Gündemde yerini koruyan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, süreç devam ederken trollerin devreye girdiğini, siyasilerden 'sınava girmeyin' çağrısı yapıldığını sınavın, öğretmenlerin itibarıyla ilişkilendirilmesi ile ilgili akıllara ziyan yaklaşımlar sergilendiğini söyledi.

Bakan Özer,  Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun 60 yıllık özlem olduğunu sınav sürecinde Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'a başvurulduğunu hatırlattı. Öğretmenlerden şartları sağlayanların yüzde 95’inin sürece başvurduğunu belirterek yüzde 99’unun eğitimlerini tamamladıklarını ve bunun sonucunda öğretmenlerin yüzde 97’sinin başöğretmen ve uzman öğretmen olduğu verisini paylaştı.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in uzman öğretmenlik başöğretmenlik ÖMK ile ilgili açıklaması ise şu şekilde:

 “Tüm eğitim platformlarında öğretmene has bir kanunun olması dile getirilmiş. Allah’a şükür o da bize nasip oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, diğer konularda nasıl destek verdiyse Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılmasında da her zaman yanımızda oldu, zorlu süreçlerde bizi destekledi. Kendisine minnettarım. 14 Şubat 2022’de 7354 sayılı Öğretmenlik  Meslek Kanunu yayınlandı. İlk kez 3600 hakkı öğretmenlere verildi bu ülkede. İlk kez bir meslek grubuna dahil bir kanun ortaya konuldu. Bu öğretmenlerdir. Ama öğretmenlerin bu mutluluğu yaşamasına imkan vermediler. Troller devreye girdi, siyasi liderler boykot çağrısı yaptı ‘sınava girmeyin’ diye. Sınavın öğretmenin itibarıyla ilişkilendirilmesiyle ilgili akıllara ziyan yaklaşımlar yapıldı. Danıştay’a ve Anayasa Mahkemesi’ne başvuruldu. 3-4 ay troller devreye girdi. O süreç devam ederken o güzel ve yüreği büyük olan öğretmenlerimizden, şartları sağlayanların yüzde 95’i sürece başvurdu. Öğretmenlerimizin yüzde 99’u eğitimlerini tamamladı. Sınav artık yoğunlaşınca horlatlıklar daha fazla artmaya başladı. Eylem çağrıları, 1 Kasım’da, 2 Kasım’da eylem yapanlar oldu. Hatta sınav haftası ‘Sorular çalındı, elden ele dolaşıyor’ diye iftira atanlar oldu. Sonuç ne oldu? Yüzde 99 öğretmenimiz sınava girdi. 24 Kasım’da da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sonuçları paylaştı. Öğretmenlerimizin yüzde 97’si başöğretmen ve uzman öğretmen oldu. Öğretmenlerimiz bir kez daha öğretmenlik yaptı. O siyasi liderlere ve manipülatörlerin hepsine bir kez daha ders verdi. Öğretmenler dedi ki; 'Biz size itibar etmiyoruz, güvenmiyoruz. ünkü siz boykot çağrısı yaptığınız halde sınava girenlersiniz. Sizde samimiyet yok'. Yüzde 99’u sınava girdi. Bu neyi gösterdi; öğretmenimiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hükümete ve Milli Eğitim Bakanlığı’na güveniyor. Tüm öğretmenlerimize çok teşekkür ediyorum” 

"Amaçları, öğretmenlerimizin bu haktan yararlanmasını engellemekti"

“Bu manipülasyonları yapanların tek bir amacı vardı.O da, öğretmenlerimizin bu haktan yararlanmasını engellemekti. Öğretmenlerimizin kişisel gelişimleriyle ilgili açılacak kapıları kapatmaktı. O sürece baktığım zaman şunu görüyorum; Bizim oralarda bir söz vardır 'Utanılacak bir şey yapıldığı zaman utanmazlar utanmazsa, utanmaması gerekenler utanır'. Ben utanç duydum. O utanmazlar adına utanç duydum. Bu zamana kadar nasıl öğretmenimizin yanındaysak bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz. Bizden daha fazla öğretmeni düşünen ne bakanlık olabilir ne de hükümet olabilir. Eğitimin kalitesinden bahsedenler sadece belli bir kesimin eğitime erişmesini istiyor. Amaç bu halkın çocuklarının da eğitiminin engellemesidir. İşte başörtüsü yasağının nedeni de odur. Madem beşeri sermaye bu ülkenin en önemli kaynağıysa neden 70 yıl bekledi beşeri sermaye eğitimle buluşmak için. Şu anda 1,2 milyon öğretmen, 19 milyon 150 bin öğrenci var. Devasa bir eğitim sistemimiz var.”