İptal isteminde aile hekimleri ile aile sağlığı çalışanlarının kamu görevlisi statüsünde oldukları, hak ve yükümlülüklerinin kanunla düzenlenmesi, ayrıntılarının ise çıkarılacak yönetmelikle düzenlenmesi gerektiğine işaret edildi.

İptali istenen ibarenin ise sözleşmenin feshini gerektiren nedenlerin yönetmelikle düzenlenmesini öngördüğü anlatılan istemde, bunun Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürüldü.

Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, ilgili kanunda yer alan yönetmelikteki "sözleşmenin feshini gerektiren nedenler"  ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline hükmetti.

İptal hükmünün, 9 ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı.

 

Kararın gerekçesinden

- Anayasa Mahkemesinin kararında, itiraz konusu kuralda aile tabipleri ile aile sıhhati çalışanının mukavelelerinin feshini gerektiren nedenlerin Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceğinin karar altına aldığı, hangi somut fiile dayanılarak feshedileceğinin ise makul bir açıklık ve mutlaklıkta öngörebilmelerine yasal çerçevede imkan tanınmadığı söz edildi.

- Bu tarafıyla kuralda ilgili sıhhat çalışanlarının kamu hizmetine girme ve çalışma haklarını sınırlayan, kontratın feshini gerektiren nedenlere ait genel prensiplerin ortaya konulup yasal çerçevenin çizilmediğine işaret edilerek, “Konunun bütün detaylarıyla düzenlenmesi yönetmeliğe bırakılmak suretiyle yürütmeye sınırsız, bilinmeyen, geniş bir düzenleme yetkisi tanınmıştır.” denildi.

- Anayasa’da kanunla düzenlenmesi öngörülen mevzularda genel tabirlerle yürütme organına düzenleme yapma yetkisi verilmesinin, “yasama yetkisinin devredilemezliği” unsuruna terslik oluşturabileceği aktarılan kararda, şunlar kaydedildi:

“Kuralda Anayasa’nın kanunla düzenlenmesini öngördüğü ve temel hakların sonlandırılmasına ait olan aile tabibi ve aile sıhhati çalışanlarının kontratlarının feshini gerektiren nedenlere ait olarak genel prensipler ortaya konulmadan, yasal çerçeve çizilmeden, kontratın feshini gerektiren durumlar genel çizgileriyle da olsa belirlenmeden, ilgili konuların tamamının düzenlenmesinin yönetmeliğe bırakılması suretiyle yürütmeye sınırsız, meçhul, geniş bir düzenleme yetkisi tanınmıştır. Bu prestijle kural, yasama yetkisinin devredilemezliği prensibiyle de bağdaşmamaktadır. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 7, 13, 49 ve 70’inci hususlarına terstir, iptali gerekir.”