yettiği kadar ülkemizin, devletimizin, milletimizin kapasitesiyle bu kadar yapıyoruz. Ben inanıyorum ki bizden sonra gelecek nesiller çok daha iyi yapacaklar. Bütün dünyaya örnek şekilde gerçekleştirecekler."Soylu, bir gazetecinin "Deprem Anı Çök-Kapan-Tutun" tatbikatına ilişkin sorusuna, "Kastamonu Bozkurt'ta sel afeti yaşadık. O sel afetinden sonra aldığımız tedbirlerle bu seneki Batı Karadeniz sel afetinden daha az maliyetlerle o işin içerisinden çıktık; insan kaybı, mal kaybı da daha az oldu. Yani binlerce araba gitmişken, insanlar arabalarını yükseğe çıkardılar, değerli eşya ve mallarını selde başka yere taşıyabilme imkanı sağladılar. Elbette tarımda birtakım hasarlar oldu çünkü ona yapabilecek çok fazla bir şey söz konusu değil. Onun için her uyarı, tatbikatın her zihnimizde oluşturacağımız bu işle ilgili tedbirin, temkinin elbette faydası vardır." yanıtını verdi.- "Kamu binalarında şu anda kayda değer hasar yok"Afet bölgesinde bulunan Türkiye'de sel, deprem ve çığla karşılaşabileceklerini dile getiren Soylu, "Onun için biz risklerimizi belirleyeceğiz, risk planlarımızı hazırlayacağız ve ona göre tedbirleri alacağız. Milletimizi neye hazırlayacağız? Milletimize sel, deprem, orman yangınıyla karşı karşıya kaldığı zaman ne yapması ve hayat kurtaracak hangi ilk adımları atması lazım geldiğini söylemek ödevimizdir ve vazifemizdir. Bunu söylemek zorundayız. Birileri egzajere edebilir, viral videolar hazırlayabilir, bunların hepsi yapılabilir ama biz 3 kişinin zihnine bunu sokalım, bize bu yeter." ifadesini kullandı.Okullarda ve yurtlarda çök-kapan-tutun, tahliye ve toplanma yeri tatbikatları gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Soylu, şöyle devam etti:"Bugün Türkiye'de 28 bin toplanma alanı var, bu 3 yıl önce 8-9 bindi. Neden bugün var? Çünkü bunun ne olduğunu tatbikatlarda, çalışmalarda, planlamalarda görüyoruz. Bu işin sorumlusuyuz. Yurt, mahalle, şehirlerin neresinde olacak; tüm bunları eğer iyi planlarsak hepimiz adımları ona göre atarız. Buna kendimizi alıştırmak durumundayız. Her atılan adımın muhakkak faidesi söz konusudur. Tekrar geçmiş olsun. Bu akşam inşallah vatandaşlarımızla sabaha kadar güzel şekilde vakit geçirir, sabah çorbaları birlikte içeriz ve böyle bir depremle, afetle bir daha karşılaşmamış oluruz. Çocuklarımızın bu travmalarını atlatmaya hep beraber katkı sağlamış oluruz. Belediye Başkanımıza da çok teşekkür ediyorum, Allah razı olsun."Soylu, bir gazetecinin kamu binalarında ağır hasar olup olmadığına ilişkin sorusuna, şunları kaydetti:
"Kamu binalarıyla ilgili tespitler yapıldı. Kamu binalarında şu anda kayda değer hasar yok. Ufak tefek birtakım çatlakları arkadaşlar ilk andan itibaren tespit etmeye başladı. Zaten riskli olan binalarla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız gerekli tespitleri yapıyor. Uyarıları ve alınması gereken tedbirleri de ortaya koyuyorlar. Eğer riskli bina söz konusuysa elbette o binaya girmemek, gerekli tespitleri yapmak ve onunla ilgili gerekli adımları atma bu sürecin içerisindedir." Ziyaretlere, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz da katıldı.
"Kamu binalarıyla ilgili tespitler yapıldı. Kamu binalarında şu anda kayda değer hasar yok. Ufak tefek birtakım çatlakları arkadaşlar ilk andan itibaren tespit etmeye başladı. Zaten riskli olan binalarla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız gerekli tespitleri yapıyor. Uyarıları ve alınması gereken tedbirleri de ortaya koyuyorlar. Eğer riskli bina söz konusuysa elbette o binaya girmemek, gerekli tespitleri yapmak ve onunla ilgili gerekli adımları atma bu sürecin içerisindedir." Ziyaretlere, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz da katıldı.
